BURASI TÜRKİYE, DE...


Burası Türkiye... Burada zıtlıklar, acaiplikler bir arada yaşanır... Ülkenin bir tarafına kar yağar, bir başka tarafında insanlar sıcak plajlarda denize girer... Bir Belediye başkanı, sırf şiir okudu diye hapse atılır, siyasetten bile men edilir... (Ama halk döner o yasaklı siyasetçiyi bağrına basar ve üst üste başbakan yapar, o ayrı.) Bir başka tarafta ise anamuhalefeti temsil eden birileri orduyu, darbe yapmaya çağırır, darbe yapmadığı için orduyu halka şikayet eder.. Bir başka birisi de halkı isyana kalkışmaya çağırır.. Fakat hiç bir şey yapılmaz, hiçbir adli mekanizma harekete geçmez.. İktidardaki parti, özgürlüklerin arttırılması için kanun teklifi verir, Anayasa değişikliği teklifinde bulunur.. Ki vazifesi de budur; ama bundan dolayı parti kapanmaktan beter hale getirilir... Ama sistemin partisi her türlü serazatlığı yapmasına, kayıp trilyonlar ve hazine yardımlarının nereye harcandığı konusunda makul bir açıklama yapamazken, kılına dokunan olmaz.. Sistemin ’kötü çocukları’ bir kanun teklif etti diye, vekillerinden birisi aykırı konuştu diye ’odak’ haline gelir ve kapatılır.. Ama genel başkanından, alt kadrolarına kadar birçok üyesi hapiste olan ve terör örgütü üyesi suçlamasıyla yargınan İşçi Partisi’ne kimsecikler işlem başlatmaz.. Dedik ya, burası Türkiye.. Dava açılması gereken, soruşturma açılması gereken yerler vardır.. Bu da birilerinin görevidir, yapmaz.. Ama soran olmaz. Bir de işini yapanlar vardır, Sırf iddianame hazırladı diye Sarıkaya ve Kayasu görevinden alınır ve ekonomik ve sosyal açıdan bu insanlar adeta idam edilir.. Olur, burası Türkiye.. dedik, bu zamana kadar.. Ama beklenen, arzulanan Türkiye bu değil. Türkiye, bir değişim sancısı çekiyor, Birşeyler değiştirilmeye çalışılıyor. Ama bazen birşeyleri düzeltelim derken, kaş yapalım derken göz çıkarılabiliyor.. Yaş’zedelerin durumunda olduğu gibi.. Sayıları binlerle ifade edilen insanlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışmalar var ama bunlar, düzeltmekten ziyade, meseleyi daha komplike bir duruma sokacak gibi.. Sürekli telefonlar, mailler alıyoruz.. Mağdur edilmiş ve ehli insafın artık bu zulme son vereceğine inanan bu insanlarımız, inkısar-ı hayal içinde.. Onların çağrılarına bir sonraki yazımızda yer verelim inşallah.. (19.02.2011) AV. RAMAZAN KERPETEN ([email protected], www.kerpeten.biz)
<< Önceki Haber BURASI TÜRKİYE, DE... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER