Şahin Alpay'dan beşinci mektup

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Aralık 27 2017
Anayasa Mahkemesi’nin kişisel başvurusunu görüşmesi arefesinde, 17 aydır tutuklu Şahin Alpay’ın Silivri’den 5. mektubunu yazdı. İşte, P24'ün yayımladığı mektup.
Üç dört yıl önce Zaman’da çıkan 7 yazım sadece başlıklarıyla delil gösterilerek, darbecilik ve terör örgütü üyeliği iddiasıyla tutukluyum. Hakkımda üç kez ağırlaştırılmış müebbet artı 15 yıl hapis cezası isteniyor.

8 Aralık 2017’de yapılan ikinci duruşmada da tahliye çıkmadı. Dava 5 Nisan 2018’e ertelendi. 19 Eylül 2017’deki ilk duruşmada kronik hastalıklarım nedeniyle hapiste kalıp kalamayacağıma karar verilmesi için, mahkeme heyeti Adlî Tıp Kurumu’na sevkimi istedi. Üç buçuk ay oldu, henüz gerekli rapor tamamlanamadı; kardiyoloğun öngördüğü anjiyo da yapılmayı bekliyor.

Tutsaklığım 17 ayı buldu. Hapishanede hayatımın ironileri, çelişkileri üzerine düşünmek için bol vakit buluyorum. Hayatımın temel ironisi nerede? Gençliğimden itibaren iki aşkım oldu. Birinci aşkımın konusu olan Fatma’yla evlenmeyi başardım; onunla kurduğum aile, hayatımın en büyük başarısı oldu. Sonra sıra ikinci “aşkıma” geldi; yani hayatıma bir anlam vermeye.

Lisede “ünlü bir romancı” olmalıyım diye düşünüyordum. Bu karakter ve yeteneklerime en uygun proje olarak görünüyordu. Ama bunun çeşitli engelleri vardı; her şeyden önce hayatımı kazanmak zorundaydım. Robert Lisesi’nden mezun olduktan sonra diplomat olur, bir yandan da yazarım diyerek Columbia’nın tam bursunu kullanıp New York’a gitmek yerine, Ankara’ya Mülkiye’ye gittim. Ne büyük bir kontrasttı bu!

Orada akıntıya kapıldım; solcu, “Marxist, Leninist, hattâ Maocu” oldum. Çok geçmeden bundan büyük bir hayal kırıklığına uğradım. 12 Mart darbesinden sonra İsveç’e sığındım. Stockholm Üniversitesi’nde siyaset bilimi doktorası yaptım. Büyük bir fikrî dönüşüm yaşadım: siyasi özgürlük olmadan hiçbir şey başarılamayacağına, liberal sosyal demokrasinin en iyi çözüm olduğuna karar kıldım. Artık hayatımın anlamı, bu ideallere hizmet olacaktı.

Yurda dönüp akademik kariyere devam ederim, dedim; ne yazık ki bu proje 12 Eylül 1980 darbesiyle engellendi. Zorunlu olarak basına y

Bu haberler de ilginizi çekebilir