"Bunlar arasında çok basit ve kendiliğinden iyileşebilecek sebepler olduğu gibi ciddi ve tedavisi büyük ameliyatlar gerektiren hastalıklar da olabilir. Ses kısıklığı iki haftadan uzun sürerse ve belirli bir sebebi yoksa uzmana başvurulması gerekir." dedi. Ses kısıklığının en sık görülen sebebinin larenjit denen ses telleri enfeksiyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Öğüt, "Bu durum, soğuk algınlığı ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında ya da aşırı bağırmaktan kaynaklanan ses zorlamalarında ortaya çıkar. Daha uzun süreli ses kısıklıklarının sebebi ise genellikle sesin uzun süreyle aşırı ve zorlanarak kullanılmasıdır. Bazı durumlarda da ses yanlış kullanılabilir. Bu tür kullanma sonucunda ses tellerinde nodül adı verilen küçük şişlikler ortaya çıkar. Nodüller, ses eğitimiyle ses kullanma alışkanlığı düzeltilmediği sürece kendiliğinden kaybolmaz." diye konuştu. Erişkinlerde ses kısıklığının en sık görülen sebeplerinden birinin de mide içindeki asitli sıvının yemek borusundan gırtlak seviyesine yükselerek ses tellerini tahriş etmesi olduğunu açıklayan Öğüt, "Buna reflü adı verilir. Ses kısıklığı özellikle sabahları fazladır ve gün içinde azalır. Kısıklıkla birlikte boğazda takılma ve boğaz temizleme alışkanlığı da sık görülen belirtilerdir. Reflü sebebiyle ses kısıklığı olan hastaların birçoğunda mideyle ilgili şikayetler yoktur." dedi. Ses tellerindeki kist veya polip gibi iyi huylu kitleler, akciğer hastalıkları, alerji, gırtlak ve çevresindeki tümörler ve psikolojik sebeplerin de ses kısıklığına yol açabildiğini vurgulayan Öğüt, "Sigara, gırtlak ve boğaz kanserlerinin gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğundan, düzelmeyen ses kısıklığı olan ve sigara içen kişilerin bir KBB hekimine muayene olması gerekir. Ses kısıklığının daha nadir sebepleri arasında allerji, guatr ve sinir sistemi hastalıkları sayılabilir. Birçok insanda yaşlanmayla birlikte de bir miktar ses kısıklığı ortaya çıkabilir." diye konuştu. Ses bozukluklarının tedavisinin kısıklığın sebebine göre değişebileceğini açıklayan Fatih Öğüt, "Ses kısıklığına yol açan durumların çoğu ses hijyeniyle, ses istirahati ve doğru ses kullanma alışkanlığı kazanmakla düzelir. Bazı durumlarda ilaç tedavisi veya ses teli ameliyatı gerekebilir. Bazı ses bozukluklarında ise sesi doğru kullanma tekniğinin öğretilmesi ve varsa yanlış tekniğin ortadan kaldırılması lazımdır." dedi. Ses kısıklığını önlemek için bazı davranışlardan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Öğüt, şunları söyledi: "Kafeinli ve sodalı içecekler içilmemelidir. Sigara ve alkol kullanılmamalı, kısıklık oluştuğunda ses dinlendirilmelidir. Çok uzun süre konuşmaktan kaçınılmalı, bol su içilmelidir. Boğaz kazınarak temizlenmemeli, gürültülü ortamlarda konuşulmamalıdır. İçinde bulunulan ortamın nemi ve ısısı uygun olmalıdır."