İç dinamikler açılımı zorunlu kılıyor

Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, son dönemlerde artan PKK saldırılarını demokratikleşme konusunda atılan adımlara bağladı.

İç dinamikler açılımı zorunlu kılıyor

İç dinamiklerin demokratik açılımı zorunlu kıldığını vurgulayan Öneş, varlığını namlunun ucunda gören terör örgütü ve onu destekleyen iç ve dış unsurların bu adımlardan rahatsız olduğuna dikkat çekti. PKK'nın eylemlerini artırmasını geniş bir perspektiften değerlendirmek gerektiğini dile getiren eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Cihan Haber Ajansı'na gündeme dair açıklamalarda bulundu. PKK da dahil, demokratik süreçten rahatsız olan içeride ve dışarıda bazı odakların olduğunu kaydetti. Hükümetin bu sürece karşı çıkanları teşhir etmesini istedi. Öneş, "PKK etnik, az gelişmişlik, güvenlik ve uluslararası bölgesel boyutları da olan bir sorundur. Türkiye'nin demokratik standartları ile bağlantısı var. İktidar, sorunun siyasi, hukuki, siyasal ve kültürel bütün boyutlarını dikkate alan bir çözüm projesini acil olarak kapsamlı olarak hayata geçirerek toplumun desteğini almak ve bunun karşısında demokrasi dışı davranışları veya çözümü arzu etmeyenleri toplum karşısında teşhir etmelidir. Hükümetin atacağı böyle adımlarla, demokratik çözümü isteyenlerle bu süreci engellemek isteyen grupları teşhir etmesi gerekir. Bu, hükümetin sahip olduğu bir tarihî sorumluluk ve avantajdır." dedi. Cevat Öneş, PKK'nın geçmişe göre daha zor durumda olduğuna dikkat çekti. Bugün yapılan saldırıların gerçekçi sebeplere dayanmadığını dile getiren Cevat Öneş, bu durumu şöyle izah etti: "Bugün 2010 yılı içinde PKK'nın bu eylemliliğini silahlı sebep ve sonuçları itibarı ile ona haklılık kazandıracak hiçbir objektif ve sübjektif sebep yoktur. PKK'nın silahlı eylemlerinin bugünkü Türkiye şartlarında hiçbir gerçekçi sebebi yoktur. Bugün yeniden silahlı yöntemleri uygulamaya koymayı kabul etmek mümkün değil." Cevat Öneş, son dönemlerde atılan demokratikleşme çabalarının PKK'yı endişelendirdiğini ifade etti. Bununla birlikte onu besleyen iç ve dış dinamiklerin de rahatsız olduğuna işaret eden Öneş, "Ortada fiilî bir durum var. PKK, 26 senedir dağda. Kendine ait bir dünya oluşturmuş ve bu dünyayı silahın namlusunda gören bir anlayışa sahip. Bu anlayış, çağ dışı kalmış Türkiye ve dünya şartları ile uyumlu değil. Ama fiili bir durum olarak karşımızda 4-5 bin silahlı gücü elinde bulunduruyor. Bunun dağdan inmesi için özel bir projeye ihtiyaç var. Bu da bugün iç siyasette istismar konusu yapılan, hatta çözüm adımlarının atılmasında risk görüldüğü için duraksamalara sebep oluyor. Bu Türkiye'nin sorunudur. Bunu çözmek durumundayız. Türkiye'nin iç dinamikleri ve toplumsal talebi silahların bıraktırılması, barış şartlarının oluşturulmasını zorunlu kılıyor." ifadelerini kullandı. OHAL TALEPLERİ GERÇEKÇİ DEĞİL Cevat Öneş, bu konuda siyasete büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Özellikle iktidarın gelişim dinamiklerini iyi okuması, iç siyasetinin çatışması, çözümleri engelleyici kavgalara kapılmadan bu açılıma daha hazırlıklı ve gelişmeleri öngören yeniden başlatma iradesini ortaya koyup adımlarını süratle atması gerektiğini aktardı. Öneş, "Türkiye'nin gerçek menfaatleri de bu istikamettedir. Siyasi iktidarını ve muhalefetin tekrar düşünüp özeleştiri yaparak, bunun Türkiye'ye kazandıracaklarını düşünerek yeniden değerlendirerek hiç olmazsa asgari müştereklerde buluşarak yeniden adım atılması gerekir. Ana muhalefet ve muhalefet partileri bu açılımın asgari müştereklerinde buluşmasa bile iktidarın evrensel değerler çerçevesindeki demokratikleşme adımlarını ve hedeflerini bir yol haritası içinde topluma sunması gerekir. Siyaset geniş bir açıdan bakması durumunda bu soruları rahat çözer." değerlendirmesinde bulundu. Cevat Öneş, son saldırının ardından dillendirilen OHAL taleplerini ise yanlış bulduğunu kaydetti. Bunun sorunu çözmek yerine derinleştireceğinin altını çizen Öneş şu görüşleri dile getirdi: "Çünkü Kürt sorununun çözümünde en önemli unsurlardan biri bu bölgenin psikolojik yapısıdır. Bunun çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Kürt meselesinin tarihî süreç içinde ortaya çıkan travmatik yapısını ve insanlarımızın algılamalarını, çözüm arayan siyasiler çok iyi değerlendirmelidir."
<< Önceki Haber İç dinamikler açılımı zorunlu kılıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER