Türkiye'de insan hakları konusunda olumsuz bir tablo hakim


Bursa Barosu Başkanı Av. Ekrem Demiröz Türkiye'de son yıllarda insan hakları ve özgürlükleri noktasında oldukça olumsuz bir tablo yaşandığını söyledi. Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Kemal Özgür Yetkin ise Türkiye'nin insan hakları anlamında kötü bir durumda olduğunu ifade etti.

Bursa Barosu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle bir basın açıklaması yaptı. BAOB'da düzenlenen Stajyer Avukat Eğitimi öncesinde konuşan Bursa Barosu Başkanı Av. Ekrem Demiröz ve Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Kemal Özgür Yetkin, Türkiye'nin son yıllarda insan hakları ve özgürlükleri konusunda oldukça olumsuz bir tablo çizdiğini ifade etti.

İnsan hakları kavramının ancak haksızlığa uğranıldığında anlaşıldığını ifade eden Başkan Demiröz, her bireyin diğerinin haklarını kesinlikle saygılı olması gerektiğinin altını çizerek, "Bu ülkede bir kişiye haksızlık yapıldığı zaman hepimize haksızlık yapıldığını kabul ettiğimiz zaman belki bir şansımız olabilir." dedi.

Türkiye'de son yıllarda insan hakları ve özgürlükleri noktasında oldukça olumsuz bir tablonun ortaya konduğunu söyleyen Başkan Demiröz, "Bizim isteğimiz kanun koyanların kişilerin bu kanunlara önce kendilerinin uymasıdır." şeklinde konuştu.

Bursa Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Kemal Özgür Yetkin ise, "İnsan hakları bildirgesini kabulünden itibaren aradan geçen uzun yıllara rağmen maalesef ülkemiz insan hakları anlamında hala kötü bir durumda olup, hak ve özgürlükler açısından neredeyse her geçen yıl bir öncekinden daha kötü bir tablo ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.

Başkan Kemal Özgür Yetkin açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Cumhuriyet Gazetesi'nde siyasi iktidarın MİT'e ait tırlar ile cihatçı terör örgütlerine silah sevkiyatı yaptığına dair haberler yer almıştır. Cumhurbaşkanı'nın 'O haberi yapan gazetecinin peşini bırakmam' demesinden ve iktidar yanlısı basının hedef göstermesinden sonra haberi yapan Can Dündar ve aynı gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül tutuklanmıştır. Cihatçı terör gruplarına silah sevkiyatı iddiası hakkında hesap vermesi gereken iktidar faturayı MİT tırları hakkında soruşturma açan savcılara çıkarmıştır. Kara bir mizah örneği sayılabilecek bir şekilde görevini yapan savcılar ve gazeteciler tutuklanmıştır. Suçüstü durumuna, tutanaklara, video kayıtlarına, tanık beyanlarına rağmen tırlar ile silah sevkiyatına ilişkin soruşturma kapatılmıştır. Uluslar arası kamuoyunda ise siyasi iktidarın insanlık düşmanı cihatçı çetelerle ilişkisi sorgulanmaktadır. Unutulmamalıdır ki, insanlık suçlarında zaman aşımı yoktur. Bugün gelinen noktada ülkemizde bağımsız yargı, adil yargılama, etkin soruşturmadan ve basın özgürlüğünden bahsetmek mümkün değildir. Bu karanlık tabloya rağmen biz İnsan Hakları savunucusu Avukatlar olarak yılmayacağız, pes etmeyeceğiz. Temel hak ve özgürlüklerin korunması, olmayanların yaşama geçmesi için hukuk mücadelesine devam edeceğiz." CİHAN
<< Önceki Haber Türkiye'de insan hakları konusunda olumsuz bir tablo hakim Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER