İki rakip!


Maçın bir saat öncesi. Behramov Stadı'nda oyuncularımız ısınıyor, kenarda ise yöneticiler bekliyor. Azerbeycan şartları bizi yıllardır olmadığımız şekilde takımın içine itmiş durumda. Endişeler yüzlerden okunuyor. Tedirginler. Heyecanlı olmak başka şey ama bu ruh hali hiç iyi değil. Oyuncular yanımızdan geçip, soyunma odasına yöneliyorlar. Emre'ye uzatıyorum elimi. Şans dilerken sanki bir 'buz kalıbına' dokunuyorum. Takım kaptanımız, en tecrübeli oyuncumuz, kafalarımızda 'rahat kazanmamız gereken' maç öncesinde baskı altında. Eğer O böyleyse, diğerleri ne halde diye düşünüyorum. Bu ortam hiç iyi değil. Maçın ilk dakikasından itibaren kontrolü zorluyoruz. Devamlı yerden paslarla rakip sahaya yerleşmek hedef. Hiddink 4-3-3 gibi dizmiş takımı. Ama ileri üçlü ile ortadakiler arasında sürekli mesafe sorunu. Baskı kurmak istediğimiz anda gereken yardım bir türlü zamanında gelmiyor. İki forvet ile arkaya sarkan Azeriler, çoğalmakta da çok zorluk çekmiyorlar. Servet- Toroman ikilisinde aksama var. Pas değil sanki 'taş' atıyorlar. Rakibe güven geliyor. Peş peşe kaçan pozisyonları izlerken sıkıntılıyız. Hamit şutunu direkte patlatıyor, Gökhan Gönül ise sürpriz çıkışında sanki kaleciye pası deniyor. YENİDEN BAŞLAYALIM Garip bir kornerden, usta bir organizasyon golü geliyor. Berlin'de hırpaladığımız çocukların artık kafalarında maçı nasıl döndürecekleri yok şimdi. 'Hakkımızda ne yazacaklar, bize nasıl saldıracaklar' diye düşünmeye başlıyorlar. İkinci yarıda hamleler var. Nihat oyunda. Hamit daha çok sorumluluk almaya başladı. İyice öne çıktık. 62'de Sercan da geliyor. Artık risk alıyoruz ama kontrolü kaybettik, bir şeyler beklemeye başladık. Takım becerisinde ne varsa sahaya koymaya başladı. Ortalar, verkaçlar, karamboller içinde arzuladığımız golün peşine düştük. Ama bir türlü olmadı, maçı kaybettik. Ama takımızı iki rakibe karşı oynattık; Azerbeycan ve kendimiz... Belçika galibiyetinin hiçbir anlamı kalmadı. Son 7 maçımıza yeniden başlamak durumundayız. Bir an önce kurduğumuz dar ağaçlarını söküp takımımızı yeniden ayağa kaldırmalıyız.

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER