"Havuz medyası yolsuzluk ve kirli siyaset ittifakının gayri resmi çocuğudur"

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Aralık 26 2015
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Havuz medyası, yolsuzluk ve kirli siyaset ittifakının gayri resmi çocuğudur. Bugün bu gayri resmi çocuk toplumda bir algı yaratarak mevcut tablo içerisinde iktidarın değişmeyeceği algısını, oya gibi halkın kafasına işleme peşindedir." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Havuz medyası, yolsuzluk ve kirli siyaset ittifakının gayri resmi çocuğudur. Bugün bu gayri resmi çocuk toplumda bir algı yaratarak mevcut tablo içerisinde iktidarın değişmeyeceği algısını, oya gibi halkın kafasına işleme peşindedir." dedi.

CHP Ankara İl Başkanlığı 10. Olağan İl Kongresi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde başladı.

Burada açılış konuşmasını yapan Tezcan, Türkiye gündemine dair açıklamalarda bulundu. 33 gazetecinin hapishanede olduğunu hatırlatan Tezcan, "Türkiye tek partili rejiminden cumhuriyeti kuranların demokrasi aşkıyla çok partili sisteme geçti. Bugün o süreçle hesaplaşmak isteyenler, demokrasi tarihiyle ilgili hesaplaşmak isteyenler Türkiye'nin bütün devrimci birikimini tahrip edip ayakları altında çiğnemek isteyenler yeni ve gerici bir tek parti rejimi kurmanın peşindeler." ifadelerini kullandı.

Koskoca bir devlet örgütüyle karşı karşıya olduklarını kaydeden Tezcan, "Valiler hukuken olmasa da biliyoruz ki, fiilen AKP'nin il başkanlarıdır. Kaymakamlar hukuken olmasa da fiilen AKP'nin ilçe başkanıdır. Bütün devlet bürokrasisi AKP iktidarının talimatını bekler durumda. Havuz medyası yolsuzluk ve kirli siyaset ittifakının gayri resmi çocuğudur. Bugün bu gayri resmi çocuk toplumda bir algı yaratarak mevcut tablo içerisinde iktidarın değişmeyeceği algısını, oya gibi halkın kafasına işleme peşindedir." diye konuştu.

"DİYARBAKIR'IN SOKAKLARININ HALEP'TEN NE FARKI VAR?"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dönüp bakın, Türkiye'nin bir bölgesi, yangın yeri. Güneydoğu'da ilçeler 20-30 gün sokağa çıkma yasağıyla sokaklar Suriye sokağından farklı değil. Şimdi soruyorum, Diyarbakır'ın sokaklarının Halep'ten ne farkı var? Tabii ki terörle mücadele edeceğiz. Ancak terörle mücadele ederken terörle mücadele sürecinde Güneydoğu'yu bu şekliyle sığınak haline getiren ve bu hale gelmesine göz yuman iktidarın hiç mi kusuru yok? Bunları yaparken hiç bu işin ortağı olmamış gibi

Bu haberler de ilginizi çekebilir