Hicretin Semeresi - 1

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ağustos 15 2020
"Hicret, hakiki mü’minliğin önemli bir göstergesidir. Yüce Mevla’nın mağfiretinin celbedilmesine ve geniş rızk imkânları kapılarının açılmasına vesiledir. Ancak unutulmamalıdır ki, küçük imtihanlarda bile bir bedel ödemek gerekir. Evet hicrette de, başlangıçta bir zorluk vardır. Fakat bu zorluklar, arkasından büyük sürprizlere davetiye çıkartır. "
Prof.Dr.Muhittin AKGÜL | samanyoluhaber.com
Hicretin Semeresi - 1

Hicret, bir yerden ayrılma, uzaklaşma, bir yeri terk etme gibi anlamlara gelmektedir. Hicret, insanlık tarihiyle başlamış ve ilk hicreti de ilk insan ve peygamber olan Hz. Âdem (a.s.) gerçekleştirmiştir. Ondan sonra da pek çok peygamber ve peygamber vârisi âlim ve mü’min, bu yolu takip etmiştir. Asıl hicreti ise, İnsanlığın İftihar Tablosu Hz. Muhammed (s.a.s.) gerçekleştirmiştir.

Hicret, insanın doğduğu yeri terk etmesidir. Sevdiğinden, eşinden, dostundan ayrılması veya ayrılma mecburiyetinde kalmasıdır. Hicret, zalimlerin baskılarından dolayı kulluğunu yerine getiremeyen kimsenin, içinden gele gele bütün ibadetlerini hür bir şekilde yapabilmesi için yer değiştirmesidir. Ve hicret, İslam’ın yasakladığı şeylerden uzaklaşmaktır. 

Cenab-ı Hakk’ın tavsiye ettiği ya da yasakladığı her işte biz anlasak da anlamasak da mutlaka pek çok hikmet mevcuttur. Bu hikmet ve faydaların bir kısmı ahiret bir kısmı da dünyada veya hem dünya hem de âhirette görülecektir. Bu yazıda, kısaca hicretin mü’mine dünya ve ahirette kazandırdığı nimetleri ele almaya çalışacağız. 

Hicret, Cenab-ı Hakk’ın mü’mini muhafazası altına almasına, meleklerle desteklemesine ve karşılaştığı üzüntülerden uzaklaştırmasına vesile olur. Nitekim Tevbe Sûresi 40. âyette meâlen: 

“Eğer Siz Peygambere yardımcı olmazsanız, Allah vaktiyle ona yardım ettiği gibi yine yardım eder. Hani kâfirler onu Mekke’den çıkardıklarında, iki kişiden biri olarak mağarada iken arkadaşına: “Sen hiç tasalanma, zira Allah bizimle beraberdir” diyordu. Derken Allah onun üzerine sekinetini, huzur ve güven duygusunu indirdi ve onu, görmediğiniz ordularla destekledi. Kâfirlerin dâvasını alçalttı. Allah’ın dini ise zaten yücedir. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).” buyrularak bu müjde hatırlatı

Bu haberler de ilginizi çekebilir