Devlet 'ben yaptım oldu' diyebilir mi?

Devlet dershaneleri kapattım derse, bunun anayasal karşılığı nedir? Hukukçulara sorduk...

Devlet 'ben yaptım oldu' diyebilir mi?


Anayasaya göre kanunla suç olarak tanımlanmamış faaliyetleri engellemek suç mudur?
Son zamanlarda tartışılan dershane kapatma meselesiyle ilgili önemli bir konu atlanıyor. Anayasal zeminde güvence altına alınan teşebbüs hürriyeti, eğitim eşitliği, fırsat eşitliği gibi ilkeler çiğnenmiş olmuyor mu?
Twitter'da özellikle altı çizilen ve Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar tarafından da dile getirilen konuyu biz de hukukçulara sorduk.

Hukukçulara göre normlar gereği 'ben yaptım oldu söz konusu olamaz' ve 'okullarda hafta sonu kurs mantığı kanuna aykırı şekilde tekelleşmeye yol açar'. 

İşte hukukçuların görüşleri

PROF. DR. ERSAN ŞEN / Ceza Hukukçusu
ANAYASA MÜSAADE EDERSE KANUNLA ENGELLEYEMEZSİNİZ
''Bir defa Türkiye Cumhuriyet bir hukuk devletidir. Normlarının tepesinde Anayasa ve uluslararası sözleşmeler vardır. Bu uluslararası sözleşmeler çerçevesinde Anayasa çerçevesinde insanların hak ve hürriyetleri belirlenmiştir. Bunlardan iki tanesi de eğitim öğrenim hakkı ve çalışma hürriyetidir. Anayasa ve Anayasa'ya uygun şekillenmesi ve uluslararası sözleşmelere uygun şekillenmesi gereken kanunlarınız bu hürriyetlere ve haklara, özüne müdahale etmeksizin Anayasa'nın 13. maddesi çerçevesinde düzenlemeler getirebilir. Ancak Anayasa müsaade ettiği zaman kanunla onu engelleyemezsiniz. Kanunun Anayasa'ya aykırı olmaması lazım. Anayasa'nın 11. maddesi uyarınca eğer kanun varsa da TBMM usulüne uygun kanun değişikliği yapmadan da, örneğin 'bu eğitim-öğretim yerini kapatıyorum' veya izin vermiyorum, yasaklıyorum şeklindeki müdahalelerin elbette hukuka uygun sayılmayacağını bilmemiz lazım. Bunun yanında o kamu görevlisi görevi kötüye kullanmak gibi bir durumla da karşılaşabilir.
Anayasa, uluslararası sözleşmeler, temeli belirlenen kanunlar çerçevesinde her vatandaş, o Anayasa'nın ve kanunların kendisine sağladığı hakları uluslararası alanda da güvence altında bulunan eğitim-öğrenim hakkını ve beraberinde çalışma hürriyetini, sözleşme hürriyetini elbette kullanacaktır.''

BİLAL ÇALIŞIR / Avukat
DEVLET KANUNA AYKIRI ŞEKİLDE TEKELLEŞİR

''Devlet, eğitimde birliği sağlayacak düzenlemeler yapabilir. Ancak bu düzenlemeleri yaparken hakkın özünü zedelememelidir. Dershanelerin kapatılması çerçevesinde mesele ele alındığında, devlet, bir taraftan dershaneleri kapatmaya çalışırken, diğer taraftan dershaneler tarafından verilen eğitimi hafta sonu Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda vermeyi planlamaktadır. Özel teşebbüs tarafından verilen sınavlara hazırlık eğitiminin, devlet tarafından verilmesi arzulanmaktadır. Bu adımla birlikte Anayasanın 48. Maddesi anlamında teşebbüs hürriyeti kısıtlanırken sınava hazırlık eğitimi devlet tekeline alınmaktadır. Sınavlara bir zorunluluk olarak vatandaşların karşısında durdukça devletin vazifesi bu eğitimi bireylerin en iyi şekilde almasını sağlamaktır. Bu eğitimin Özel teşebbüsten mi yoksa devletten mi alınacağı tercihi insan hakları evrensel bildirgesinin 26/3 fıkrasına göre anne ve babaya aittir. Devlet bireylerine yerine karar verip onları zorla MEB dershanelerine dolduramaz.
Devlet dershane sektörüne girmek istiyorsa şayet MEB dershanelerini açar ve özel teşebbüs tarafından açılan dershanelerle rakebetçi politika çerçevesinde yarışır ve iyi olan kazanır. 

SAMANYOLUHABER.COM
<< Önceki Haber Devlet 'ben yaptım oldu' diyebilir mi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER