[Kadir Gürcan] Şahsi, Şahsi!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ocak 3 2022
Ne güzel, yeni yıl beklentileri, iyi niyet tavsiyeleri ve muhtemel kıyamet kehanetleri ile örgülü güzel bir yıl sonu yazısı yazmak varken, Saray ve iktidar yine ayağımıza dolaştı.
KADİR GÜRCAN- SAMANYOLUHABER.COM 

Ne güzel, yeni yıl beklentileri, iyi niyet tavsiyeleri ve muhtemel kıyamet kehanetleri ile örgülü güzel bir yıl sonu yazısı yazmak varken, Saray ve iktidar yine ayağımıza dolaştı. Hükümet sözcüsü kadrosuna yerleşip, yüzünü unuttuğumuz hatta kendisinin de varlık sebebi konusunda endişeleri olduğunu düşündüğümüz siyasetçiyi ıskalamaya gönlümüz razı olmadı. “Yeni yıla böyle mi girilir, canım?” şikayetinizde yerden göğe haklısınız da “Başkan'ı suçlarsak varlığımızı inkar ederiz!” diyen akıl özürlü iktidar sözcüsünü siz olsanız ne yaparsınız? 

Yunus Emre'nin tekerlemeleri arasında sayılan “Bir serçe, kartalı salladı vurdu yere. Ben de gördüm tozunu!” sözüne bire bir misal teşkil eden İstanbul Belediye Başkanlığı Seçimi'nin özelde Saray, genelde iktidar bünyesinde hasıl ettiği kısmı felç geçici falan deniyordu ya meğer öyle değilmiş. Hasar beyinde oluşmuş. Kontrol edilemeyen reflekslerin ve çehreye oturan yüz atmalarının sebebi buymuş. Hatta yazarınız bir ara, “Devletli yaşlandıkça kaşlarını aldırıp, yüzlerini mi gerdiriyor!” diye de düşünmeden edemedi. Kolay değil. Yunus'un gördüğü toz bulutunu biz iki defa gördük. Aman Allahım, o ne kafa üstü çakılmaydı! Ne olduysa o günden sonra oldu. Seçimin tekrar edilmesi bir yana, Saray'ın sahadan spatula ile kazınarak Saray Acil'ine kaldırılması dün gibi aklımda.

Despot ve zorba idarelerde seçimlerin kaderi bellidir. Muhalefet'in kazandığı bütün seçimler usulsüzdür, illegaldir ve geçersiz sayılmalıdır. Ta ki, tiranlar seçimi kazanana kadar bu hoşnutsuzluk devam eder. Bu yüzden Saray soytarılarının kendini paralamaları boşuna. Başkan mutsuz, ağrıları derin ve iç çekişleri yürekleri dağlıyor. İstanbul Belediye Başkanı'nın ismen ve ünvan olarak anılması, iktidar ve Saray hudutları içinde yasaklanmış. Kendi aralarında nasıl çağırıyorlar acaba? Belki de işi şakaya vuranlar, “Bizimkinin belalısı!” bi

Bu haberler de ilginizi çekebilir