Columbia Üniversitesi öğretim üyelerinden kayyıma sert tepki


Dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından Columbia Üniversitesi'nde görevli öğretim görevlileri, Zaman'a kayyım atanmasını sert bir dille eleştirdi. Son yaşanan gelişmeleri Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendiren akademisyenler, Zaman'ın "Büyük bir gazete olduğunu ve onun susturmasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın otoriterliğe doğru istikrarlı bir şekilde yöneldiğini" söyledi. Tecrübeli akademisyenler, Zaman'a yapılan atamanın 'hukuk ihlali' olduğuna dikkat çekti.

Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Bölüm Başkanı Prof. Dr David Phillips, Zaman ve ona bağlı medya grubuna el konulması ile ilgili "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Türkiye'nin otoriterliğe doğru istikararlı bir şekilde yöneldiğini gösteriyor." ifadesini kullandı. Bağımsız medyanın politika liderlerini sorumlu tutabildiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Phillips, Erdoğan'ın yolsuzluklar ile ilgili haber yazılmasını istemediğini söyledi.

Columbia Üniversitesi bünyesinde bulunan Global Fikir Özgürlüğü ve Bilgilendirme Kuruluşu Direktörü Prof. Dr Agnes Callamard, Zaman'a kayyım atanmasının hukuk ihlali olduğunu bildirdi. Cihan'a açıklamada bulunan Prof. Dr. Callamard "Türk hükümetinin Zaman'a kayyım ataması sadece gazeteye ve bağımsızlığına tehdit değil, aynı zamanda, uluslararası hukuk ve Türkiye Anayasası'nın özgür basını korumasını ihlal ederek medyadaki çoğulculuğu da baltalıyor." dedi.

Columbia Üniversitesi Başkanı Özel Danışmanı Prof. Dr Callamard, Türkiye'de son yaşanan olayın hukukun ve Türkiye Anayasası'nın bağımsızlığı üzerinde çatışmalar oluşturduğunu belirterek, geçen hafta Anayasa Mahkemesi'nin "Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Can Dündar ve gazeteci Erdem Gül'in yargılanmasını insan hakları ihlali olduğuna karar verdiğini" hatırlattı. Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymadığını ve bu karara uymayacağı söylemini hatırlatan Prof. Dr Callamard, "Bütün bunlara bakacak olursak, bağımsız kuruluşlar üzerinde meydana gelen çatışmalar ilk Zaman'da meydana gelmedi." şeklinde konuştu.

"Zaman'ın bağımsızlığını ve çoğulcu medyayı korumak demek, Türkiye demokrasisini korumak demektir." şeklinde devam eden Amerikalı Profesör Callamard "Kamu yararına, sivil haklara, seçim demokrasisine ve kamu tartışmaları için adeta bir köşe taşı olan Zaman'ın mülkiyetine ve editöryal bağımsızlığına saldırmak çoğulcu medyaya saldırmak demektir." dedi. Callamard görüş farklılıklarının ve çoğulculuğun olmadığı ortamlarda araştırma ve sorgulamanın olmayacağını bunun da demokrasiyi zayıflatacağını belirtti.

"Türkiye'nin özgür ifadeye karşı uygulanacak baskılara tedbir alacak birçok hukuk kuralları ve anayasası vardır." diyen Columbia öğretim üyesi Prof. Dr. Phillips ise "Cumhurbaşkanı'nı eleştirmek, Türklüğü aşağılamak suçundan kovuşturmaya neden oluyor. Erdoğan ve hükümeti eleştirileri olumlu karşılamıyor." diye konuştu.

Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama hükümetleri döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı'na üst düzey danışmanlık yapan Prof.Dr. Phillips, "Türk demokrasisinin saldırı altında olduğuna" vurgu yaparak "Devletin kontrolünde olan medya temsilcileri, Erdoğan'ın ekonomik ve güvenlik alanlarındaki başarıyı gösteriyor. Gerçekte bunların tam tersi doğru. Türkiye, Erdoğan ile daha karanlık bir geleceye gidiyor. İnsan hakları, demokrasi onun için bir şey ifade etmiyor." dedi.

Yine Columbia Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Todd Gitlin de "Zaman'ın kayyım tarafından ele geçirildiğini öğrendiğinde dehşete düştüğünü" söyledi. "Basın özgürlüğü olmadan demokratik yaşam boğulur." diyen Prof. Dr. Gitlin "Erdoğan yönetiminin özgür basını ihlalleri, kamuoyuna en karanlık günler olarak dönüyor. Basın özgürlüğünü savunan herkesin, bu korkunç gelişmeyi kınaması gerekiyor ve Türk medyası da samimi bir duruş sergilemeli." uyarısında bulundu. CİHAN
<< Önceki Haber Columbia Üniversitesi öğretim üyelerinden kayyıma sert tepki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER