İslam’da Peygamberimize kibir isnad etmenin hükmü

Algılar ve Gerçekler’de dün akşam İlahiyatçı Ö. Faruk Şentürk ve Dr. Ergun Çapan, Peygamber Efendimize karşı edep ve saygının nasıl gösterilmesi gerektiği ve O’na (s.a.s.) kibir, gurur isnad etmenin durumunu değerlendirdiler.

İslam’da Peygamberimize kibir isnad etmenin hükmü

Mehtap Televizyonunda Cuma akşamı yayınlanan Algılar ve Gerçekler programı toplumda oluşturulan yanlış algıları düzeltmeye devam ediyor.

Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı  Ö. Faruk Şentürk ve Dr. Ergun Çapan, Peygamber Efendimize karşı edep ve saygının nasıl gösterilmesi gerektiği ve O’na (s.a.s.) kibir, gurur isnad etmenin durumunu değerlendirdiler. 

“ALLAH BİLE KUR’AN’DA PEYGAMBERİMİZE (S.A.S.) İSMİYLE HİTAP ETMİYOR”

Mehtap TV’de Algılar ve Gerçekler’de  İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan Kur’an’da Cenab-ı Allah’ın bile Peygamberimize ismiyle hitap etmediğini, O’na (S.A.S.) Ya Eyyüher Rasul (Ey Allah’ın Rasulü) veya Ya Eyyühen Nebiy (Ey Allah’ın Nebisi) şeklinde hitap ettiğini, böylece müminlere de bir edep dersi verdiğini söyledi.         

“ALLAH RASÛLÜ’NÜN ÖNÜNE GEÇMEYİN/GEÇİRTMEYİN”

Programda İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan, Hucurat suresinde Allah’ın insanlara “Ey iman edenler! Söz ve hareketlerinizde ileri gidip de Allah’ın ve Rasulü’nün önüne geçmeyin / geçirtmeyin” şeklinde buyurduğunu ifade etti.           

“PEYGAMBERİMİZE (S.A.S.) HÜRMETSİZLİK, AMELLERİNİZİ BOŞA ÇIKARTABİLİR”

Algılar ve Gerçekler’de,  İslamî kaynaklarda Peygamber Efendimize hürmetsizliğe, eziyete, incitmeye sebebiyet veren şeylerin küfre varabileceğinin, bunun da amelleri boşa çıkartacağının belirtildiği vurgulandı. Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirinde Müslümanlar için zaten Peygamberimize karşı açık bir küfürün söz konusu olamayacağını ancak, Peygambere eza gibi bazı söz ve fiillerin küfür kastıyla yapılmasa bile insanı küfre götürme tehlikesinin bulunduğu ifade edildi. 

“O LÂFLARI SÖYLEYENLER TÖVBE ETMELİ VE BÜTÜN MÜSLÜMANLARDAN ÖZÜR DİLEMELİ”

İlahiyatçı Ergun Çapan, “Peygamber Efendimizin (S.A.S.) Mekke’ye girerken biraz gururlandı, nefsine pay çıkardı, sonra Allah onu ikaz etti, biz bu kadar büyük hizmetler yaptık, ama biz gurura, kibire girmedik” demenin İslamî kaynaklara, Kur’an’a ve Sünnet’e göre üç açıdan çok vahim olduğunu söyledi. 

Birincisinin Peygamberimizi sıradan bir insan gibi görme, O’nunla kendisini mukayese etme, İkincisinin, Peygamberimize kusur isnat etme hatası olduğu, (böyle bir yaklaşımın sadece Şii alimlerden Kaşânî diye birisinde olduğunu, başka hiçbir alimde böyle bir yaklaşım olmadığını) ifade etti. Ayrıca zikredilen o ifadelerde kendini Peygamberden üstün görme olduğu da belirtildi. 

Bu tür lafları söyleyenleri temize çıkarma çabalarının da Kur’an’dan, Sünnet’ten ve maşerî vicdandan vize alamayacağı, böyle bir durumda tövbe ve istiğfarla Allah’a yönelmek gerektiği, Efendimizin’in (S.A.S.) bütün Müslümanların Peygamberi olduğu için de bütün Müslümanlardan özür dilenmesi gerektiği, yapılan bu hataların savunulmasının da ayrı bir tehlike olduğu vurgulandı. 

 İlâhiyatçı Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan, son dönemde yaşanan süreçte dinin genleriyle oynandığını, birilerinin de buna bulunduğu konumu kullanarak sevap urbası girdirmeye çalıştığını, ancak dünden bugüne ulemanın bu konuda bakış açısının belli olduğunu, nitekim Alo fetva hattındaki görevlilerine de bu duruma tövbe edilmesi gerektiğini söylediklerini ifade etti. 

<< Önceki Haber İslam’da Peygamberimize kibir isnad etmenin hükmü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER