Silivri’den Boğaziçi’ne

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Haziran 26 2016
Komiser Mehmet Dilaver. 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası hapse atılan polislerden. Zindanda sıra dışı bir başarı öyküsüne imza atarak Boğaziçi Üniversitesi’ni kazanıyor. Bildiği dil sayısını 10’a çıkarıyor. Hapiste gökyüzüne bakmayı özleyen Mehmet komiseri, tahliye sonrası en çok sosyal medyaya olan ilgi şaşırtmış.
Silivri’den Boğaziçi’ne
Hapishaneye girdi, hayatı değişti. 22 Temmuz sahur operasyonu kapsamında tutuklanan Komiser Mehmet Dilaver 2 yıl sonra özgürlüğüne kavuşanlardan. Birçok arkadaşı gibi mesleğinden ihraç edildi ancak pes etmedi. Cezaevine girmeden önce 6 dil bilen Dilaver, 4 dil daha öğrendi. Hayata tutunmaktan vazgeçmedi, yeniden üniversite sınavlarına hazırlandı. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandı, bileklerinde kelepçeyle okula gittiği günler oldu. İnsanların şaşkın bakışlarına aldırış etmeyen Dilaver, yaptığı işlerden emin olarak başı dik gezdi. Kendisini cezaevinde görmeye gelen ailesine her zaman moral verdi, yüzündeki tebessüm hiç eksik olmadı. Oğullarına kavuşan Dilaver ailesi, bu sene bayramı erken yaşadı. Tahliye olurken içinde buruk bir sevinç olduğunu söyleyen Dilaver, “Silivri’deki insanların durumu dışarıdakilerden çok çok daha iyi. Tek problem dışarıdaki aileleri için endişelenmeleri.” ifadelerini kullanıyor.

Dilaver için esasında tahliye haberi büyük sürpriz olmuş. Mahkeme öncesinde yüzde 1 dahi umudu kalmadığını söyleyen Dilaver, 20 aydan sonra umutlarının tükendiğini söylüyor. Tabii böyle düşünmesinin temel nedeni ülkede 17-25 Aralık’tan sonra altüst olan hukuk düzeni. Cezaevi günlerinde kendisini dinleme fırsatı bulduğunu söyleyen Dilaver, o günleri şöyle anlatıyor: “Görüşlerde çok üzülsen bile ziyarete gelenlere belli etmemeye çalışıyorsun. Dışarıdakilere umut vermeye çalışıyorsun. Aileniz kendini kötü hissetmesin, orayı değerlendirdiğinizi düşünsün istiyorsunuz. Açık görüşlerde gözlem yapma fırsatı buldum. Kız çocukları babalarına daha bir düşkün, bu durumdan da en çok onlar etkileniyor gibi. Ben de ders çalışma ve kitap okumanın yanında son aylarda oyuncak bebek yapmaya başlamıştım. Bebek yapmak zor değil ama malzeme bulmak zor. Makas yok, meyve bıçağının ucunu kesiyoruz. Orada koğuş arkadaşımın kızına verdim. Bir tane daha yapıyordum, onu bitirmeden tahliye oldum.”

Polis Koleji’ndeki yıllarından beri dil öğrenimine meraklı ol

Bu haberler de ilginizi çekebilir