Halen Ermenek M Tipi Kapalı Cezaevi'nde başka suçlardan dolayı hapis yatan Yusuf Kılbaş (25), kendisinin Başkan'a düzenlenen bombalı saldırı olayının faili olduğunu, kullanılan bombayı ve talimatı Veli Küçük'ten aldığını itiraf etti. Ergenekon iddianamesinin eklerindeki 402. klasörde yer alan ifadesinde tetikçi Yusuf Kılbaş, Veli Küçük ile muvazzaf askerler vasıtasıyla nasıl tanıştırıldığını ve Başkan'ı tatil köyü ruhsatına engel olduğu için bombalı tuzak kurarak öldürdüklerini, jandarma bölgesindeki cinayetten korunduğunu, kendisine Veli Küçük vasıtasıyla sahte kimlik verildiğini ayrıntılı olarak anlattı. Ergenekon iddianamesindeki ifadesine göre, Yusuf Kılbaş, 19 Ocak 2002'de hırsızlık suçundan girdiği cezaevinden 11 Kasım 2004'te çıktı. Cezaevinden çıktıktan sonra Ömer Ünver, Astsubay Ahmet Sezik ve Ayaş kasabasında bulunan Tepe Motel'in sahibi Adnan Tepe ile tanıştı. Sezik, Kılbaş'ı Veli Küçük ile Tepe Motel'de tanıştırdı. Aynı motelde yapılan bir görüşmede Adnan Tepe, Veli Küçük'e "Bu başkanın işi ne olacak?" diye sordu. Veli Küçük de Ahmet astsubaya dönerek "En kısa zamanda halledin." dedi. 'Oğlum, keşke hepsini öldürseydin' Ahmet astsubay da Yusuf'un omzuna vurarak, "Bu genç ne güne duruyor?" dedi. İddialara göre, Atakent Belediye Başkanı Fevzi Doğan, Adnan Tepe'nin kuracağı tatil köyüne ruhsat vermiyordu. Kılbaş'a silah temin edildi ancak, Başkan yalnız gezmediği için suikast olmadı. Veli Küçük motele tekrar geldi ve aracından bomba yüklü bir paket indirildi. Küçük, Yusuf Kılbaş, "Oğlum keşke ikisini birden vursaydın." diye sitem etti. Başkanın bombayla öldürüleceğini söyledi. Kılbaş bombayı istenilen yere koydu. Ertesi gün Başkan Fevzi Doğan, gelen bir telefon üzerine bombalı paketin olduğu noktaya yöneldi ve yaklaşınca patlayan bombanın etkisiyle öldü.