ISPARTA (A.A) - Program yapmak için Ispartaya gelirken Burdurda yol kenarında köylülerin sattığı mantardan yiyerek zehirlenen Tayfun Talipoğlu, yapılan deneylerde zehirlenme olayından 1 hafta sonra bile midede zehir maddesi bulunabildiğini, bu nedenle bir süre daha hastanede kalacaklarını söyledi.
     Bir televizyon programında ekrana gelecek Her Yer Anadolu, Tayfun Talipoğlu programı için Ispartaya geldiği sırada Burdurun Bucak ilçesi Elsazı köyü mevkisinde köylülerin mantar sattığını görerek duran ve ikram edilen mantarı 3 arkadaşı ile yiyerek zehirlenen Talipoğlunun hastanedeki tedavisi sürüyor.
     Zehirlenme durumlarında ilk gece olan kritik süreyi anlatan, hayati tehlikeleri bulunmayan Talipoğlu ile ekip arkadaşları Niyazi Mamış, Gökhan Bacak ve Çağatay Esentura yapılan tahlillerde herhangi bir soruna rastlanmandı. Talipoğlu, hastanede geçmiş olsun ziyaretine gelen misafirlerini kabul ediyor.
     Talipoğlu, hastanedeki odasında gazetecilere yaptığı açıklamada, midesinin yıkanması ve serumun bağlanmasından sonra daha iyi olduklarını söyledi. Şu anda doktorların tavsiyesi doğrultusunda sadece sıvı gıda ile beslendiklerini anlatan Talipoğlu, Zehirlenme konusunda insan her gün yeni bir şey öğreniyor. Zehirlenme durumlarında normalde 3-6 hafta arasında bir müşahede dönemi varmış. Yapılan deneylerde zehirlenme olayından 1 hafta sonra bile midede zehir maddesi bulunmuş. Bu nedenle bir süre daha burada kalacağız dedi.
     Mantardan zehirlenmelerin sık yaşandığını, ancak kamuoyuna pek yansımadığına dikkati çeken Talipoğlu, şöyle konuştu:
     Zehirlenen biz olunca konunun biraz daha üstüne gidildiğini düşünüyorum. Bazı olayları çok çabuk geçiştiriyoruz. Mantar zehirlenmesi, insanın organlarında çok ciddi hasarlar bırakabiliyor, ölüme sebep olabiliyor. Ama yıllardır bu iş bir şekilde devam ediyor. Bizde bir şey olmaz vardır. Bana mantarı satan çocuk Buranın veterineri var. Onlar 4 haftadır yiyor, bir şey olmadı dedi. Böyle bir ölçümüz var galiba, veterinere bir şey olmadıysa... Biz de 4 kişiydik. İkimizde çok belirgin zehirlenme var. Ben de hem çekip, hem zehirli mi zehirsiz mi diye haber yaparken çok yedim.
    
     -Tedavi sırasında kalp kapakçığında açık olduğu belirlendi-
    
     Talipoğlu, hastanede tedavi gördüğü sırada genel bir muayeneden de geçtiğini anlatarak, Kalp kapakçığının birinde açık varmış, onu gördük. Her şeyde bir hayır vardır derler ya... Bir yerden bir şey çıkıyor. Biliyorsunuz biz gazeteciler doktora fazla hasta olmadan gitmeyiz. Herkese, her şeye koşarız da... Ancak böyle bir vesile olacak dedi.
     Doktorunun her şeyi yememesi konusunda tavsiyede bulunduğunu belirten Talipoğlu, Gittiğim her yerde bir şeyler atıştırırım. Ama bu seferki gerçekten büyük tedbirsizlik oldu. Ama mantar zevkliydi. Pişman değilim hikayesi vardır ya... Böyle bir şey. Zehrin kültür mantarlarında bile olabileceğini öğrendim diye konuştu.
     Hastaneye geldiği saatten itibaren Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağışın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ve meslektaşının telefonla geçmiş olsun dileklerini ilettiğini bildiren Talipoğlu, Bazıları gelelim diyor, ama ben geri çeviriyorum. Çünkü yapacak bir şey yok. Allahtan fark ettik. Kameramanımız Gökhanın yüzü şişmeseydi yine fark edemeyecektik. Sıradan bir durum zannediyorduk diye konuştu.
     Talipoğlu, zehirlenmelerde müşahede süresinin 3 gün olduğunu, yarın iyi olmaları durumda hastaneden çıkmayı düşündüklerini, ancak son kararı yine doktorların vereceğini kaydetti.
    
     -Dinlenmenin 3 güne tamamlanması gerekiyor-
    
     Uzman Dr. Mehmet Sert ise Talipoğlu ile 3 arkadaşının dinlenmesi gerektiğini vurgulayarak, Dinlenmenin 3 güne tamamlanması gerekiyor. Zehir danışmanın önerisi de bu yönde. Bu akşam birinci gün dolacak. 2 gün daha dinlenmesi gerekecek dedi.
     Mantar zehirlenmelerinde bulguların erken çıkmayabileceğine işaret eden Sert, Bağırsak sistemindeki toksinler daha sonra sorun yaratabiliyor. Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının takibi öneriliyor. Biz de bunu yapıyoruz. Ama şu ana kadar olumsuzluk yok. Umarım 3 gün böyle devam eder ifadelerini kullandı.
    
     Muhabir: Murat Yolcu
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu