Sağlık ve
kozmetik alanında pek çok
üründe kullanılan, cilde dinçlik katan,
antioksidan hazinesi olan ve kolesterol düzeyini düşüren
üzüm çekirdeği son yılların "
doğal sağlık iksiri" oldu. Üzüm çekirdeğinin bilinen en güçlü etkisinin antioksidan özelliği olduğunu söyleyen araştırmacılar, 25 yaşından sonra vücudun antioksidan üretiminin yavaşladığını belirttiyor. Bu yavaşlamanın yol açtığı hastalıkların önüne geçmek için üzüm çekirdeğini
tavsiye eden uzmanlar, üzüm çekirdeğinin zayıflamış kan
damarlarını güçlendirip normal sağlığına döndürebilen bir yapıya sahip olduğunun vurguluyor.
Ordu Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan
Karadeniz, ANKA'ya yaptığı açıklamada üzüm kabuğunun ve çekirdeğinin mideye zarar vermeden, sindirimi hızlandırdığını ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenlediğini belirtti. Karadeniz, kuru üzümün akciğer hastalıklarına, unutkanlığa, kansızlığa ve baş ağrısına iyi geldiğini ifade etti. Karadeniz, kansere karşı bol bol taze üzüm yenilmesini tavsiye etti. Taze üzümün dizlerdeki kireçlemeyi önlediğini belirten Karadeniz, koruk üzüm (ekşi üzüm) suyunun,
kalp rahatsızlıklarına ve ülsere iyi geldiğini kaydetti. Prof. Dr. Karadeniz, üzümün cildi güzelleştirerek, sivilceleri yok ettiğini de söyledi. Üzüm çekirdeği kozmetik alanında
krem, şampuan,
sabun yapımında kullanılıyor. Türkiye'de üzüm çekirdeği içeren ürün satışını gerçekleştiren kuruluşlar özellikle anti-ageing kremlere kadınların ilgisinin yoğun olduğunu söylüyor. İlk olarak 1947'de
Bordeaux Üniversitesi'nde Emekli Tıp Profesörü
Fransız Jack Masquelier tarafından tesadüfen öğrenilen bilgi sonucunda keşfedilen üzüm çekirdeğinden 1950'de ilk damar koruyucu ilaç yapıldığı biliniyor.