'Türkiye giderek olağanüstü hal rejimine doğru sürükleniyor'

Radikal Gazetesi Yazarı Cengiz, Türkiye'nin giderek olağanüstü hal rejimine doğru sürüklendiğini vurguladı

'Türkiye giderek olağanüstü hal rejimine doğru sürükleniyor'


Radikal Gazetesi Köşe Yazarı Orhan Kemal Cengiz, bugünkü köşesinde Türkiye'nin hak ve özgürlükler adına çok tehlikeli bir yere doğru sürüklendiğimizi ifade ederek, özgürlüklerin baskı ve fişleme yasalarıyla ortadan kaldırıldığına dikkati çekti.

Türkiye'nin giderek olağanüstü hal rejimine doğru sürüklendiğini vurgulayan Cengiz, "Özgürlükleri ayaklar altına almak için 'travma' üretiyorlar. Ama tek gerçek travma, zaten ürkek, zaten cılız olan Türkiye 'demokrasisine' yaşatılacak gibi görünüyor." dedi.

İŞTE O YAZI:


Gezi'den ve yolsuzluk soruşturmasından bir 'Reischtag yangını' çıkarmaya çalışıyorlar. Özgürlüklere karşı 'travma' üretiyorlar

Sözlerimi, "Erdoğan’ı Hitler’e benzetti" falan diyerek değersizleştirmeye, içini boşaltmaya kalkmayın sakın. 

Bilin ki dünyanın her yerinde bu işler hep böyle oldu. İlk önce, bir 'travma' icat edildi, arkasından kademe kademe, yavaş yavaş özgürlükler yok edildi. 

Hitler için 'Reischtag yangını' idi bahane. Alman parlamentosunda yangın çıkınca, Hitler teşhisi koydu hemen; arkasından 'komünist' avı başladı. Bütün özgürlükler yok olup gitti sonra. Stalin de aynı şeyi yaptı; birkaç yazışmayı ortaya atıp, 'hainler, ajanlar' diye başladı bağırmaya, ardından yakıp yıktı ortalığı.

Bu çağda, bugünün Türkiyesi'nde ne Erdoğan Hitler olur ne de Türkiye Nazi Almanyası. Ama biz, bugüne, bizlere özgü bir şekilde, büyük bir hızla özgürlüklerimizi kaybettiğimiz, çok tehlikeli bir yere doğru sürükleniyoruz.  

Gezi protestolarını bir darbe girişimi olarak niteledikten sonra hükümet tehlikeli bir yola girmişti. Sonra tam 'oradan çıkıyor mu acaba' derken yolsuzluk soruşturmasına da 'darbe girişimi' diyerek hepimizi bir çıkmaz sokağa getirip bıraktılar yeniden... Erdoğan’ın Brüksel ziyaretinden sonra askıya alınan HSYK taslağı son sürat Meclis'ten geçti. Demek ki bundan sonra Avrupa Birliği'ni de takmayacaklar...

Taraf gazetesinde çıkan 'Kürt', 'Alevi', 'ulusalcı' fişlemelerini, yeni çıkan internet yasasıyla birlikte okuyun. İnsanları ırksal kökenlerine, mezheplerine göre bu şekilde hayasızca fişleyenlerin, bu internet yasasından sonra 'şu siyasi görüşte', 'şuna sempatik', 'bunları okuyor' diye mimleyeceğine de emin olabilirsiniz. 

Üstelik bu fişleri tutacak MİT’e de yeni yasayla tam bir dokunulmazlık zırhı giydiriliyor. MİT’in kirli çamaşırlarını deşifre etmeye yeltenenler de hapsi boylayacaklar.
Ankara’da milyonlarca insanın üstünü başını aramak için mahkemeden karar aldırıyorlar. Türkiye’nin taraf olduğu insan hakları sözleşmeleri bir çırpıda çöpe atılıveriyor.

Uygulanmayan mahkeme kararları; Adalet Bakanı tarafından tehdit edildiğini söyleyen savcılar, sürülen binlerce polis memuru, bitmek bilmeyen 'Alo Fatih' konuşmaları, para havuzlarıyla editoryal bağımsızlığı satın alınan gazeteler, ağzını açıp iki cümle söylemeye cüret eden iş insanlarının 'vatan haini' ilan edilmesi, bütün bunlar Türkiye’nin hızla bir olağanüstü hal rejimine doğru sürüklendiğini gösteriyor.

Hükümet ve Erdoğan, Gezi’den ve yolsuzluk soruşturmasından bir 'Reischtag yangını' çıkarmaya çalışıyorlar.

Özgürlükleri ayaklar altına almak için 'travma' üretiyorlar. Ama tek gerçek travma, zaten ürkek, zaten cılız olan Türkiye 'demokrasisine' yaşatılacak gibi görünüyor. Erdoğan’ın komünist avı henüz yeni başlıyor.


Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER