'Adalet nöbet'inde Gamze Yıldız, babasını anlatırken gözyaşlarını tutamadı


Suruç patlamasında hayatını kaybedenlerin aileleri, her ay düzenlenen 'Adalet Nöbeti'ne Kadıköy HDP binası önünde devam etti. Nöbete, Suruç'ta hayatını kaybeden Cemil Yıldız'ın kızı Gamze Yıldız ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da katıldı. Yapılan konuşmalar sırasında Gamze Yıldız, babasını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Yıldız'ın gözyaşı dökmesi sırasında katılımcıların da ağladığı görüldü.

Babası için "Keşke sıradan bir insan olsaydı, normal derecede iyi olsaydı. Ama değildi, çok farklı insandı. Ölen yüzler gibi, 33'ler gibi çok iyi bir insandı. İnsan babasına da kızıyormuş," diyen Gamze Yıldız, gözyaşlarını tutamadı. Daha sonra "Keşke bu kadar iyi bir baba olmasaydı" diyen Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ama benimki de iyi ki öyleydi. Çünkü bir başka yerde yanan özgürlük ateşini, savaştan çıkan çocukları onlara ev hastane yapma umuduyla koşan ve 'bana bir şey olmaz yoldaş' diyen bu kadar iyi, bu kadar kocaman yürekli bir adamın kızı ola bildim ben."

ADALET NÖBETİNE KATILANLAR ANKARA'DA ÖLEN 28 KİŞİNİN DE ACISINI PAYLAŞIYOR

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da yaptığı konuşmada, nöbete katılan ailelerin Ankara'da meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 28 kişinin de acılarını yüreklerinde hissetiklerini söyledi. Yüksekdağ, "Burada bulunan aileler, 2 gün önce Ankara'da yaşamını yitiren İnsanların acısını da yüreklerinde hissettiler. Burada oturan aileler, 'hiçbir acı birbirinden ayrılmasın, hiçbir ölüm birbirinden ayrılmasın' dediler. Bütün katliam davalarında, bütün katliamlar da, saldırılarda ölümlerde, bu ölümlere yol açan sebeplerin ortadan kaldırılmasını, sorumluların faillerin açığa çıkarılmasını ve bütün Türkiye halklarının dili inancı ne olursa olsun acıda ve gözyaşı da birleşmesini istediler." şeklinde konuştu.

'SURUÇ FAİLLERİ KORUNMAYA DEVAM EDERSE TÜRKİYE'DE GÜNEŞ DOĞMAZ'

Suruç patlamasının Türkiye'de karanlık bir sürecin başlangıç tarihi olduğunu dile getiren Yüksekdağ, faillerin bulunmaması nedeniyle tüm ülkenin kaosa ve savaş rejimine sürükleneceğini ileri sürdü. Yüksekdağ, "Eğer Suruç katliamını failleri korunmaya devam ederse, bugüne kadar olduğu gibi bu katliamı gerçekleştirenler korunursa kollanırsa, gerçekler yalanlarla örtülmeye devam ederse Türkiye'de güneş doğmaz. Suruç katliamı ile beraber ürettikleri bu kaos ve savaş rejimine bütün Türkiye kurban edilir. Bunu anlamak için çok akıllı olmaya gerek yok. Ama cesur olmaya gerek var. Suruç katliamı ile beraber bir savaş rejiminin bir kaos rejiminin düğmesine bastılar. 33 canımız feda ederek, gözden çıkararak, katlederek kendi siyasi anlayışlarına iktidarlarını alan açmak için, bu katliam gerçekleştirildiği ve o günden bu yana Türkiye halklarının yüzü gülmüyor, şiddet durmuyor, ölümle son bulmuyor. Ve Suruç katliamını failleri karanlıkta kaldığı, hesap vermediği müddetçe barıştan yana insanlıktan yana huzurdan yana bu toprakta insanlarımızın yüzü gülmeyecek ne yazık ki." ifadelerinin kullandı.

Gözyaşlarının dinmesi için faili meçhulların aydınlatılması ve yargılanması gerektiğini belirten Yüksekdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu katliamın mağdur olan anaların babaların gözyaşı olduğu müddetçe, bir yerlerde olduğu müddetçe, bu topraklarda bu ülkede kim olursa olsun nerede yaşarsa yaşasın ağız dolusu gülmesi mümkün değildir. Anlayın artık bu gerçekleri."

Ülkede barış içinde yaşanmadığı sürece gülmenin bile mümkün olmayacağını dile getiren Yüksekdağ, "Ölüm üreten, zulüm üreten bu siyaset son bulmadığı müddetçe barışın, barış içinde bir arada yaşamanın önü açılmadığı müddetçe bu topraklarda, bu ülkede ağız dolusu gülmek mümkün değildir artık. Gülümseyerek birbirimize bakmak komşuluk yapmak elele omuzomuza vermek ortak acıları ortak sevinçler de buluşmak birleşmek artık ne kadar zorlaşır farkında mısınız. Ama hala bir umut var ama hala bir şans var. Ölümlere karşı bu zulme karşı demokratik ve insani değerler etrafında buluşarak bütün insanlık değerlerini yıkmaya çalışan bu zihniyet karşısında birleşerek biz Türkiye halkları bu umudu canlandıra biliriz, büyütebiliriz." diye konuştu.

CİZRE'DE 247 KİŞİ BODRUMLARDA KATLEDİLDİ

Cizre'de katliamların yapıldığını da iddia eden Yüksekdağ, "Hâlâ Cizre'de katledilen canlarımızın cenazeleri bodrum katlarından çıkarılamadı. 247 insan evlerin bodrumlarında sıkıştıkları köşelerde katledildiler." dedi.

Son günlerde yaşanan şiddet olaylarını savaş provası olarak nitelendiren Yüksekdağ, "Suriye'ye o topraklara savaş ihraç etmek, o topraklarda savaşı ve işgalin hazırlıklarına ve provalarını yapmak Türkiye halklarına da Mezopotamya ve Ortadoğu halklarına da tek bir fayda getirmediği gibi yaşanan zulmü kaosu savaşı ve bu acıları çoğaltacak." çıkışında bulundu.

Nöbete katılanlar, Suruç'ta hayatını kaybedenlerin tek tek isimlerini okuyarak, yoklama yaptı. 33 dakikalık nöbetin ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı. CİHAN
<< Önceki Haber 'Adalet nöbet'inde Gamze Yıldız, babasını anlatırken... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER