Baro temsilcisi
avukat Mücahit
Gündoğdu, yaptığı açıklamada, insanları, makam ve mevkileri ne olursa olsun fikir,
inanç, düşünce ve görüşlerinden ötürü eleştirme hakkı bulunmadığını ifade etti. 12 Eylül'de yapılacak olan anayasa değişikliği paketi oylamasının
seçmen bakımından demokratik hak olduğunu belirten Gündoğdu, insanların tercihlerini hür iradesiyle '
evet veya 'hayır' diyerek belirtebileceğini ifade etti.
Gündoğdu, "Bir avukat olarak kimliğinin önünde
sanatçı ibaresi bulunan
Pınar Sağ ile eşi
Tolga Sağ'ın sözlerini kınıyorum. Tolga-Pınar Sağ çifti yaptıkları konuşmayla
referandumda demokratik tercihlerini bildiren insanlara
hakaret etmiştir. Evrensel hukukun ana normunu düşünce hürriyeti ve inanç hürriyeti oluşturur. Hiç kimse görüş ve düşüncelerinden ötürü kınanamaz. Sağ çifti, konuştukları sözlerle aslında anayasal suç işlemiştir. Tolga Sağ'ın namuslu insanlar referandumda 'hayır' oyu verecek sözü yasal suçtur. Bu sözde insanları ayrıştırma vardır. Bu sözü tersinden okursak, referandumda evet diyecek olanlar namussuzdur anlamı çıkar. Kem söz sahibine aittir. Bu tür insanların sanatçı olarak anılmasına acıyorum. Toplumu ayrıştıranlar ve ötekileştirenler sanatçı olmaz." diye konuştu.
Gündoğdu, ayrıca 'namus', 'şeref', 'haysiyet', 'dürüstlük', 'ahlaklı olma' ve 'erdemli olma' gibi kavramların bir ahlak kuralı olduğunu ifade etti. Bu tür kavramların bir erdem değil,
toplum içinde yaşayan her bireyin uyması gereken ahlak kuralı olduğunu belirten Gündoğdu, bu kadar geniş bir düşünce anlayışını 'evet' ve 'hayır'a göre sıradanlaştırmanın ne kadar dar görüşlü ve ön yargılı dünya görüşüne sahip olduğunu gösterdiğini kaydetti.