Millet Gazetesi'nin haberine göre, Bank Asya, kâr açıklamasına rağmen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından ‘mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunlar' gerekçe gösterilerek TMSF'ye devredildi. El koymanın ardından devlet bankası hâline gelen Bank Asya'ya tahsilat yetkisi hâlâ iade edilmedi. Daha önce kamunun vergi, prim ve faturalarını tahsil eden Banka, emekli maaşı ödemesi de yapabiliyordu.

Gelinen süreçte sermayesini artıran Banka, faaliyetlerini eskisi gibi düzgün devam ettirebiliyor. Ancak kendisinden kötü durumda olan bankalara yaptırılan işlemler, Bank Asya'ya yaptırılmıyor. Bank Asya ortakları, bankanın bu tür keyfi uygulamalardan dolayı uğradığı zararlara yönelik tazminat davaları açmaya hazırlanıyor.

Banka Asya'yı batırmak için önce iktidarın baskısıyla birçok kamu kurumu, zarara uğrama pahasına bankadaki mevduatlarını vadesi dolmadan geri çekti. Daha sonra Bank Asya'nın vergi ve prim tahsilatına ilişkin yetkileri sonlandırıldı.

İktidar partisine mensup belediyeler de fatura tahsilatında Bank Asya ile işbirliğini sona erdirdi. Maaşlarını Bank Asya'dan alan binlerce emekliden izin alınmadan maaşları başka bankalara kaydırıldı. Bankanın devlet yönetimine geçmesinin ardından da bu yetkilerin hiçbiri iade edilmedi.

Bank Asya ortaklarının Avukatı Süleyman Taşbaş, Türkiye'de yaşanan olağanüstü dönem nedeniyle hukukun askıda olduğunu vurguladı. Bank Asya'ya fiilen el konulduğunu hatırlatan Taşbaş, “Alınan kararların hukuken hiçbir geçerliliği bulunmadığı bir durum söz konusu. Gerek 3 Şubat gerekse 29 Mayıs'ta Bank Asya ile ilgili alınan kararların hiçbir hukuki temeli yok. Fiilen bir işgal, bir el koyma durumu var” diye konuştu.

- Gelir İdaresi Başkanlığı motorlu taşıtlar vergisi ödemeleri

- Sosyal Güvenlik Kurumu SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı prim ödemeleri,

- SGK Emeklilik Genel Müdürlüğü emekli maaşı ödemesi,

- Belediyelerin su faturası ve çevre temizlik vergisi ödemeleri.