Suyu kim bulandırıyor?

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

31 Ağu 2025 23:57

  •  

    Meşhur kurt-kuzu hikayesi. Irmağın üst tarafından su içen yaşlı kurt, eski günlerin nostaljisinde ırmağın aşağısında su içen koyunlara “Bakın orada suyu bulandırıp neşemi kaçırmayın!” diye heyheylenir. Zavallı koyunlar “Hazret, sen yukarıdasın! Burada suyun bulanması seni neden rahatsız ediyor!” deyince yaşlı kurt “Ben onu bunu bilmem. Suyu bulandırmayın sonra kalem, kelam ve kılıç birbirine karışır ona göre!” diye efelenir. Saray ve hükümet gündem belirleme konusunda geriye düşünce sudan bahanelerle çözüm komisyonu çalışmalarını sabote edip, mızıkçılık çıkaracak bahane arıyorlar.

     

    Sakın bunu soruyu tersinden sorma ya da soru içinde akildanelik olarak anlamayın; Saray ve iktidar ortağı muhafazakar-milliyetçi kanat, gerçekten terörsüz bir Türkiye isteklerinde samimiler mi? Vatan-millet jargonunun mihenk taşı onlar olduğu için ya da onlar kendini oraya konuşlandırdığı için kimse şakasına bile olsa “Yahu erenler, siz ne istiyorsunuz?” deme cesaretini gösteremiyor.

     

    Aradan aylar geçti iktidar kanadının ne söylediği ve neyi kastettiği konusu hala çözülemedi. Olur-olmaz Saray'da bir araya geliyorlar ama, ne konuşup neyi çözüme ulaştırdıkları konusunda bir konsensus yok. Çözüm Süreci Komisyonu'nun fani ve geçici şahıs ya da siyasi partilerle değil de devlet ile iş yapma ısrarları şahsi kazanım ve beklentileri boşa çıkardı.

     

    Demokratik idarelerdeki güçler ayrımı ilkesi çoktan unutuldu. Kanun koyma, uygulama ve ihtiyaca göre KHK çıkarma konusunda Saray ve iktidarı durduracak bir güç yok. Çözüm sürecine ait kanun değişikliği kimseyi tatmin etmedi. İmralı kanadı belli bir eksen ve mihverde dönüyor olma ciddiyetini koruyorlar. Ayaklarındaki topu tam ceza sahasında iktidarın ayağına yuvarladılar ve şu an ciddi ve kararlı adımlar bekliyorlar.

     

    Saray'ın hem tetikçisi hem de sözcülerinden biri, “PKK mensupları için özel yasa çıkarılmalı!” diyor. Yani “Şahsa uygun, günübirlik ve tek kullanımlık, Çin işi kanunlar üretelim!”e gelip dayandılar. En son yapılan kanun değişikliğinin daha mürekkebi kurumadı. Onun suyu mu çıktı? O günlerde Saray “Hukukçularımız çalışıyor!” diye övünüyordu. Demek pek iyi çalışamamışlar. Böyle isteksiz pişen aş ya diş ağrıtıyor ya da baş!

     

    Dibine kadar şovenist milliyetçi-muhafazakar kanadın çözüm süreci bayraktarlığı(!) gazı ile şefkatli kanat çırpışları yerini Saray'daki derin ve çekişmeli pazarlıklara bıraktı. Kimbilir belki de toplum tabanındaki huzursuzluk ve güven krizinin sebebi budur. Bunu fırsata çevişrmeye çalışan iktidar tetikçileri İmralı Heyeti'ni geri dönemeyecekleri bir yola girdikleri tehditlerini tekrarlıyorlar. Saray'ın eski metin yazarının “Eski defterleri açmayalım!” diyerek salladığı parmağının adresi belli.

     

    Saray'ın geçen hafta yaptığı konuşmada “Kalem, kelam ve kılıç...” üçlemesine yüklediği tehdite ne demeli? İyi de, bu iktidar döneminde sırf iktidara muhalif olduğu için cezaevine tıkılan insan sayısı rekor seviyede. İmralı Heyeti'nin ne söylemeleri gerektiğini kendilerine dikte eden la-yüs'el ve başına buyruk bir otoritenin değnek sallamalarına ne kadar tahammül edeceklerini göreceğiz. Ana muhalefetin elindeki belediyelere karşı sürdürülen kumpas operasyonlarından herkes gibi onlar da rahatsız olsa gerek.

     

    Arada bir görüşen Saray ve koltuk değneği muhalif sürekli 'Dağılmadık, beraberiz. Kem gözler kör olsun!' mesajı vermeye gayret ediyorlar ancak, milliyetçi-muhafazakar lider biraz endişeli. Kamera ve objektiflere yansıyan hallerinden de belli değil mi? Ne oluyorsa, zavallı koltuk değneği, kiminle selfie verdiyse, teker teker toplanıp ya cezaevine gönderiliyor ya da şartlı tahliye ediliyor.

     

    Hazret'in hali bana eski İçişleri Bakanı'nı hatırlattı. Piyasada ne kadar illegal oluşum, dolandırıcı, devlet-siyaset-mafya ilişkisi organizatörü ya da en son şahit olduğumuz “Ana muhalefet Belediye Başkanlarını  ikna heyeti” varsa hepsi ile görüntü vermişti de sonra da bakanlığından olmuştu. Şimdi de iktidar ortağı muhalefet liderinin gözünün içine bakıyor. Olur a, mevcut içişleri bakanı kapının önüne konursa kaldığı yerden eski ilişkilerini devam fırsatı doğar.

     

    Çözüm sürecinde erken kafaya çıkan milliyetçi-muhafazakar parti lideri daha gayretlerinin semeresini yiyemeden, selfie verdiği kişilerin birer birer toplanmasından şaşkına döndü. Hele en son paylaşılan resimdeki şahıs vatana ihanet ve espiyonaj ile suçlanıyor. Milliyetçi-muhafazakar, şovenist ve vatan haini... Çok ilginç bir korelasyon değil mi? Böyle giderse zavallı hükümet ortağı selfie çektirecek birini bulamayacak. O da ne yapsın, akışın aşağı kısmındaki ana muhalefeti suyu bulandırmakla tehdit ediyor!

    31 Ağu 2025 23:57
    YAZARIN SON YAZILARI
    YAZARLAR