Başkan Çetin: Feribottaki yolcular 15 saat mahsur bırakmamalıydı


Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinde karaya oturan feribotu kurtarma çalışması devam ediyor. Gökçeada Belediye Başkan Ünal Çetin ve mahsur kalan yolcular, 15 saat bekletilmelerine tepki gösterdi.

Dün saat 15.00'te Eceabat ilçesindeki Kabatepe Limanı'ndan kalkıp Gökçeada'ya hareket ettikten sonra Kuzu Limanı açıklarında rotasından çıkarak karaya oturan "Gökçeada-1" adlı feribotta bulunan 188 kişi, 15 saat sonra tahliye edildi. Bölgeye giden Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait "Kurtarma-7" adlı römorkör tarafından kurtarma çalışmasına devam ediliyor. Feribot, kurtarıldıktan sonra Kuzu Limanı'na bağlanacak ve içinde bulunan 35 araba çıkarılacak.

'MAZERET KABUL ETMİYORUZ'

Yolcuların 14 saat sonra kurtarılmasına tepki gösteren Başkan Çetin, ilgisizlikten yakınırken balıkçı teknesiyle kumanya götürdüklerini söyledi. Hiçbir mazeret kabul etmediklerini belirten Çetin, "Bizi üzen tek sorun, bu kadar yolcunun 15 saat gibi bir süre mahsur kalmaları. Gemi karaya oturdu, teknik bir arıza veya farklı sebeplerden dolayı. Her ne şekilde olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 15 saat gibi uzun süre bu yolcuları gemide bırakmamalıydı. Hiçbir mazeret kabul etmiyoruz. O yolcuların bir an evvel nakli gerçekleştirilmeliydi. Şu anda da gördüğünüz üzere gemiyi çekmek adına tek römorkör uğraşıyor. Görünen o ki bu römorkör bunu çekmeye yeterli değil, ikincisine veya üçüncüsüne ihtiyaç var. Hava muhalefeti deniyor ama bunlar da mazeret olmamalı, çünkü dünyada birçok okyanuslarda insanlar kurtarılıyorlar. Buna hiç kimse de hava muhalefeti var demiyor. Bu da çok kısa mesafe. Dün gece mahsur kalan vatandaşları sakinleştirebilmek için çalıştım. Bir balıkçı teknesiyle erzak, yemek, bebeklere bebek bezi, bebek maması, süt gibi ihtiyaçlarını yükleyip gemiye bıraktık. Biz bunu, 8 metre balıkçı teknesiyle gerçekleştirdik ki o süre içinde burada Kıyı Emniyeti römorkörü ve bir bot mevcuttu." şeklinde konuştu.

'CAN YELEKLERİ KİLİTLİYDİ, KIRARAK ALDIK'

Gemide saatlerce kurtarılmayı bekleyen Mustafa Özgür Bacak isimli vatandaş ise yaşadıklarını anlattı. İlk üç saat hiçbir yetkilinin kendilerine açıklama yapmadığını belirten Bacak, can yeleği dolaplarının kilitli olduğunu farkettiklerini ve bazı yolcuların, kilitleri kırıp diğer yolculara yelek dağıttığını söyledi. Bacak, "Eşimle birlikte 15.00'te gemiyle hareket ettik, 16.10 gibi limana yaklaştık. Ben o sırada aşağıya, arabama gittim. Tam o sırada büyük bir gürültü ve sarsıntı oldu. Biz deprem olduğunu zannettik. Tabii büyük bir panik havası vardı. Gemide yetkili kimseyi bulamadık. Üç saat boyunca aşağıya, yolcuların bulunduğu noktaya hiç gelmedi. Filika sorduk, bozuk dediler. Her şey bozuk. Can yeleği dolaplarının kilitli olduğunu gördük. Bazı yolcular kilitleri kırdı. Tabii çeşitli iddialar var, kaptanın ve yardımcısının dümen mahallinde olmadığı söyleniyor." şeklinde konuştu.

Yolculardan Kemal Selman Uygun ise yanındaki arkadaşıyla geminin limana girmediği yönünde aralarında bir konuşma geçtiğini söyledi. Bunun üzerine durumu anlamak için dışarıya çıktıklarını ifade eden Uygun, şöyle devam etti: "O sırada geminin karaya oturma olayı meydana geldi. Büyük bir gürültü ve sarsıntı yaşandı. Üç kez falan gemi havaya kalkıp zemine vurdu. Tabii o sırada panik yaşandı. Bizler insanları sakinleştirmeye çalıştık ama tabii ağlayanlar vardı, elimizden bir şey gelmedi ve gemi karaya oturdu. Çok şükür, biz daha düzgün bir yerde karaya oturmuşuz. Yoksa daha büyük kayaların olduğu yerde vursaydık, geminin altı derin yara alıp belki de batabilirdi." CİHAN

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER