Hakk’a şahitlik destanı olarak Kerbela

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Eylül 3 2019
Kerbela; “elif gibi dimdik” ruhlu bir balâ kametin zulüm karşısında, hayatı pahasına, hakkı tutup kaldırmasının destanıdır.

Hakk’a şahitlik destanı olarak Kerbela
Mehmet Ünal (İlahiyatçı yazar)

Kerbela; “elif gibi dimdik” ruhlu bir balâ kametin zulüm karşısında, hayatı pahasına, hakkı tutup kaldırmasının destanıdır. O kamet ki Alemlerin Efendisi’nin torunudur.

İnsanlık tarihi boyunca zulme karşı Hakk’ın şahitliğinde bulunmuş olan “elif gibi dimdik” ruhlu kametler hep olagelmiştir. Onlar her zaman hak ve Hakk’ın yanında durmuşlar ama karşılarındaki zalimler ise, türlü gayr-i meşru yollarla, sürekli gerçeği ezmeye kalkışmışlardır. 

Babil’in ana tapınağındaki zulmün putlarını kıran Hz. İbrahim ateşlere atıldı. Hz. Yusuf ise iffetini korumanın karşılığı olarak zindanlara kapatıldı. Hz. Zekeriyya testereler ile ikiye biçildi. Roma putperestliğinde Hakk’ın şahidi olan Hz. Mesih ise çarmıha gerilmek istendi. En nihayet Hakk’ın Son Şahidi olan Âlemlerin Efendisi’ne ise reva görülmedik zulüm, yalan, iftira kalmadı. 

Kerbela ise bir yandan Hakk’a şahitlik yapan kişilerin kuvvet kullanılarak ezilmesini temsil ederken bir yandan ise hilafetten monarşiye geçiş otoritesinin gösterdiği vahşet özelliğiyle korkunç bir zulüm örneğini ifade etmektedir. 

Hz. Muaviye’nin Yezid’i veliaht yapacağına dair önerisi Medine’de Mervan bin Hakem tarafından dile getirildiğinde Abdurrahman bin Ebi Bekir, Mervan’a şöyle karşılık vermiştir:
“Muaviye ve sen, ikiniz de yalan söylüyorsunuz. Bu hareket hiçbir zaman ümmetin iyiliği için değildir. Hilafet açıkça Sezar’ın monarşizmine dönüştürülmektedir.”

Bu açıkça bir sistem değişikliği idi ve sonuçları da İslam’a zıt yönde olacaktı. Bu değişimin sonuçları o zaman idrak edilememiş olsa da, basiret sahibi bir kişi daha başlangıçta, böyle bir değişimin nasıl nihayetleneceğini kolayca kesti

Bu haberler de ilginizi çekebilir