Teröristbaşı Öcalan, 1994'te DEP'in kapatılmasına ve milletvekillerinin cezaevine girmesin bakın nasıl sevinmiş..? 19 Kasım 2007 / 11:13 Abdülkadir Selvi/ Yeni Şafak Üniversiteyi terk edip PKK'ya katılmıştı. Öcalan'ın Şam'daki karargahında görevlendirilmiş, bir süre PKK liderinin hizmetinde bulunmuştu. Terörün en şiddetli olduğu bir dönemdi. 1995 ya da 96 yılıydı. HBB Televizyonunda muhabirdim Esmer genç bir kızdı. Mardin'de tutulduğu askeri karakolda söyleşi yapmıştık. Kamerayı kapattıktan sonra Leyla Zana ve arkadaşlarının Meclis'ten atıldıkları günü hatırlayıp hatırlamadığını sordum. Yakından izlemişti. Çünkü o gün Öcalan karargahta Türk televizyonlarından sadece bu olayı izlemiş. “Peki nasıldı?”diye sordum. “Çok mutluydu (Öcalan)” dedi. “Meclis'ten atıldılar, cezaevine girdiler neden mutlu olsun ki?” dedim gayri ihtiyari. “TC'yi tuşa getirdim. Dünya'ya mal olduk diyordu” cevabını vermişti. DTP hakkında kapatma davasının açılmasıyla birlikte, 2 Mart 1994 tarihinde olduğu gibi DTP'liler Meclis'ten atılacak, Meclis kapısında kafalarından tutulup polis otosuna doldurulacaklar mı sorusu gündeme geldi. Bu soruyu TBMM başkanı Köksal Toptan'a da sordum. “Sanmam. O zamanki şartlar farklıydı” dedi. Hukukun içinde kalınacağı sözünü verdi. Şartlar başka ancak her iki cephede de şiddete şiddet ilkesinden hareket edenlere fırsat verilmediği taktirde ülkeyi, o günkünden daha ağır koşullara sürükleme konusunda biran bile tereddüt etmeyecekleri kesin. Bu tehlikeye dikkat çektikten sonra birkaç noktayı paylaşmak istiyorum. PKK ile mücadele konusunda kararlılık aynı, ancak konsept farklı. Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş, IRA ile mücadele konusunda büyük deneyim sahibi olan İngiltere'de, bu mücadelenin yürütüldüğü karargahta brifingler alıp Türkiye'ye döndüğünde özel kuvvetlerle ilgili birimleri organize etmiş ve etkili olmuştu. Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması ise askeri kararlılığın arkasına diplomasiyi koyma operasyonuydu. Şimdi ise daha farklı bir konsept uygulanıyor. PKK'ya yönelik sınır ötesi operasyon an meselesi. Erdoğan-Bush görüşmesinden birkaç gün sonra sıcak istihbarat akışının başladığı söyleniyor. Bu hafta sonu için Irak'tan yeni bilgiler geleceği ve bu istihbaratların ışığı altında düğmeye basılacağı söyleniyor. Ancak ağırlığı 1 yıla yayılan bir mücadele planından söz ediliyor. Hedefinde PKK'ya silahı bıraktırma var. Bunun için kullanılacak yöntemler ve kademeler farklı. İspanya ETA terörü ile mücadelede başarıyı öncelikle terör örgütüne karşı uluslararası camiayı harekete geçirerek başarılı olmuş. ETA İspanya'nın Fransa sınırında yer alan ve Fransa kuvvetleri tarafından kontrol dışı tutulan bölgeleri korunaklı bölge olarak seçmiş. PKK'nın Kuzey Irak'ı kullanması gibi. İspanya ile Fransa anlaşınca örgüt korunaklı bölgelerden çıkarılmış. Türkiye'nin ABD ve Irak üzerindeki baskısının birinci hedefi bu. PKK'ya karşı uluslararası camianın harekete geçirilmesinin nedeni bu. Güvenlik birimlerimizde PKK'nın Kuzey Irak'taki lojistik desteğinin zayıflamaya başladığı bilgisi var. ABDULKADİR SELVİ/YENİ ŞAFAK