Medyaya bilerek yalan söylüyorlar

Medyadaki bazı haber ve yazılarda ortaya atılan bir kısım bilgilerin yalan olduğu ortaya çıktı.

Medyaya bilerek yalan söylüyorlar

MUSTAFA GÜRLEK - ZAMAN Ergenekon kapsamında Oda TV ile başlayan yargı operasyonları, bazı gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlanırken, iki haftadır yürütülen kamuoyunu yanıltma girişimleri dikkat çekti. Medyadaki bazı haber ve yazılarda ortaya atılan bir kısım bilgilerin yalan olduğu ortaya çıktı.En bariz örneği 'Darbe Günlükleri'nin yayımlandığı Nokta Dergisi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş açıkladı. Görmüş, 'Günlükleri ortaya çıkaran gazeteci' diye lanse edilen tutuklu Ahmet Şık'ın, söz konusu haberle hiçbir ilgisinin bulunmadığını vurguladı. Dün Taraf'taki yazısında Görmüş, "Haberi ben yazdım. Ahmet günlükleri, dergide yayımlandıktan sonra gördü." dedi. Tutuklanan Nedim Şener'in Oda TV'nin sahibi Soner Yalçın'ı tanımadığına dair ifadeler de yalanlar arasına girdi. Teknik takibe takılan Şener'in Yalçın'la görüştüğü, 'gözlerinden öpüyorum' diyecek kadar samimi olduğu belirlendi. Bir başka yalan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgiliydi. Oda TV, 'müsteşarın kardeşi Mustafa Fidan cemaat mensubu' şeklinde yayın yaptı. Ancak MİT'in açıklaması, yalanın boyutunu gösterdi: "Müsteşarımızın ne Amerika'da yaşayan ne de Mustafa isimli bir kardeşi var." Oda TV 11 Kasım 2010 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın kardeşi Mustafa Fidan'ın cemaat mensubu olduğuna dair haber yayınladı. Yalçın'ın bu bilgiyi Ergenekon soruşturması kapsamında aranan MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'ndan aldığı ortaya çıktı. MİT ise internet sitesinde haberi yalanladı. Açıklamada, "Sayın müsteşarımızın ne ABD'de yaşayan ne de Mustafa isimli erkek kardeşi vardır. Erkek kardeşi ise hayatı boyunca hiç yurtdışında bulunmamıştır." dendi. Ahmet Şık'a ait 'İmamın Ordusu' isimli kitabın bir nüshası Oda TV'de ele geçti. Şık, kitabın oraya nasıl gittiğini bilmediğini söyledi. Ancak 25 Şubat 2011 tarihinde X şahısla telefon görüşmesi yapan Şık, "Kitabın yanılmıyorsam üç ay önceki hali filan." diyor. Soner Yalçın ve avukatları Oda TV'deki bilgisayarlarda bulunan bazı dosyaların 'virüsle' yüklendiğini savunmuştu. Soner Yalçın ile avukatları bilgisayarlarda bulunan bazı belgelerin 'virüs yoluyla' yüklendiğini ileri sürmüştü. Ancak söz konusu dosyaları ilk kaydeden kişinin Soner Yalçın olduğu belirlendi. Oda TV'de el konulan bir harddiskten çıkan 'Nedim' isimli belgede "Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin." yazıyordu. Bu word dosyasının 09.08.2010 tarihinde 'Soner' isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğu, bu kullanıcının da Soner Yalçın olduğu tespit edildi. 'Sabri Uzun' isimli Uzun'un imzasıyla yazılması planlanan kitapla alakalı belgede de "Sabri'nin kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık'la bu konuda görüşsün. (...) Nedim'i kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın..." yazıyordu. Bu belge de 20.12.2010 günü saat 11.29'da 'Soner' adlı kullanıcı tarafından oluşturulmuştu. TANIMADIĞI YALÇIN'I GÖZLERİNDEN ÖPMÜŞ Mahkemece tutuklanan Nedim Şener, sorgusunun ilk bölümünde Soner Yalçın'ı tanımadığını söyledi. Ancak Şener'in mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerinden Yalçın ile görüştüğü tespit edildi. Şener'in Yalçın'a 'gözlerinden öpüyorum' diyecek samimiyette olduğu belirlendi. Savcılık sorgusunda Soner Yalçın'ı tanımadığını söyleyen Şener'in Yalçın ile telefon görüşmesi teknik takibe takıldı. Şener, Yalçın ile yaptığı görüşmeyi "Gözlerinden öpüyorum." cümlesi ile bitirdi. Hanefi Avcı için "En zayıf haber kaynağım, birkaç kez ziyaret ettim." diyen Şener, CHP eski milletvekili İlhan Kesici ile 27 Şubat 2011 tarihinde yaptığı görüşmede "... Edirne'deyken, Eskişehir'deyken Hanefi Avcı boş durmayan bir adam, gittiği yerde bir operasyon yapıp onunla ilgili haber peşinde koştuğumuz adamlardan biridir..." diyerek Avcı ile olan ilişkisini ortaya koydu. EVİNDEKİ BÜTÜN CD'LERİ YOK EDİYOR Nedim Şener gözaltına alınabileceğini tahmin ederek evinde bulunan bilgisayar ve CD gibi materyalleri yok etti. Şener, CHP eski milletvekili İlhan Kesici ile yaptığı telefon görüşmesinde muhtemel bir polis baskınına karşı evindeki bilgisayar, CD ve flash bellek gibi materyalleri ortadan kaldırdığını anlattı. Sorgusunda, "İllegal bir faaliyetiniz yok, neden bunları yok ettiniz?" şeklindeki soruya, çocuğunu bahane gösterdi. Eve iş getirmediğini anlatan Şener, evde çocuğu ile ilgilenmekten çalışmaya fırsat bulamadığını söyledi. Şener, savcılık sorgusunda eşinin ameliyatı hakkında da bilgi sorulduğunu iddia etti. Ancak Şener'e kesinlikle eşinin hastalığı ve ameliyatı ile ilgili soru sorulmadığı öğrenildi. Milliyet gazetesi Nedim Şener'in 2 yıl dinlendiğine dair haber yayımladı. Ancak savcılık ve emniyet bilgilerine göre mahkeme kararıyla yapılan dinleme süresi sadece 6 ay 8 gün.
<< Önceki Haber Medyaya bilerek yalan söylüyorlar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER