Borsa faciasının perde arkası

Dün dolar rekor kırdı, İMKB ise kan kaybetti. Peki neden?

Borsa faciasının perde arkası

İran konusundaki gerginlik, Amerikan Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükseltmesi, üç yatırım bankasının "Türkiye'ye yatırımınızı azaltın" tavsiyesi, Çankaya odaklı kriz senaryolarıyla birleşince piyasalar, haftanın son gününde alt-üst oldu. Dolar yüzde 4,3 artarak 1,4200 YTL seviyesine kadar çıkarken, Borsa yüzde 4 düştü İran konusundaki belirsizliğin artması ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz oranlarını 0,25 puan arttırması ile Türkiye'de siyasi istikrarı bozmayı amaçlayan Çankaya odaklı senaryolar piyasaları tedirgin etti. 2007 yılında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yetkilerini sonuna kadar kullanacağı ve gerekirse bu görevinden istifa ederek hükümeti Cumhurbaşkanlığı sorunuyla başbaşa bırakacağı yönünde Çankaya Köşkü'ne dayandırılan yorumların Sezer tarafından yalanlanmaması ise piyasalar tarafından, belirsizlik ve risk olarak satın alındı. Sezer'in Köşk'ten ineceği, CHP'nin ise sine-i millete dönerek hükümeti erken seçime zorlayacağı yönündeki senaryolar ise piyasaları olumsuz yönde etkiledi. Bunun yanında Citibank, Morgan Stanley, Merril Lynch ve Credit Suisse gibi önde gelen yatırım bankalarının Türkiye'ye dönük yatırımların azaltılmasını tavsiye etmeleri de düşüşte etkili oldu. ABD Merkez Bankası FED'in faiz oranlarını yüzde 0,25 artırarak yüzde 4,75'ten 5,00'e yükseltmesi Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerdeki sıcak paranın ABD'ye yönelmesine yol açarken, Türkiye'de dolar 2004 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. 2004 yılı 15 Aralık tarihinde dolar 1,404 bin lirayken dün itibariyle 1,420 YTL oldu. 'YAKINDAN İZLİYORUZ' Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın, dalgalı kur rejimi uygulamasına devam edileceğini belirtip, döviz piyasalarının yakından izlendiğine ilişkin açıklaması ise piyasaların ateşini düşürdü. Haftaya 42 bin seviyesinden başlayan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ise 41 bin 970 puandan haftayı kapattı. Borsa hafta boyunca sürekli inişler ve çıkışlar gösterdi. Piyasalarda yükselişini sürdüren enstrümanların başında ise altın geldi. Altın borsası son 25 yılın en yüksek rakamlarına ulaştı. 1980 yılı Eylül ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşan altının onsu Londra altın borsasında 725,75 dolara ulaştı. PİYASALARDA TEDİRGİNLİK 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra siyasi istikrarın sağlanmasıyla birlikte ekonomik istikrara da kavuşan piyasalar uzun bir süredir yatay bir seyir izlerken, döviz, faiz ve altında yükselişe geçerken, borsada düştü. Amerikan Merkez Bankası'nın faiz artırımı ile petrol zengini ülkelerin altına yönelmesinin gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında dalgalanmaya neden olurken, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve CHP endeksli siyasi kriz senaryoları bu olumsuzluğa çarpan etkisi yaptı. Bülent Ecevit'in başbakan olduğu 2001 yılında MGK toplantısı sırasında Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatarak ekonomik krizin çıkmasına neden olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu kez de "Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa" senaryolarını yalanlamayarak yerli ve yabancı yatırımcıların tedirgin olmasına neden oldu. Sezer'i ziyaret eden Cumhuriyet Gazetesi yazarı İlhan Selçuk'un, Cumhurbaşkanı Sezer'in 2007 yılı Mayıs ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yetkilerini sonuna kadar kullanarak AK parti iktidarını engellemeye çalışacağına ilişkin değerlendirmeleri piyasaları huzursuz etti. Cumhurbaşkanı Sezer'in 2007 yılından önce istifa edeceği ve CHP'nin de eşzamanlı olarak Meclis'ten çekilip sine-i millete döneceği yönündeki değerlendirmelerin Çankaya Köşkü ve CHP Genel Merkezi tarafından net ve kesin bir dille yalanlanmaması piyasalar tarafından, "risk" olarak değerlendirildi. Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı yatırımcıların bir süredir gelişmelerle ilgili olarak rapor hazırlattıkları ve siyasi gerilimleri kaygıyla izledikleri belirtiliyor. FED'İN 0,25'LİK FAİZ ARTIRIMI TETİKLEDİ Amerikan Merkez Bankası'nın faiz oranlarını 0,25 puan artırarak 4,75'ten 5,00'e çıkarması Türkiye'nin de arasında bulunduğu gelişmekle olan ülkelerin ekonomilerini olumsuz yönde etkiledi. FED'in faiz artırımı nedeniyle borsa ve dövizdeki sıcak para yönünü ABD'ye çevirirken, Türkiye'de borsa düştü. BONO FAİZİNDEKİ YÜKSELİŞ SÜRDÜ Bono piyasasında yılın en yüksek seviyeleri görüldü. En çok işlem gören 9 Nisan 2008 vadeli tahvilin basit faizi yüzde 15,46, bileşik faizi yüzde 14,50'den kapandı. Bu tahvilin dünkü kapanışında basit faizi yüzde 15,28, bileşik faizi yüzde 14,34 olarak gerçekleşmişti. STOPAJ SÖYLENTİSİ DE YATIRIMCIYI ETKİLEDİ Hisse senedi ve fonlardan kesilen yüzde 15 oranındaki stopajın denetleneceği söylentisi de menkul kıymetler alanında faaliyet gösteren banka ve şirketlerde tedirginliğe neden oldu. Bir süredir uygulanan hisse senedi ve fonlardan yapılan yüzde 15 stopaj kesintisinin denetleneceği söylentisi Maliye Bakanlığı tarafından yalanlandı. Ancak bakanlığın yalanlamasına rağmen piyasalar tatmin olmayınca, stopaj açıklarını kapatmaya yönelen şirket ve bankalar piyasanın dalgalanmasına yol açtılar. DÖVİZ NE OLACAK? Döviz piyasasında dün 1,4200 bölgesinin zirve olduğu ve buradan satışların geldiği görüldü. Piyasa uzmanları, döviz piyasasındaki alım dalgasının devam ettiğini vurgulayarak, zincirleme etkilerle çok hızlı bir yükseliş hareketi yaşandığını, dolar/YTL kurunun 1,4200 bölgesine kadar geldiğini ve bu seviyenin kısa dönemde zirve olmasının beklendiğini kaydediyorlar. Euro-dolar paritesine bakıldığında, euronun gücünü koruduğunun gözlendiğini belirten uzmanlar, paritenin yeni zirvelerle hareket ettiğini, ABD'de açıklanacak dış ticaret rakamlarının paritenin yönü açısından belirleyici olacağını, teknik açıdan bakıldığında paritenin 1,3000 bölgesini görebileceğinin söylenebileceğini dile getiriyorlar. Borsa 1.742 puan düştü İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ilk seansta 1.350 puan birden düşerken, ikinci seansta düşüş sınırlı kaldı ve endeks günün tamamında 1.742 puana denk gelen yüzde 3,99 oranındaki gerileme ile 41 bin 970 puana indi. Dolar 1,4200 YTL'ye çıktı Uzun bir süredir yatay bir seyir izleyen ve başta turizmciler olmak üzere ihracatçıların yakınmasına yol açan döviz son yılların en büyük sıçramasını bu hafta içinde yaptı. Döviz 2004 yılı aralık ayından bu yana en yüksek seviyesini dün gördü. Dolar 1,420 YTL olurken, Euro 1,8320'ye tırmandı. Dövizdeki artışta Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı şirketler ile bankaların açık pozisyonlarını kapatma çabalarının etkili olduğu söyleniyor. 2001 ekonomik krizine açık pozisyonla yakalanan bankaların BDDK'nın sıkı denetimleri nedeniyle açık pozisyon sorununu çok fazla ihsetmedikleri ancak büyük şirketlerin blançolarında döviz cinsinden açık pozisyonları bulunduğu belirtiliyor. Önceki gün 1,3660 liradan satılan dolar dün İstanbul ve Ankara'da 1,4200 YTL seviyesine çıkarken, euro da Ankara'da 1,7420 seviyesinden 1,8350 seviyesine kadar yükseldi. İstanbul'da da serbest döviz piyasasında euro 1,8250 YTL'yi gördü. Önceki gün 1,2752 olan euro-dolar paritesi de dün akşam saatlerinde 1,2900 oldu. Merkez Bankası'nın gösterge niteliğindeki doların efektif satışı ise 1,3997, euronun efektif satış kuru da 1,809 olarak belirlendi. DB: Sezer'in vetosu ve enflasyon Uluslararası yatırım bankası Deutsche Bank, Türkiye'de piyasalardaki çıkışın nedenlerini ''Nisan ayı enflasyonunun yüksek çıkması, Cari Açık kaygısının devam etmesi ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, sosyal güvenlik kanununu kısmi veto etmesi'' olarak gösterdi. Banka tarafından yapılan analizde, çıkışın devam edeceği vurgulandı. Deutsche Bank'ın analizinde, yabancı yatırımcının çıkışının süreceği, piyasadaki algılamanın kısa vadede değişmesinin pek mümkün görünmeyeceği ve enflasyon, para politikası, iç ve dış siyasi iklimdeki değişimlerin piyasayı etkilemeyi devam edeceği kaydedildi. Analizde, sosyal güvenlik reformunun, orta vadeli istikrar açısından önemli olduğu da vurgulandı. HSBC: Düşüşler geçici olacak Gelişmekte olan ülke borsalarında son günlerde yaşanan düşüş eğiliminin, geçici olduğu savunuluyor. Uluslararası fon yöneticisi HSBC Halbis Partners şirketinin ürün yöneticisi Christian Deseglise, dünya ekonomisinin sağlıklı bir durumda olduğunu belirtirken, gelişmekte olan ülke borsalarında son zamanlarda görülen sermaye çıkışının muhtemelen geçici nitelikte olduğunu vurguladı. Deseglise, dünya genelinde faiz oranlarının yükselmesinin ve enflasyon kaygılarının gelişmekte olan ülke borsaları üzerinde basınç yarattığını ve buna rağmen gelişmekte olan ülkeler için ekonomik büyüme beklentilerinin hala olumlu olduğunu ifade etti. Petrol parası altına yöneldi Irak ve İran konusundaki olumsuz gelişmeler petrolün fiyatının 75 dolara kadar yükselmesini sağlarken, bu durum petrol ihraç eden ülkelerin kasalarını şişirdi. Petrol fiyatlarındaki yükselişten dolayı, petrol üreticisi ülkelerin 300 milyar dolarlık ek kar elde ettikleri belirlendi. Petrol paralarının ise altına yöneldiği ve bu durumun altının 25 yılın en yüksek seviyesine ulaşmasını sağladığı belirtiliyor. 1980 yılı Eylül ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaşan altının onsu, Londra altın borsasında 725,75 dolara ulaştı. Dünya piyasalarında altın son çeyrek yüzyılın en yüksek rakamına ulaşırken, ABD'nin İran'ı vurma ihtimalinin güçlenmesi üzerine İran'dan Türkiye piyasalarına giren 5 milyar dolarlık bir paranın altına yöneldiği kaydediliyor. YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber Borsa faciasının perde arkası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER