Kime emanet?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Temmuz 31 2022
Gazeteci-yazar Harun Tokak Yeni Ümit dergisinin yayın hayatına başlangıcını, yazarlığa ilk adımını ve ilk yazası 'Kime emanet'in hikeyesini anlattı. İşte Tokak'ın bu haftaki yazısı.
Kime emanet?

1980’li yılların sonu... Mavi rüyalar şehri Antalya’dayım. Kıştan yeni çıkmış ıslak toprak göğsünü bahara vermiş buhar buhar kabarıyor. Göklere başını uzatmış Toroslar, uçsuz bucaksız Akdeniz muhteşem görünüyor.

Doğu Garajı semtindeki Rasanet Öğrenci Yurdu, İzmir baharının, Akdeniz sahillerinde tomurcuklanan bereketli bir dalı gibi. O pırıl pırıl çocuklar; İsmailler, İbrahimler, Bilaller bize emanet. O ilçe senin, bu ilçe benim diyerek koşturuyor, Torosların tepelerindeki köylere ulaşmak için tozlu yolları tırmanıyoruz. Akdeniz’in sahil kıyılarında, yayla ilçelerinde evler, yurtlar arka arkaya açılıyor.



İzmir’den doğan ışık Torosların tepelerini, Akdeniz’in maviliklerini aydınlatıyor. Ali Şeker, Yavuz Eryılmaz gibi fedakâr gençler, altlarındaki mobiletlerle kapı kapı dolaşıp öğrencilere burs topluyor. Kadife sularına güneş vurmuş Akdeniz kadar aydınlık günlerimiz.

Bir bahar günü odamda oturuyorum. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi, erkek güzelliğinin en çarpıcı çizgileri içinde otuzunda bir genç giriyor içeri.  Dalgın ve simsiyah gözlerinde yeni bir baharın bütün renkleri cıvıldaşıyor. Başı hafiften öne eğik olsa da, yüzünden, gözlerinden vakar dökülüyor. Nur meltemi siması ile gülümseyerek,

“Yeni Ümit adında bir dergi çıkaracağız. Sizden de bir yazı istiyorum.” diyor. Yazı ve ben… Yerle gök arası kadar uzak benden… Gülüyorum. “Hiç yazmadım ki bugüne kadar. Nasıl olacak bu iş?” “Her şeyin bir ilki vardır.” diyor. Yazamayacağıma ikna olmuş olmalı ki umutsuz bir halde kalkıyor. “Başta Hüseyin Tulpar Hoca olmak üzere aklımda birk

Bu haberler de ilginizi çekebilir