Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde muhalefetin
Köşk boykotunu delerek oylamaya katılan eski DP
Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan,
Mehmet Ağar ile
Erkan Mumcu'nun o gün millet iradesini bir kenara bırakıp Süleyman
Demirel'e uyduğunu söyledi.
Demokrat Parti Hatay
Milletvekili Eraslan, Cumhurbaşkanığı seçimi sürecinde partisinin
Başkanlık Divanı GİK toplantısında Meclis'teki oylamaya katılma yönünde karar alındığını, ancak son anda Demirel'in devreye girmesiyle bundan vazgeçildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ilk
aday olduğu 2007 yılındaki
cumhurbaşkanlığı seçimi oylaması sırasında DP yönetiminde 'girelim-girmeyelim' tartışmaları yaşanmıştı. DP Genel İdare Kurulu'nda (GİK) yapılan görüşmelerde oylamaya girilmesinden yana tavır koyan isimler arasında Mehmet Eraslan da vardı. Seçime girme tavrı nedeniyle Mehmet Ağar ile ters düşen Ersalan partisinden de
istifa etmişti. O süreçte yaşanan gelişmeleri Cihan'a anlatan Mehmet Eraslan, 'talihsiz bir olay olarak' nitelendirdiği cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde insanların
halkın iradesi ve ülkenin geleceği yerine kişisel hesapları ve ikbal arzusuna kapıldığını söyledi. Yaşanlara karşı çıktığını, ancak sesini kimseye duyuramayınca kendi iradesi ile partisinden istifa etmek zorunda kaldığını anlatan Ersalan şöyle konuştu:
"Bazı arkadaşlarımızla birlikte
demokrasi herkese lazım. Demokrasinin olmadığı yerde hukuk, hukukun olmadığı yerde de
kaos olur, huzursuzluk olur dedik. Şahıstan çok ilkeler bazında hareket edelim dedim. Kendi hür inancım ve ilkelerim doğrultusunda istifa ettim. Böyece Türkiye'yi bir
cumhurbaşkanı seçimi krizine sokmamak adına bir fert olarak görevimi yaptım."
AĞAR VE MUMCU'NUN AKIL HOCASI DEMİREL'Dİ
Eski Milletvekili Ersalan, DYP ve Anavatan'ın DP çatısı altında birleşme mimarının Süleyman Demirel olduğunu söyledi. Demirel'in ikili üzerindeki büyük etkisinin olduğunu anlatan Eraslan, cumhurbaşkanlığı seçimini boykot etme kararının da Demirel'in telkin ve uyarıları sonucunda alındığını ileri sürdü. Ersalan, bu düşüncesini şu gerekçeye dayandırdı:
"Süleyman Bey, hem Ağar'ın hem de Mumcu'nun akıl hocalığını yapıyordu. Daha önce bu seçimlere katılacağımız yönünde karar almıştık. Ancak, Demirel o dönemde iki genel başkanla hem üçlü hem de ikili olarak baş başa görüşmeler yaptı. Daha önceleri Demirel ile ayda bir görüşürken, o süreçte haftada birkaç kez bir araya geliyordu. Hatta son zamanlarda her gün birkaç kez görüşüyorlardı. Bu görüşmeler hem yüz yüze hem de telefon üzerinden oldu. Erkan Bey ile Mehmet Ağar'a Süleyman Bey hocalık yapıyordu. Yani bu dönemin kilit ismi oydu."
SANDIKLARI BAŞKALARI DEĞİL HALK DOLDURUR
Ersalan, Mehmet Ağarn'ın bu süreçte demokrasinin kalesi olan DP'nin bütün geçmişini bir yana bıraktığını söyledi. Mehmet Ağar ile yaptığı bütün görüşmelerde başka güçler yerine milletin iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini anlattığını kaydeden Ersalan, "Sayın Mehmet Ağar ile yaptığım son görüşmede, 'Süleyman Bey'i seviyoruz. Ama siz DYP'nin Genel Başkanı oldunuz. Onun için başkasının iradesi yerine halkın iradesine
kulak verelim' dedil. Ama Mehmet Ağar, milletine iradesine değil, Demirel'in iradesine güvendi. Parti olarak başkasının ağzıyla hareket edersek, zarar görürüz. Çünkü Sandıkları halk dolduruyor. Buna saygı göstermek lazım. Aslında o da benim gibi düşünüyordu ama neden bu şekilde üstelik siyasi kariyerini bitirme pahasına davrandığını bir türlü anlayamadım. Demek ki onu böyle davranmaya iten birileri vardı. Ben Sayın Ağar'ın neden bu şekilde hareket ettiğini hala anlamış değilim." diyerek bu konuda karanlık noktalar olabileceğini ima etti.
AĞAR, MECİLES'E GİRMEMEM İÇİN HER ŞEYİ YAPTI
Mehmet Ersalan, seçimlerin yapılacağı gün Mehmet Ağar'dan
TBMM Genel Kurulu'na girmemesi yönünde baskılar gördüğünü de aktardı. Ağar'ın, bunun için her şeyi yaptığını ifade eden Ersalan, "Sayın Ağır, 'biz muhalefetiz, buna
destek vermeyelim' dedim. Ağar, ise 'Eğer bu
iktidar cumhurbaşkanı seçerse güçleri iki katına çıkar. Biz zor durumda kalırız. ' dedi. Ben de olaya parti ya da şahıs açısından değil, Türkiye'nin ve demokrasinin ve ülkenin geleceği ile dış itibarı açısından tavır koyalım diyordum. Bunun için
Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar ile defalarca görüştük. Ayrıca hem Genel İdare Kurulu hem de Başkanlık Divanı toplantılarında dile getirdim. Ama Mehmet Ağar beni seçime giremem yönünde ikna edip yönlendirmek için her şeyi yaptı." (CİHAN)