TEMA: Doğu Karadeniz kıyıları geri dönülemez şekilde yok ediliyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Şubat 2 2016
TEMA Vakfı Trabzon İl Temsilcisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, Doğu Karadeniz'de kıyılarında binlerce yılda oluşan canlı hayatı ve peyzaj bütünlüğünün dolgu ve kıyı yapıları ile geri dönülemez şekilde yok edildiğini savundu.
TEMA Vakfı Trabzon İl Temsilcisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, Doğu Karadeniz'de kıyılarında binlerce yılda oluşan canlı hayatı ve peyzaj bütünlüğünün dolgu ve kıyı yapıları ile geri dönülemez şekilde yok edildiğini savundu.

Erüz, yaptığı yazılı açıklamada, Sulak Alanları Koruma Yönetmeliği'nin gereğinin ilgili kurumlarca yerine getirilmesi idari keyfiyet değil yasal zorunluluk olduğunu vurguladı. Yönetmeliğin, 'sulak alanlar doldurularak alan kazanılamaz' hükmüne dikkat çeken Erüz, şunları kaydetti: "Buna rağmen Doğu Karadeniz de bulunan, sulak alanlar olan deniz kıyıları, akarsu yataklarına zorunlu olmamasına, alternatif çözümler olmasına karşın hiçbir komisyon ve ortak planlama kuralına uyulmadan, akademik uzman kişi ve kurum görüşü alınmadan, yatırımcı kurumlar tarafından dolgu yapılmakta, tahrip edilmektedir. Başta Trabzon olmak üzere Doğu Karadeniz illerinin tamamının kıyıları ve buna bağlı kıyısal ekosistemleri, kıyıların binlerce yılda oluşan canlı yaşamı ve peyzaj bütünlüğü dolgu ve kıyı yapıları ile geri dönülemez şekilde yok edilmektedir."

Bölgedeki akarsu yataklarının önemine de vurgu yapan Erüz, şu görüşleri dile getirdi: "Boyuna kıyı ve denize paralel dağ sistemine sahip Güney Karadeniz, Karadeniz'den gelen yoğun nemli hava akımlarının etkisi ile yıl boyu sürekli yağış almakta ve buna bağlı olarak çok sayıda, yıl boyu aktif akarsuya sahiptir. Bu akarsular ve havzaları su potansiyeli kadar son buzul çağında yok olmadan kalabilen korunması gerekli alabalık gibi su canlıları yanında, pek çoğu endemik, kendine has türleri barındıran havza karakterli ekosistemlere sahiptir. Bu ekosistemler ve canlıların yaşadığı habitatlar mutlak korunması gereken alanlardır.

Ancak ne yazık ki son yıllarda korunması gereken sulak alanlar olan akarsu yatakları öncelikle HES yatırımları, ulaşım amaçlı yollar ve son yıllarda tüm uyarılara karşın artarak devam eden beton duvarlarla akarsuları kontrol altına alma amaçlı yapıl

Bu haberler de ilginizi çekebilir