Ünlü ekonomist öyle bir şey sordu ki

Tayyip Erdoğan'ın 'saray israf değil' anlamına gelen sözleri tartışılmaya devam ediyor.

Ünlü ekonomist öyle bir şey sordu ki

Ülkemizin ekonomik kırılganlığının bu kadar arttığı bir dönemde inşa edilen 'Ak Saray' ve satın alınan 'Cumhurbaşkanlığı uçağı' tartışmaların odağındaki Erdoğan'ın bu konu hakkında sarf ettiği sözler ülke gündemine oturdu. Zaman gazetesi yazarı Turhan Bozkurt konuyla ilgili 'Reis-i cumhur sarayda, devlet kirada' başlıklı bir makale kaleme aldı. Bozkurt'un "Reis-i cumhur hazretlerinin, ‘saray israf değil’ sadedinde sarf ettiği sözler ikna edici değil." diyerek başladığı yazısına "Kendi paranla yaptı isen israftır, haramdır. Hazine’den, halkın parasından karşıladı isen hırsızlıktır, haksızlıktır." diyerek bitiriyor.

İşte Turhan Bozkurt'un o yazısı:

"Reis-i cumhur hazretlerinin, ‘saray israf değil’ sadedinde sarf ettiği sözler ikna edici değil.

Mabeynin müdafaası, maşeri vicdanı teskin etmek bir yana 1.000 odalı saraydan yeni haberdar olanların öfkesini de celbetti. Madem Başbakanlık binası kifayet etmiyor, resmi zevatı ağırlarken cadde trafiğe kapatılıyor niye Cumhurbaşkanlığı dünyanın en mutantan binasına taşındı? Reis-i cumhur yeni sarayında ferih fahur yaşarken devlet kiracı kalacak. Başbakanlık’a bağlı kurumlar, bakanlıklar, taşra teşkilatı ve belediyeler kiralık binalarda hizmet veriyor. BDDK teftiş ettiği bir özel bankanın binasında kiracı. Bakanlıklardan biri Ankara’nın tanınmış müteahhitlerinden birinin binasına senede 10 milyon TL ödüyor. Bir başka bakanlık TOBB’un devletten satın aldığı ikiz binalarda kiracı. Sahi devlet bina ihtiyacı varsa hazır binayı niye satar? Sattığı binaya niye kiracı olur? Reis-i cumhur sarayda, devlet kirada. Adalet bunun neresinde?

Binalarla mahdut değil kira furyası. Makam veya hizmet aracı, personel servisi, uçak, helikopter kiralanıyor. Hal böyle olunca devletin kira giderleri her geçen sene (yüzde 30’a yakın) artıyor. Kiralama giderleri başlığı altında ne kadar harcama yapıldığı kalem kalem belirtiliyor. 2012’de 158,7 milyon TL kiralanan taşıtlar için ödendi. 2013’te aynı kalemdeki harcama yüzde 40 artarak 220,2 milyon liraya çıktı. Binalar için 2012’de 235,5 milyon TL kira ödendi. Kira giderleri 2013’te 279 milyon TL’ye tırmandı. Daha ilginci 2012’de 104,2 milyon TL uçak ve helikopter kirası ödenmiş. 2013’e gelindiğinde bu kalemin bütçeye maliyeti yüzde 38 artarak 143,5 milyon TL’ye ulaştı. 2014’ün 9 aylık gerçekleşmeleri, taşıttan binaya helikopterden uçağa kira harcamalarının katlandığını teyit ediyor. Devlet sene sonuna kadar sadece bina kirasına 300 milyon TL’den fazla para ödeyecek. Personel servis kirası ise 350 milyon lirayı bulacak.

Senede 1,1 milyar TL kiraya gidiyor. Neredeyse 1.000 odalı saray için harcanan paraya denk. Bir tarafta sembolik bir makam olan cumhurbaşkanlığına devasa bir binayı tahsis ederken öbür yanda kamu hizmetlerini idame ettirebilmek için bina ihtiyacını kiralama yöntemi ile gidermeye çalışıyoruz. Bu kaynak israfı değil de nedir? Binaların kimlerden hangi şartlarla kiralandığını tartışmıyoruz bile. ‘AKP’ye yakın isimlerin bina yapıp devlete kiraya verdiği’ iddiaları sebepsiz değil. Sayıştay raporlarının TBMM’den saklandığı ve Kamu İhale Kanunu’nda istisnaların kaideye döndüğü herkesin malumu iken bütçede her sene yüzde 30-40 artan ödenekten pay alma yarışında faul yapılmadığına kim, niye inansın?

50 milyar dolar cari açık verirken bu harcamaları tabii karşılamak mümkün değil. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun son paketi bu yüzden heyecan uyandırmadı. Kimse inanmadı söylenenlere. İktidara geldikleri 2002’de ‘bütün lojmanları, makam arabalarını satacağız’ tamimleri yayımlayanların 1.000 odalı sarayı müdafaa etmesi, milletin vergileri ile kiralanan lüks ithal arabalardan inmemesi siyasi İslam’ın en talihsiz dönemlerinden birine işaret etmektedir. Hazreti Ebu Zer el Gifari’yi (ra) ve onun temsil ettiği yaşatma idealini prompterden evvel gönüllere nakşetmedikçe milyonların sukutu hayale uğradığını daha çok müşahede ederiz. Ne demişti Ebu Zer, Yeşil Saray yaptıran Şam Valisi Hz. Muaviye’ye? Ebu Zer’ce hayatın hülasası şu sözler, hal-i pür melalimize tokat gibi çarpıyor: “Kendi paranla yaptı isen israftır, haramdır. Hazine’den, halkın parasından karşıladı isen hırsızlıktır, haksızlıktır.” Ötesi, var biraz da sen oyalan!"
<< Önceki Haber Ünlü ekonomist öyle bir şey sordu ki Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER