Korku ve Endişe ile Yola Koyulanlar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Haziran 18 2023
Samanyoluhaber.com yazarı Hüseyin Odabaşı'ın yazısı
HÜSEYİN ODABAŞI

Bu yazıyı korku ve endişe içinde canından çok sevdiği vatanında yaşamak veya terk etmek zorunda kalanlara ithaf ediyorum. 

Sabah biraz Kur’an okudum. Daha sonra Hafız Abdulsamet'in o tiz ve etkileyici sesinden Kur’an dinledim. Özel seçtiğim yerler değildi, YouTube'dan neresi çıktıysa oradan dinledim. Hafızın sesi semalarda yankılanıyor yeryüzünün bütün kubbesinde çınlıyordu adeta. Dinleyen cemaatteki cûş u hurûş ve duygusallık ise Okyanusun kabaran dalgalarını andırıyordu. Bu kadar etkileyici ve heyecanlı bir atmosfer olunca kulak kabarttım acaba nereyi okuyor, okuduğu ayetler neden bahsediyor ki diye düşünmekten kendimi alamadım. Cemaatte heyecan çığlıkları bağrışmalar çağrışmalar olduğuna göre okunan ayetler insanın bam teline dokunuyor olmalıydı.   

Biraz daha dikkat ettiğimde anladım ki Hafız Abdulsamet'in okuduğu ayetlerde Allah (c.c), Hz. Musa’nın kazara öldürdüğü bir Kipti yüzünden yaşadığı vatanını endişe ve korku içinde terk etmek zorunda kalışından bahsediyordu. Fakat tasvirler, betimlemeler o kadar canlı ve etkileyiciydi ki şu an Hizmet Hareketi mensuplarının Türkiye'de ve Türkiye'yi terk ederken yaşadığı halin aynısını Hz. Musa Mısır’dan kaçarken, çıkarken yaşıyordu:  

“Mûsâ, halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan (kendi milletinden), düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, “Bu şeytanın işidir. O, gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır” dedi. (Kasas, 15)

“Mûsâ, “Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet” dedi. Allah da onu affetti. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. (16)

“Rabbim! Bana verdiğin nimetle

Bu haberler de ilginizi çekebilir