Kılıçdaroğlu: Baştaki adamın kolunu koparacaksın, malı götüren o


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin bir müzik kutusu gibi olduğunu ve kim parayı atarsa onun müziğini çaldığını söyledi. Kendisine mektup yazan bir avukatın 'Siz de gelin TÜRGEV'e yardım yapın.' dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Zaten sizin başınızda başkaları var, onlar gak dedikçe para veriyorlar, guk dedikçe para veriyorlar. İhale alan önce sizi ziyaret ediyor. Eğer Bilal'in yakını ve ortağı isen zaten köşeyi dönüyorsun." diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu.

2016 yılında Türkiye'nin bütün sorunlarını aşmasını umduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak söylüyorum; bu ülkeye huzuru getirmek için bizim üzerimize hangi görev düşüyorsa o görevi yerine getirmeye razıyız. Düne kadar diyorlardı ki, biz sorunu çözeceğiz CHP engel oluyor dediler. Hangi soruna engel olduk? Size akıl gösterdik, ona bile uymadınız, yol gösterdik, ona bile uymadınız. Batağa sürüklediniz." diye konuştu. Geçen hafta TÜRGEV'den bahsettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir belge açıklamıştım, açıklama nedeniyle beni mahkemeye verdiler. Ben de o belgenin resmi yollardan gelmesi için dilekçe verdim. Dilekçenin gereği yapıldı; Vakıfbank 99 milyon 99 bin 999 lira para TÜRGEV'in hesabına kralın hesabından geçmiştir diye resmi belgeyi gönderdi, biz de bütün gerçeği öğrendik. Şimdi diyorlar ki efendim biz zaten biliyorduk, biliyorsan bizi niye mahkemeye verdin? Biz zaten onu açıklamıştık. TÜRGEV'e bağış yapan kurum ve kuruluşların listesini açıklayın, madem öyle buyurun açıklayın. Bu kamu yararına çalışan bir vakıfsa milletten gizli neyiniz var niye açıklamıyorsunuz." şeklinde konuştu.

AKP'nin bir müzik kutusu gibi olduğunu ve kim parayı atarsa onun müziğini çaldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları anlattı: "Kral parayı attı, kralın sözcüsü oldu hepsi. Bereket versin hani yargıyı arada bir eleştiriyoruz ama dürüst hakimler var, dürüst yargıçlar var. TÜRGEV'cilere soru sormak istiyorum. Bu yapılan ahlaki midir, değil midir? Bana mektup yazan avukat 'Siz de gelin TÜRGEV'e yardım yapın.' Zaten sizin başınızda başkaları var, onlar gak dedikçe para veriyorlar, guk dedikçe para veriyorlar. İhale alan önce sizi ziyaret ediyor. İzin verin biz de fakir fukara ve öğrencilere burs verelim. Kaldı ki bununla da bitmiyor eğer Bilal'in yakını ve ortağı isen zaten köşeyi dönüyorsun. En son gazetelerde 200 milyonluk bir vurgun yapıldı ve malı götürüyorlar. Büyük bir ihtimalle bir kısmını TÜRGEV'e verecekler. Davutoğlu ne diyordu? 'Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler kardeşimiz bize olsa kolunu keseriz koparınız diyordu' kardeşimin diyor ama abimin demiyor. Abimin demiyor. Diğerlerinin kolunu koparsan ne olur, baştaki adamın kolunu koparacaksın, malı götüren o zaten. Ona gelince elini öpüyorsun, dizinin dibinden ayrılmıyorsun yeri gelince de oturup konuşuyorsun, kim inanır."

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendileriyle görüşmeye geldiğini ve anayasa konusunu görüştüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Başkanlıkla ilgili hiçbir ayrıntı vermedi. Biz parlamenter sistemi, aksayan yönlerini tüm ayrıntılarıyla anlattık. O da başkanlıkla ilgili bir çalışma yapacaklarını söyledi. Neyi öneriyorlar anlamış değilim. Zaman zaman kamuoyundan bize değişik çevrelerden eleştiriler geliyor. Hiç kimse unutmasın CHP demokrasi ve insan haklarından yana. Hiçbir darbe yasasını savunmaz, asla savunmayacak. Darbe yasalarının değişmesi için her türlü çabayı sergilemiştir. Ben şu soruyu sordum Davutoğlu ve arkadaşlarına. Dedim ki 'bu anayasanın sizin görev yapmanızı engelleyen bir hükmü var mı?'.. Bu soruyu beklemiyorlardı ve 'yok' dediler. Parlamenter sistem çalışmıyor diyorsun evet doğru. Ben size darbe anayasasından örnekler vereceğim dedim ve örnekler verdim. Darbe anayasasının 28. Maddesi 'basın hürdür sansür edilemez.' diyor. Darbe anayasası diyor. Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır diyor. Döndük, sordum 'Bugün Türkiye de basın hür mü?' İki gazeteci, doğru haber yaptı diye Silivri'de. Bunun anayasa ile ne ilgisi var? Bunu yapan ne darbe ne hukuk. Darbe hukuku anayasanın bir parçası. Siz darbe hukukunu değiştirmediğiniz sürece bu ülkeye demokrasiyi getiremezsiniz." CİHAN
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu: Baştaki adamın kolunu koparacaksın,... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER