Sahabenin Kırılmak İstenen Kapısı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Nisan 14 2023
Günümüz Türkiye’sinde Siyasal İslam adına ortaya çıkan zalimlerin ve tiranların zulümlerine bahane üretmek adına adalet-i izafiyeye sığınmaları, yani devlet menfaati için şahısların hukuku feda edilebilir düşüncesine dayanmaları ve bu düşüncenin kaynağı olarak Hz. Muaviye’yi göstermeleri, ona karşı toplumda bir düşmanlık meydana getirmektedir.
Sahabeyi anlamak ve onlara yapılan saldırılar-25

Daha önceki yazılarda din ve diyanet düşmanlarının, sahabeler saldırmaktaki art niyetlerine ve onlar hakkında şüphe uyandırmakla, neticede, onlardan gelen dinin iki önemli temeli olan Sünnet’e, hadis kitaplarının sıhhati konusu üzerinden zarar vermeye çalıştıklarını detaylı olarak ele almıştık.


Buna muvaffak olmak için, muteber olmayan kaynaklardan gelen bilgilere dayanarak kendilerine göre kurguladıkları Cemel, Sıffin ve Hakem gibi olayları kullanmışlardır. Öncelikli olarak da bu olaylarda bulunmuş olması ve Âl-i Beyt’e zulmetmiş olan Yezid’in de babası olduğundan dolayı, en çok Hz. Muaviye’ye hücum etmişlerdir. Hz. Muaviye üzerinden sahabelerin doğrulukları, hakkaniyetleri ve adaletleri hakkındaki hükmü yok etmeye çalışmaktadırlar. 


Daha önceki yazılarda ele aldığımız saiklere binaen, Hz. Muaviye hakkında çok fazla spekülasyon yapılmış, gerçek olmayan çok fazla bilgi üretilmiştir. Maalesef, bu rivayetler sürekli birilerinin gayretleri ile çok fazla meşhur edilmişlerdir.


Günümüz Türkiye’sinde Siyasal İslam adına ortaya çıkan zalimlerin ve tiranların zulümlerine bahane üretmek adına adalet-i izafiyeye sığınmaları, yani devlet menfaati için şahısların hukuku feda edilebilir düşüncesine dayanmaları ve bu düşüncenin kaynağı olarak Hz. Muaviye’yi göstermeleri, ona karşı toplumda bir düşmanlık meydana getirmektedir. 


Emevilerle Âl-i Beyt arasındaki rekabet ve Ehl-i Beyt’e yapılan zulümler, Âl-i Beyt muhabbeti üzerinden Sünni İslâm Dünya’sında, bu düşmanlığı beslemek adına her zaman kullanılan bir argüman olmuştur. Âl-i Beyt muhabbetinde istikameti koruyamayanlar bu konuları değerlendirirken ifrat ve tefritlere girmekten kurtulamamışlardır.


Halbuki, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat tarafından bir sahabe olarak kabul edilen, niyetind

Bu haberler de ilginizi çekebilir