Yakup Saygılı'dan polis eşlerine mektup

İstanbul eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı Polis Hakları Derneği’ne 3 sayfalık mektup gönderdi.

Yakup Saygılı'dan polis eşlerine mektup

İstanbul eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı Polis Hakları Derneği’ne 3 sayfalık mektup gönderdi. 15 Şubat’ta Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezinde düzenlenen etkinlikte mağduriyetlerini ve yaşadıklarını anlatan polis eşlerinin katıldığı programa mektup yolarak destek mesajı ileten Saygılı, polis eşlerine “Bu günler size güç verdiğimiz değil, asaletinizden güç aldığımız günlerdir” dedi.

Yakub Saygılı’nın mektubu şöyle:

Bir polisin bütün günü, hırsızlık, yolsuzluk, terör gibi suçlarla mücadeleyle geçer.ortalama bir vatandaşımızın bütün ömrü boyunca karşılaşamayacağı kötülüklerle bir hafta içinde karşılaşır. Muktedirlerin ve politikacıların baskılarına maruz kalır. Adil olmak yerine koltuğunu korumak isteyen üstlerinin  baskılarını hisseder her zaman. Her meslek grubunun problemlerle mücadele yöntemi farklı farklı iken polislerin ortak bir yönü vardır. Polislerin günün geri kalanlarındaki isten, pastan, stresten arınabildikleri güvenli limanları aileleridir. Eşlerinin bir tebessümü, çocuklarının bir gülüşü dünyaya değer. Bu güvenli limanın varlığı sadece o günü güzelleştirmez, aynı zamanda sonraki günler için de güç verir.

Gün geldi güçlünün aslında görüldüğü veya kendisini lanse ettiği kadar dürüst olmadığı, yöneticilerin basiretsizliği ile aslında ülkemizin bir süredir yolsuzluk ve rüşvet batağına saplandığı görüldü. Ya bunları görmezden gelecek ve gözlerinin içine ömür boyu bakamayacaktık. Ya da bu yolsuzluğu dur deyip, sonuçlarına katlanıp ömrümüzün sonuna kadar sizlerin ve çocuklarına katlanıp ömrümüzün sonuna kadar sizlerin ve çocuklarımızın gözlerinin içine bakacak hatta gözbebeklerinde kaybolacaktık.

Bizler gücümüzü hep sizden aldık. Arkamızda değil, hep yanımızda oldunuz. Bizler bu sayede işlerimize odaklandık. Devletin verdiği görevin hakkı ile yerine getirilebilmesi, güçlünün değil, güçsüz dahi olsa haklının hakkının korunabilmesi, arkası sağlam olanın değil, ayağında lastik ayakkabı olan masumun hakkının korunabilmesiydi mesele.

Hırsızlık ve yolsuzluğun makul karşılandığı, rüşvet değilse selamın dahi alınmadığı dönemler hep olmuş, böyle bir dönemde toplumuza , insanımıza, dürüstlük, ahlak ve en önemlisi adalet duygusunu hatırlatmak bir avuç insana düştü. O insanların bir kısmı bu salonda oturuyor. Evet onlar sizlersiniz. Kendisine destek olduğunuz eşlerinizle, bir anda 5 yıl olgunlaşmak zorunda kalan çocuklarınızla, eşi hak ve adalet adına cezaevindeyken bile yılmadan dik bir şekilde onun yanında olduğunuzu haykırmakla bu görev sizlere düştü. Zaten daha önce de gizli özne olarak idare ettiğiniz ailelerinizi, şimdi hem anne hem de baba rolünü üstlenerek yönetiyor ve tarih yazıyorsunuz.

Cezaevinde bir tutuklu için en ağır şey aklının yetmesi ama hiçbir olmadığı için gücünün yetmemesidir. Sizler bu durumu birbirinizin yanında olarak, dayanışarak telafi ediyorsunuz. Bu günleri siz aramayasınız diye telefondan kaçan kimselerle, sizi arayıp yanınızda olduğunuzu hissettiren kimselerin ayrıştığı günlerdir.

Bu günlerin geçeceğine inandığım zulmedenlerin toz bulutları gibi rüzgarla kaybolup gideceklerini bildiğimiz günlerdir.

Bu günler size güç verdiğimiz değil, asaletinizden güç aldığımız günlerdir.

Çocuklarımızın doğduğu bu özgür ülkenin, özgür kalması, özgürce düşünenlerini özgürce ifade edecekleri bir gelecek için , bundan önce olduğu gibi bundan sonra da doğruları söylemeye devam edeceğiz.

Varsın zalime , hukuksuza doğruları söylemenin bir bedeli olsun.

Yeterki sizler yanımızda olun.

Kaynak:Grihat
<< Önceki Haber Yakup Saygılı'dan polis eşlerine mektup Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER