Medya etkisi, hastalıklar ve promosyon


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Türkiye'de medya milletin üzerinde %15 etkili demiş." Başbakan'a bu bilgiyi hangi danışmanının verdiğini bilmek ve onunla bu konuyu tartışmak isterim. Bu konu çok su kaldırır. Bir oran vermek zor ama medyanın milleti % 15'ten fazla etkilediği kesin. Cem Uzan biraz daha Star'dan ve radyo kanallarından yalan dolan haberlerle "Açın Türkiye'nin önünü" demeye devam etseydi şu anda Meclis'te nur topu gibi bir Genç Partimiz olabilirdi. Bir de reklam veren kanıtı var. Eğer medya milleti sadece %15 etkiliyorsa niye reklam veren 3 milyar dolardan fazla medyaya yatırım yapsın değil mi? Diyelim ki Başbakan'ın saptaması doğru, etki %15. Ülkede yarışan iki parti var ve oyları %25 %25 eşit. Bu durumda medyanın %15 etkisinin iktidarı tayin edebilecek "kocaman" bir etki olduğunu da pekâlâ söyleyebiliriz. "Şu kadar bu kadar etkili"yi bir tarafa bırakalım günün sonunda bu medya etkili ama çok ciddi hastalıkları var. Bu hastalıklar siyaset, spor, magazin, dış haber fark etmez her kategoriye sirayet etmiş durumda... İlki Balon haber... Yani hiç olmayan ya da olmayacak ama varmış gibi, olacakmış gibi yapılan haberler. Bu haberler daha çok birilerinin söylemine dayanıyor, geleceğe yönelik vaatleri içeriyor. Nedeni: PR baskısı, yer doldurma, dikkat çekme, rakip atlatma, dikkatsizlik, bilgisizlik. İkinci abartı haber... Bu haberler gerçek olaylara dayanıyor. Ancak büyük punto ve resimlerle ya da başlıkta kullanılan sözcüklerle olduğundan daha önemsetiliyor. Bu haberler sayesinde önemli ile önemsiz ayrıştırılamıyor. Nedeni: PR baskısı, yer doldurma, dikkat çekme, önemsetme. Üçüncü çarpıtılmış abartı haber (ikna amaçlı haber) Bu haberler de gerçek olaylara dayanıyor. Ancak medyanın durduğu yere göre ya hiç görülmez (omission) ya da eğimlenerek çerçevelenir. Yani medyanın arzu ettiği anlam çerçevesine oturtulur. Daha büyük punto, resim, mizansenlerle abartılır. Nedeni: Siyasi angajman, haber körlüğü, okur baskısı, gündem yaratma. Diyeceksiniz ki bizim medyada gerçek ve olması gerektiği kadar önemsenen haber yok mu? Olmaz olur mu? Trafik kazası, diğer kazalar, ihmaller, cinayet haberleri ve suya sabuna dokunmayan ekonomi haberleri ve bazı araştırma konuları. Bunlar olması gerektiği kadar büyük, olması gerektiği kadar önemli çünkü arkada PR desteği yok, arkada siyasi güdü yok. Örneğin Azrail Partisi olsa ya da Azrail kendine PR şirketi tutsa emin olun tüm kazalar, cinayetler ön sayfadan abartılarak verilebilir ve Türkiye'nin en önemli gündemi olabilirler! Medyanın hastalıklarını biliyoruz. Bu hastalıklara rağmen haber ihtiyacının karşılanması ve demokrasinin oluşumu, vatandaşların siyasi gündeme katılabilmeleri ancak ve ancak medyanın özellikle de gazetelerin varlığı ile mümkün. Nitekim Türk basın tarihi bu açıdan etkili bir basın tarihidir ve bu tarihe gelecekte de ihtiyacımız var. Ama sinyaller iyi değil. Bu hafta için iki medya grubu 160 kişiyi kapının önüne koydu. Bunun nedeni tiraj sıkıntısı. (Okur değil.) Bazı gazeteler var ki "lök" gibi tirajı kapmışlar onları yerinden oynatmak çok zor. Arkadan gelenlerin elindeki "eğitim promosyonu" silahı da uzun süreli tiraj getirmiyor. Başbakan'ın özellikle belirli tür haberlere ve yazılara olan tepkisini anlıyorum. "Abdullah'la Tayyip" diye küstahça yazılar yazan Emin Çölaşan'lar olduğu sürece Başbakan'ın bu tür yazı ve haberlerle barış imzalaması zor. Üstelik de belirli yönlerden haklı buluyorum. Ancak bazı gazetelere ne kadar kızarsa kızsın Başbakan'ın gazete kurumuna sahip çıkması şart! Önerim promosyon yasağının bir an önce kaldırılması ve gazetelerin eşit şartlar altında yarışmasının sağlanması. İnternet karşısında çetin bir mücadele veren geleneksel gazetelerin bu desteğe gereksinimi olduğu kesin. Bu konuyu yazmaya devem edeceğim. Çekirgelik "Her şey hakkında bir şeyi ve bir şey hakkında her şeyi öğrenmeye çalış." (T.H. HUXLEY)
<< Önceki Haber Medya etkisi, hastalıklar ve promosyon Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER