Bu iddiaları ciddiye almadığını belirten Zeybek, "Açıklanan dinleme gerekçeleri saçma ve gülünç. Eğer mahkeme kararı varsa açıklasınlar görelim kim dinlemiş.” ifadelerini kullandı.
Eski Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Yeni Şafak gazetesinin ‘Vahim tablo’ başlıklı manşetine tepki gösterdi. Usulsüz dinleme haberlerinin, bir düşman oluşturma çabası olduğunu söyleyen Zeybek, “Başbakan’ımız düşman icat ediyor ve dikkatleri buna yönlendiriyor. Propagandacıları o düşmana saldırıyor.” dedi. Zeybek, bu şekilde gündemin dönüştürüldüğünü ifade etti ve “Bu iddiaları ciddiye almıyorum. Açıklanan dinleme gerekçeleri saçma ve gülünç.” ifadesini kullandı.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, hükümete yakın gazetelerin, yasa dışı dinlendiğini iddia ettiği siyasilerden Namık Kemal Zeybek, haberlere tepki gösterdi. Zeybek’in açıklamaları şöyle:
Başbakan, sürekli bir düşman icat ediyor: Birilerinin beni çok uzun yıllardan beri dinlediğini biliyorum. Bu iktidara bir düşman lazım. Bununla alakalı bir misal anlatayım. Vaktiyle Japonya ile Almanya’nın sıkı dost olduğu İkinci Dünya Savaşı öncesi dönem var. Japonya’dan bir heyet geliyor, Nazi Almanya’sını geziyorlar. Almanlar, Japon generallere “Nasıl buldunuz Nazi sistemini?” diye soruyor. Japonlar da “Çok güzel ama bizde Yahudi yok.” diyor. Şimdi otoriter rejimlerde her zaman bir düşman gerekir. Bir düşman icat edilir ve her şey ona yıkılır. Başbakan’ımız bu işleri iyi biliyor anlaşılan. Erbakan hocamızın bazı derslerini almış ama bazı derslerini almamış.
Propagandacıları saldırıyor: Başbakan’ımız sürekli bir düşman icat ediyor ve dikkatleri bu düşman üzerine yönlendiriyor. Onu hedef alıyor ve bütün kendi sıkı taraftarları, bunun içinde basın-yayın taraftarları ve propagandacıları başta olmak üzere, sıkı bir şekilde o düşmana saldırıyorlar. Bundan sonra o düşman bir günah keçisi oluyor. Her şeyin, her türlü olumsuzluğun sorumlusu artık odur. Mesela Soma’daki olayı bile ‘paralel devlet’in sabotajı gibi bir kara propaganda el altından yayılıyor. Paralel devlet deyince bir şeyi atlıyor. Şimdi iki paralel devlet var, birisi Camia, öyle diyorlar, diğeri sayın Başbakan. Sayın Başbakan devlet değil ki paralel olsun. Sayın Başbakan hükümetin başı. Ben bu olayı gördüğüm zaman hiçbir şekilde ciddiye almadım.
Bu gibi haberlerle gündem değiştiriliyor: Gündem güzel bir şekilde dönüştürülüyor ve oluşturuluyor bu haberlerle. Kara propaganda bakımından gerçekten çok başarılı bir süreç izleniyor. Bugün hangi gazetede veya televizyonda yalanlasanız da bunları duyanlarda bir şüphe meydana geliyor. Şimdi Arzuhan Doğan’ın İBDA-C’den dinlendiği iddiasının ciddiyeti olabilir mi? Ben de terör gerekçesiyle dinlenmişim. 33 ay terörist diye hapishanede yatmış adamım yani. Bu açıklanan dinleme listesi belki de dinleniyor ama her dinleneni paralel devlet yapı dinliyor diye suçluyorlar.
Hiç mi vicdanları yok bu insanların?: Bu insanların vicdanları yok mu, daha birkaç ay önce yere göğe koyamadıkları bir insan ile ilgili birdenbire böyle bir şey yapılır mı? Böyle bir şeyin iki yorumu olur; ya gayri samimiydiler yalan söylüyorlardı ya da şimdi yalan söylüyorlar. Nasıl bilmiyorlar, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, MİT hepsi ellerinde. Eğer bunlara rağmen paralel yapıyı bilmiyorlarsa korkunç bir şey. Bunlar böyle ise evlerini bile yönetemezler. Bilerek söylüyorlarsa bu ne gayri ciddilik.
Mahkeme kararı varsa açıklasın görelim kim dinlemiş: Bunlar, mahkeme kararı alınmış diyorlar. Açıklasınlar mahkeme kararını, görelim hangi mahkemeden karar alınmış, hangi mahkeme vermiş. Sadece isimleri vermek, bir gündem oluşturmanın en kolay yolu. Kim talep etmiş? Talep edenler gerçekten söyledikleri gibi insanlar mı; Camia’ya yakın polisler mi? Açıklasınlar bakalım. Bunları ispat etsinler, bakalım hangi mahkemeden karar almışlar? Ortaya birtakım iddialar atıp da kamuoyu oluşturmak, çok yazık...
