Topuk dikeni kilo sebebi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Aralık 3 2015
Topuk dikeni, kişide fiziksel aktivitelerde kısıtlılık, eklemlerde kireçlenme ve istenmeyen kiloya sebep oluyor. Ayrıca komşu eklemleri ve omurgayı etkilemeye başlayan topuk dikeni, diz ekleminde menisküs yırtığına, diz ve kalça eklemlerinde kireçlenmeye, omurgada postür bozukluğuna bağlı kronik ağrıya, omurga eğriliğine ve bel fıtığına yol açabiliyor. Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Önder Taylan Çifçi, topuk ağrısının düztabanlarda, yüksek kavisli ayaklarda, kilo problemi olanlarda, topuklu ayakkabı ya da babet tarzı düz ayakkabı kullananlarda, diyabetiklerde, çeşitli romatizmal hastalıklarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Çifçi topuk dikeni ile ilgili şöyle konuştu: "Hastalar tipik olarak sabah yataktan kalktıktan sonra ilk birkaç adımda topuk ağrısı ile karşılaşırlar ve bu ağrı kendiliğinden yürüme ile azalır. Bir yerde uzun süre oturduktan sonra ilk kalkmada oluşan ağrı ve gün sonu ağrıları, çok tipiktir ve tanı koydurucudur. Hastalar çok uzun süre yürüdüklerinde veya ayakta kaldıklarında topuk ağrısından şikâyet ederler. İlerleyen zamanla ayakta şişme, çeşitli kemik deformiteleri, ayak bileğinde ağrı gibi sorunlar tabloya eklenir. Eğer topuk dikeni rahatsızlığı tedavi edilmezse, kronik bir duruma dönüşebilir ve kişinin yürüyüş şeklini değiştireceği için zamanla ayak, diz, kalça ve sırt problemlerine yol açabilir."
Topuk dikeni, kişide fiziksel aktivitelerde kısıtlılık, eklemlerde kireçlenme ve istenmeyen kiloya sebep oluyor. Ayrıca komşu eklemleri ve omurgayı etkilemeye başlayan topuk dikeni, diz ekleminde menisküs yırtığına, diz ve kalça eklemlerinde kireçlenmeye, omurgada postür bozukluğuna bağlı kronik ağrıya, omurga eğriliğine ve bel fıtığına yol açabiliyor. Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Önder Taylan Çifçi, topuk ağrısının düztabanlarda, yüksek kavisli ayaklarda, kilo problemi olanlarda, topuklu ayakkabı ya da babet tarzı düz ayakkabı kullananlarda, diyabetiklerde, çeşitli romatizmal hastalıklarda ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Çifçi topuk dikeni ile ilgili şöyle konuştu: "Hastalar tipik olarak sabah yataktan kalktıktan sonra ilk birkaç adımda topuk ağrısı ile karşılaşırlar ve bu ağrı kendiliğinden yürüme ile azalır. Bir yerde uzun süre oturduktan sonra ilk kalkmada oluşan ağrı ve gün sonu ağrıları, çok tipiktir ve tanı koydurucudur. Hastalar çok uzun süre yürüdüklerinde veya ayakta kaldıklarında topuk ağrısından şikâyet ederler. İlerleyen zamanla ayakta şişme, çeşitli kemik deformiteleri, ayak bileğinde ağrı gibi sorunlar tabloya eklenir. Eğer topuk dikeni rahatsızlığı tedavi edilmezse, kronik bir duruma dönüşebilir ve kişinin yürüyüş şeklini değiştireceği için zamanla ayak, diz, kalça ve sırt problemlerine yol açabilir."

Dr. Çifçi, topuk dikeni hastalarında uygulanan tedavilerin başında aşil germe egzersizlerinin geldiğini, kişiye özel hazırlanan tabanlıklar kullanılarak basma esnasında hissedilen ağrıların azaltılmasının sağlandığını ve ağrı kesici ilaçlarının yanı sıra buz uygulamasının önerildiğini söyledi. Uygulamaların altı hafta gibi bir sürede fayda sağlamaması durumunda ise fizik tedaviye başlandığını belirtti. Dr. Çifçi; topuk dikeni tedavisinde başlangıç uygulamalarından sonraki aşamaların, doktorun tercihine göre kortizon ya da prp enjeksiyonları olduğunu ama bu iki yöntemin de olumsuz ya da yetersiz olduğunu söyledi şöyle konuştu: "Kortizon enjeksiyonu zaten zayıf ve gergin olan bağ doku

Bu haberler de ilginizi çekebilir