Piramitler (Ehram) ve Kâbeler

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Mayıs 2 2021
"Şöyle bir etrafınıza ve tarihe bir bakın, zalim tıynetli idarecilerin yollarla binalarla yani müteahhit işleriyle ilgilenmeleri tesadüf değildir. Mısır'a gideriz Piramitlere hayranlık duyarız. Esrar ve harikalığı ile alakalı belki binlerce film ve belgesel yapılmıştır. Yapılmıştır fakat bu dev Piramitleri o dönemde yaptıranların zalim olduğunu ve bu ehramların oluşumunda sayısız kölenin kan kusarak çalıştırıldığını unuturuz. "
Hüseyin Odabaşı | samanyoluhaber.com
Piramitler (Ehram) ve Kâbeler

Bir şehri meydana getiren mimari insan ihtiyaçlarını gidermek içindir. Yollar, köprüler ve dahası binalar hep insanların gereksiniminden kaynaklanır. 

Fakat bu insanların tabi ve doğal ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan bu tür eserlerin bazılarında insanlığın ezildiğini ve zulmün kibirle beraber payidar olduğunu görürüz. 

Örneğin insanların ihtiyaçlarını karşılasın diye kurulan şehirlerimiz ne derece insan hayatına uygun ve sağlığımıza elverişlidir? Yaşadığımız binalar bizim aile ilişkilerimizin kuvvetlenmesine ne kadar katkı sağlıyor ne kadar zarar veriyor? Şu an sosyal hayatımızda dinimize göre komşuluk hakkı diye ayrıca ele alınıp değer verilen mefhumdan eser kaldı mı? Yaşadığımız apartmanlar komşu ilişkilerimiz açısından tam bir mezaristanı andırmıyor mu? Bir elma veya meyve, çekirdekten ibaret olmadığı gibi bir aile de çekirdekten ibaret olmamalı. Bulunduğumuz evlerimiz maalesef babaanneyi de sildi dedeyi de sildi attı. Dede ve torun halkasına yer olmayan bir dünyada huzurdan da nurdan da bahsedemeyiz. Tamamen betonların hâkim olduğu ve dolayısıyla yeşilin yok olduğu İstanbul veya Ankara gibi bir şehir planlayacaklarına mezarlık planlasalardı daha iyiydi. Bu betonlaşmanın içine bütün Ortadoğu devletlerinin Başkentleri maalesef dahildir. 

Yeşilin öldüğü şehirlerde insanlık da ölür, yaşam da. Düşünebiliyor musunuz mezarlıklarımız bile şehirlerimizden daha yeşil ve daha huzurlu. Fakat orada yatanların ne oksijene ne de temiz havaya ihtiyaçları vardır.  

Fakat kabahati kendimizde aramalıyız. Yollarımızın uzunluğu ile övünür, gökdelenlerimizi görünce mutlu olur, köprülerimizle şaha kalkarız. Bu zaafımızı bilen iktidarlar da gökdelenlere gökdelenler ekler, kanal projeleri ile şehrin boğazını keser, köprü üstüne köprü yap

Bu haberler de ilginizi çekebilir