[Harun Tokak] Göçtü kervan kaldık dağlar başında

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Eylül 25 2022
Samanyoluhaber.com yazarı Harun Tokak geçtiğimiz günlerde vefat eden Ali Kervancı'yı yazdı



HARUN TOKAK

“Göçtü kervan kaldık dağlar başında” ilahisinin çok hazin bir hikâyesi vardır. Osmanlı derelerden, tepelerden, vadilerden çekilen bir güneş gibi Hicaz’dan, Yemen’den, Afrika’dan, Balkanlar’dan çekilince, oralarda kalanların perişan yüreklerinden dökülen ortak bir söz vardır; “Göçtü kervan kaldık dağlar başında” 

Ali Kervancı Ağabey’i kaybedince bu sözler pelesenk oluyor dilime. Turgut Özal, Balkan ülkeleri gezisinde Gül Baba dergahında bu ilahi ile karşılanıyor. Özal, yanındaki Erdoğan Tüzün Bey’e dönerek, ‘‘Göçen kervan, Osmanlı’dır.” diyor.

1997 yılı yazında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nda göreve başlayınca Kadıköy’de bir ev kiralayarak İstanbul’a taşındık. Kadıköy’deki o evde başımıza gelmeyen kalmadı. Bir bayram günü Uşak’a giderken geçirdiğimiz ağır kazanın elbette evle bir ilgisi yoktu. Fakat bir gece vakti evimizin kurşunlanması bizi hem korkuttu hem de o evden soğuttu. 28 Şubat günleriydi. Zaten sürekli tehditler alıyorduk ama bunun evimize kadar uzanacağını hesap edememiştik.

Bir gece yatsı namazının farzına duracağımız sırada eşim, “İçimde büyük bir sıkıntı var!” diyerek balkona çıktı. O çıkınca ben de çıktım. Oğullarımız Hakan ve Süleyman da bizimle birlikteydi. Kızım Sümeyra uyuyordu. Birkaç dakika sonra salona geçip namaza durduk. Tam secdeye vardığımızda kurşunlar yağmur gibi yağmaya başladı. Secde tam siper hepimizi korumuştu. Balkona çıkmamış olsaydık belki de ayakta olacaktık.

Kızım Sümeyra uykudan uyanmış, kurşunun perdeyi havalandırmasından, pencereden biri girdi zannederek can havliyle aklı başından gitmiş gibi bağırmaya başlamıştı. Onu sakinle

Bu haberler de ilginizi çekebilir