[Harun Tokak ] Anam

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Ağustos 14 2022
Samanyoluhaber.com Yazarı Harun Tokak'ın pazar yazısı: Anam

HARUN TOKAK 


Tıpkı Anadolu türküleri gibidir köy yolları… Güzel ve hazin… İncecik bir çizgi gibi kıvrılır giderler sonsuzluğa doğru. Sanki ucu bucağı yokmuş gibi… Sanki hiç bir yerde hiç bir şekilde bitmiyormuş gibi… Aynı insanın içindeki çatallı duygular gibi.

İlkin o tozlu yollar ayırmıştı beni anamdan. 1967 Yaz’ıydı… Okumak için babam ağabeyimle beni şehre götürüyordu. Toprak evimizin bulunduğu sokağın son köşesini dönerken arkama baktım. Anam, sağ elini bize doğru kaldırmış, hafifçe sallıyor, sol eliyle de omuzlarından aşağı sarkan beyaz başörtüsünün ucuyla gözlerinin yaşını siliyordu. Üzerinde her daim giydiği soluk çiçekli basma elbisesi vardı. O gün anamın yüreğinin köy yolları gibi çatallı olduğunu gördüm. Anam hem ağlıyor hem de “gidin yavrularım bu köyde hayat yok” diyordu. Çocukluk yıllarımın geride kaldığını, yolların gurbete açıldığını o gün fark ettim.

Kabaklar İstasyonundan kalkan kara tren bizi şehre taşıdı. Gurbet bir mendil gibi sallandı trenin camlarında. Şehirde bir sokağın köşesini dönerken köyün hocası ile karşılaştık. “Nereye gidiyorsunuz?” dedi. “Çocukların birini İmam-Hatib’e birini de Sanat okuluna” dedi babam. “İkisini de İmam-Hatibe yazdır” dedi Mehmet Hoca. Karar kesindi. Babam hiç itiraz etmedi. O gün ağabeyimle ikimiz okullu olduk. Orta kısım bitinceye kadar Şerife Anneannemlerin yanında kaldık. Liseye geçince daha fazla yük olmak istemedik. Sarayaltı Mahallesinden bir oda kiraladık. 

Oturduğumuz mahallede Nazif’e Teyze adında asil bir kadın vardı. İyi kalpliliği yüzüne ruhani bir güzellik yansıyan, çok merhametli bir kadındı. B

Bu haberler de ilginizi çekebilir