Hizmet İnsanları ne istiyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Kasım 14 2018
Hizmet, ilkelerini, hedeflerini satırlara yazmakla kalmamış, sadırlara da işlemiş, “örnekleri kendinden bir Hareket” olmayı başarmıştı.
 Doç. Dr. MAHMUT AKPINAR - TR724.COM 

Dünyanın her yerinden, her dilden, kültürden, ırktan hatta dinden insanlar Hizmet Hareketine gönül verdi. Okullarından, öğretmenlerinden, sohbetlerinden yararlandı. “Yaşatmak için yaşayan” fedakar eğitimcilere, rehberlere hep minnet, şükran duydular. Çünkü Hizmet çağın gereklerine uygun yöntemleri kullanarak insanlara insani özelliklerini keşfetme, Hakkı tanıma yollarını açıyordu. Ne bilimle çatışıyor ne de dine savaş ilan ediyordu. Ulumu diniye ile ulumu fenniyeyi mezcedip insanları hakikatla buluşturuyor, hakiki medeniyete ulaştırmaya çalışıyordu. Pozitivizmin kaba mantığından, radikalizmin şiddetinden, ham yobazların taassubundan uzak şekilde insanlara Yaratıcıyı sevdirmeyi gaye ediniyordu. Türkçeyi bir sevgi dili haline getiren Yunus’un duru ifadesiyle “Yaratılanı severiz yaradandan ötürü” diyordu. Kuşatıcılık, kucaklayıcılık açısından gönüllülerine birer Mevlana olmayı öğütlüyor; “kim olursan ol gel” düsturunu esas alıyordu. “Aç sineni açabildiğin kadar ummanlar gibi olsun, kalmasın el uzatmadığın bir mahzun gönül” diyordu.


 
Hizmet, ilkelerini, hedeflerini satırlara yazmakla kalmamış, sadırlara da işlemiş, “örnekleri kendinden bir Hareket” olmayı başarmıştı. Birbiriyle kanlı-bıçaklı milletlerin çocuklarını aynı okulda, aynı sırada eğitip arkadaş yapıyordu. Savaşların olduğu ülkelerden insanlar akın akın kaçarken eğitim gönüllüleri bu ülkelere doğru gidiyor, zor zamanda o ülkeleri terk etmiyordu. Türkiye gibi katı laikliğin uygulandığı bir ülkede dindar olmakla bilimin, fennin çelişmeyeceğini net şekilde ortaya koymuştu. AKP zulmüyle kapatılan binden fazla okulun çok da uzun olmayan geçmişi ulusal ve  UA bilim ödülleriyle, madalyalarla doluydu. Taassuba, cehalete, iftiraka saplanmış (bazı) dindarlara ve cemaatlere ye

Bu haberler de ilginizi çekebilir