Afrikalı general öyle bir espri yaptı ki...

Afrikalı bir general, Johannesburg'da katıldığı bir resepsiyonda duyduğu şu cümlelerle şaşkınlık geçirir...

Afrikalı general öyle bir espri yaptı ki...

"Türkiye'de askerler hükümete hesap sorar, devletin gizli anayasasını onlar belirler, genelkurmay başkanı başbakana karşı sadece 'sorumlu'dur. Protokolde savunma bakanının çok önünde olan genelkurmay başkanı, NATO savunma bakanları toplantılarına hiç katılmaz…" Afrikageneral, kısa bir sessizliğin ardından espriyi patlatır: "Ben de Türkiye'de asker olmak istiyorum!" Çağdaş demokrasi yolunda önemli bir dönemeçten geçen Türkiye'de askerin rolü ve Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na 'bağlı' olmaması sık sık eleştiriliyor. Bazı Afrika ülkeleri bu alanda uygulama noktasında bile Türkiye'den daha demokratik bir konuma ulaştı. Birçok Afrika ülkesinde ise yasal olarak genelkurmay başkanları savunma bakanlığına bağlı durumda. Savunma uzmanları, Türkiye'deki mevcut durumu çağdaş demokratik normlar bakımından "kabul edilemez" buluyor. Kara Kıta Afrika'da askerin rolü ve genelkurmay başkanlarının konumu genel olarak şöyle: 2010 Dünya Kupası'nda Afrika'nın gururu olan Gana'da savunma bakanlığı oldukça aktif çalışıyor. Ülkenin savunma politikasını belirlemede etkin olan kurum, orduyu uluslararası standartlara getirme konusunda sorumluluk ve yetki sahibi. Kara, hava ve deniz kuvvetlerinden oluşan Gana ordusu, direkt savunma bakanına karşı sorumlu. Haritada birçok insanın yerini gösteremeyeceği Zambiya'da ordu, savunma bakanlığının onayı olmadan hareket edemiyor. Zambiya'ya komşu Angola'da da durum farklı değil. 110 bin askeri idare eden Angola genelkurmay başkanı, doğrudan savunma bakanına bağlı. Uzun yıllar iç savaş görmüş, darbeler ülkesi Fildişi Sahilleri'nde de ordu ilk önce savunma bakanlığına hesap veriyor. G. AFRİKA'DA ORDU VAR MI YOK MU BELLİ DEĞİL! Türkiye'nin bir dönem askerlerini eğittiği Gambiya'nın güvenlik güçlerini oluşturan piyade taburu, milli muhafızları ve deniz kuvvetleri savunma bakanlığının emrinde faaliyet gösteriyor. Darbe yaşamış Gine'nin ordusunu oluşturan kara, hava, deniz, jandarma ve cumhuriyet muhafızları, savunma bakanının emriyle hareket ediyor. Yakın zamana kadar beyaz azınlığın ırkçı rejimi altında inleyen Güney Afrika, ırkçı yönetimin bittiği 1994'ten hemen sonra dünyaya örnek gösterilecek bir demokrasiye geçmeyi başardı. Kışlasından çıkmayan ordu yeni dönemde yeniden yapılandırıldı. Ülkenin dış güvenliğinden sorumlu olan ordunun siyasete karışması söz konusu bile değil. Cumhurbaşkanı, kuvvet komutanlarından birini genelkurmay başkanı olarak atıyor. Genelkurmay başkanı, savunma bakanına bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Ülkede askerlerin siyasete karışması bir yana, üniformalıları günlük hayatta görmek bile pek mümkün değil. Askerler medyada boy göstermediği için, yıllarca bu ülkede yaşayan yabancılar bile ülkede bir ordu olup olmadığı konusunda net cevap veremeyebiliyor. İç çatışmalar ve darbelerle meşhur Afrika'nın büyük ülkesi Nijerya'da savunma bakanı ordunun bütün kurumlarından sorumlu. Anayasa, savunma bakanına silahlı kuvvetlerin bütün şubelerini yönetme, ulusal topraklarını korunma, devletin bütünlüğünü sağlama, modern ve profesyonel bir askeri güç oluşturma yetkisi veriyor. Uganda'da savunma bakanlığı, ulusal güvenlik ve savunma politikalarını oluşturarak bunların uygulanmasını sağlıyor. Uganda ordusu savunma bakanlığına bağlı. Sivillerde kayıtlı silahlar da savunma bakanlığının sorumluluğu altında. DARBE YAŞAMAYAN ÜLKE: SENEGAL Batı Afrika'nın ticaretle ünlenen ülkesi Senegal'de kara, hava, deniz ve jandarma birimlerinden oluşan silahlı kuvvetler, ülkenin bağımsızlığından beri politikaya bulaşmadı. Senegal ordusu, sivillerin emrinde… Sık sık Batı ile karşı karşıya gelen Zimbabwe'de devlet başkanı aynı zamanda ordu komutanı. Ordunun idari ve lojistik desteğinden sorumlu olan savunma bakanı, cumhurbaşkanına danışmanlık yapıyor. Orta Afrika'nın soykırımla gündeme gelen ülkesi Ruanda'da da, cumhurbaşkanı aynı zamanda ordu komutanı. Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olan savunma bakanı, iç ve dış güvenlik politikalarını belirliyor. Mali'nin 7 binlik ordusu da savunma bakanının kontrolünde. Batı Afrika ülkesi Namibya'da ordunun görevi anayasada, "ülke topraklarını savunmak ve ulusal çıkarları korumak" olarak tanımlanıyor. Sivil otoriteye güvenlik konularında yardımcı olan ordu, savunma bakanına karşı sorumlu. Doğu Afrika'nın en büyük ekonomisi Kenya'da ordunun asıl görevi, "çok istikrarsız olan bölgede ülkenin sınırlarını korumak". Kenya'da ordu, polis gibi cumhurbaşkanlığının bir parçası. Güvenlik konularında devlet başkanına karşı sorumlu olan savunma bakanı, "Savunma Konseyi"nin de başkanı. TÜRKİYE'DEKİ ASIL PROBLEM Türkiye'de protokolün 4. sırasında olan genelkurmay başkanları, birçok Batı ülkesinde ise ilk 20'ye bile giremiyor… Türkiye'deki mevcut durumu eleştiren İngiliz Kings College Üniversitesi Savunma ve Güvenlik uzmanı William Park, bunun demokrasiye büyük zarar verdiğini vurguluyor. William Park, halihazırda Türkiye'de orduyu genelkurmay başkanlarının kontrol ettiğini hatırlatıyor. Ancak bu kontrolün Milli Savunma Bakanlığı uhdesinde olması gerektiğine işaret eden William Park, "Aslında genelkurmay başkanının savunma bakanına değil de başbakana karşı sorumlu olması Türkiye'de demokrasiye zarar veriyor olsa da, problemin ana kaynağı bu değil. Asıl problem, kendisine özerklik tanıyan, maddi kaynak sıkıntısı çekmeyen ve güçlü bir bürokrasiye sahip ordunun savunma bakanlığı yerine genelkurmay başkanı tarafından kontrol edilmesidir." diyor. Türkiye'deki mevcut siyasi ve askeri kültürün, iç politikada ağırlıklı rol oynaması için ordunun eline koz verdiğini ifade eden Park, "Bu, Avrupa demokrasisi ile kesinlikle uyumsuz bir durum." tespitini yapıyor. Türkiye'deki durumun ABD ve Avrupa ülkelerinden çok çok farklı olduğuna işaret eden bir başka Türkiye uzmanı Chatham House Türkiye masası şefi Fadi Hakura da genelkurmayın sivillere hesap vermek zorunda olduğunu kaydediyor. Batılı ülkelerde 'şeffaflığı korumak' adına genelkurmay başkanlarının savunma bakanlığına bağlı ve hesap verebilir konumda olduklarını dile getiren Hakura, Türkiye'deki işleyişin çağdaş demokratik normlar bakımından "kabul edilemez" olduğunu dile getiriyor.
<< Önceki Haber Afrikalı general öyle bir espri yaptı ki... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER