Endişeye mahal yok!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ekim 14 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Kadir Gürcan yeni yazısını AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin İsrail politikasına ayırdı.

İsrail-Filistin krizinin 7 Ekim’de alevlenmesinin üzerinden bir sene geçtikten sonra, kapalı kapılar ardında meseleyi derinlemesine(!) ele alan bizim devletlilerin neşesi yok. Kriz devam ettiği için yekün ve kıssadan hisse çıkarmak için biraz erken. Laf olsun diye sene-i devriyesini hatırlamak “Dostlar alışverişte görsün de işlem hacmi oluşsun” avunmalarından.

Ortadoğu'da fonksiyonunu kaybetmiş iktidar partileri için yaygın bir espri varmış, yeni duydum. Halk, meclislerden bir şey çıkmadığına iyice inandığı için altı ayda bir de olsa vekillerin bir araya gelmelerine razı oluyorlarmış. En kötü meclis bile hiç olmamasından iyidir. Şu an Filistin ve Lübnan Halkı kapalı kapılar ardında durumu görüşecek bir meclisten bile mahrumlar. TBMM kapıları kapatıp kavgasız, dövüşsüz ve cümle aleme rezil olmadan altı saat bir arada durabildiyse, bunu kar sayalım. Öyle değil mi?

Durum değerlendirmesi için bir yıl neden beklendi acaba? Saray'ın o kadar yüksek uçtuktan sonra başladığı yerden bir arpa boyu yol alamadığını biraz geç fark etmiş olması gayet normal. Gömleği düğmelerini baştan yanlış ilikleyince, neticenin hüsran olması kaçınılmazdı. Bugün gibi hatırlıyorum; kriz başladığında Saray'ın Putin ve İran ile girdiği kare için “Bunların içinde olmayın da nerede olursanız olun!” demiştim. Hadiseler yazarınızı yanıltmadı. Bu üçlü hiçbir zaman çözümün parçası olamadılar.

İktidarın durduk yerde TBMM'yi bilgilendirme özverisi pek hayra alamet değil. Eğer Saray, Filistin-İsrail krizi konusunda öngörü ve tahminlerinde isabet etmiş olsaydı, geçtiğimiz hafta kapalı kapılar ardında yapılan meclis görüşmesine şahit olmayacaktık. Ülke işleyişini aile şirketi havasına sokup, bütün başarıları kendinden bilen Saray'ın eline yüzüne bulaştırdığı Ortadoğu stratejisinde hataları dünyadan bihaber meclis ile paylaşması, kimseye inandırıcı gelmedi. Beşyüz kişilik bir oturumda paylaşılan bilgilerin sır olarak kalmayacağı zaten belliydi. TBMM, Nasreddin Hoca'nın kabri gibi, kapıları var ama duvarları yok. Toplantı sonra

Bu haberler de ilginizi çekebilir