Erdal Şahin'e, İbrahim Şahin'in evinde ele geçirilen Alevi Bektaşi Federasyonu yöneticileri Ali Balkız ve Kazım Genç ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'a yapılması planlanan suikast planlarının yer aldığı Tedhiş raporu ile bağlantılı sorular soruldu. Duruşmada, tedhiş planında geçen suikast iddialarının 2009 yılında Genelkurmay Başkanlığı'na sorulduğu, gelen cevabi yazıda bu konunun asılsız olduğu ve ismi geçen asker şahıslarla Fatma Cengiz hakkında herhangi bir yasal takibat yapılmadığı açıklandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen İkinci Ergenekon davasının 136'inci duruşmasında Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından açılan celsede, tutuksuz sanıklardan Erdal Şahin'in çapraz sorgusuna devam edildi. Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun, "Sanık İbrahim Şahin 2008 yılında sık sık Ankara'ya gelmiş. Siz de Ankara'da olduğu zamanlar hemen hemen her akşam birlikte olduğunuzu ifade ediyorsunuz. 2008 yılında İbrahim Şahin ile Ankara'da nerelere gittiniz? Bu, Genelkurmay Başkanlığı olabilir, Emniyet Genel Müdürlüğü olabilir. Nerelere gittiniz?" diye sordu. İbrahim Şahin ile bir kez Behçet Oktay'a gittiklerini ve çay içtiklerini belirten Erdal Şahin, bu ziyaret haricinde sadece yemek yiyebilecekleri, çay içebilecekleri ya da kağıt oynayabilecekleri yerlere gittiklerini söyledi. Bunun üzerine hakim Haşıloğlu, "Yani bu mudur? Zaten İbrahim Şahin bunu kabul ediyor. Bunun haricinde olan varsa diye soruyorum. Sadece ölmüş gitmiş bir Behçet Oktay mı var yani?" diye sordu. Ancak Şahin ısrarla özel bir ziyarette bulunmadıklarını ya da İbrahim Şahin'in ziyareti için birlikte gitmediklerini söyledi. Cevapları yetersiz bulan Haşıloğlu, "Mesela MİT'in Yenimahalle'deki yerine ya da Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı birimlere gittiniz mi?" diye sordu. Şahin'in hatırlamadığı yönündeki cevapları üzerine Haşıloğlu, sorularını "İbrahim Şahin'i araba ile Genelkurmay'a götürdünüz mü? Siz içeri girmeseniz ve İbrahim Şahin'i kapıya kadar götürseniz bile." şeklinde sordu. Haşıloğlu'nun adres belirterek sormasına rağmen Şahin hatırlamadığı cevabını tekrarladı. Haşıloğlu'nun, "Siz davayı fazla takip etmiyorsunuz sanırım. Dosyada dava sanıklarının iddianamede belirtilen tarihlerdeki telefon konuşmalarının yer aldığı çok geniş bir HTS dosyamız var. İbrahim Şahin 2008 yılında Ankara'ya geldiğinde Batıkent, Emek, Çankaya, Maltepe, Kızılay ve Sıhhıye gibi yerlerde telefonu sinyal vermiş. O kadar yere gitmiş. Birlikte gittiğiniz yerlere sadece yemek yemek için mi gittiniz?" diye sordu. İddianamede, tutuklu sanık İbrahim Şahin'in evinden suikast listelerinin yer aldığı tedhiş planı ve S1 suikast timi listesi bulunduğu belirtiliyordu. Oysa Fatma Cengiz ve İbrahim Şahin, savunmalarında bu iddiaları reddederek bu yapılanmanın aslında legal olduğunu ileri sürmüşlerdi. Sanıkların yaptıkları savunmalarında Fatma Cengiz'in, İbrahim Şahin'i Bekir Kalyoncu ve Metin Gürak Paşa ile görüştürdüğü, terörle mücadele konusunda yeni kurulacak olan müsteşarlığın başına geçmesi için teklif yapıldığı öne sürülmüştü. Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, sanık İbrahim Şahin'in Bekir Kalyoncu ve Metin Gürak paşadan bahsedip bahsetmediğini sanık Erdal Şahin'den sordu. Şahin bu kişileri tanımadığını ancak İbrahim Şahin'in böyle bir müsteşarlık kurulacağını, kendisinin de başına geçeceğini söylediği bilgisini verdi. Ancak Erdal Şahin sözlerine "Ben hükümetin Şahin'e bir görev vereceğini düşünmedim. Doğan Yurt Paşa gelecekti diyordu. O da gelmedi." dedi. Haşıloğlu daha sonra İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz'in "Terörle mücadele konusunda kurulacak yeni birimle ilgili" sanıkların ifadelerinde adı geçen asker kişilerden Bekir Kalyoncu ve Metin Gürak hakkında herhangi bir yasal işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin Genelkurmay Başkanlığından gelen yazıyı okudu. Haşıloğlu, yazıda "Gerek şahıs olarak gerekse kurum olarak bu şahıslar hakkında bir kanuni takibat yapılmadığının" bildirildiğini söyledi. Hakim Haşıloğlu'nun belirttiği Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen yazıda, sanıklardan İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz ile ilişkili olarak kabul edilip haklarında dava açılan asker sahıslar Taylan Özgür Kırmızı, Muhammed Sarıkaya, Murat Eke, Emre Baltacı, İlhan Bulayır, Cihan Arık, Ali Oktay Şahbaz, Onur Özdemir ve Melih Yüksel ile Şahin ve Cengiz'in konuşmalarında geçen asker kişiler Metin Gürak, Bekir Kalyoncu, Talat Erten, Musa Oran, Mustafa Yaş, Dogan Yurt, Aziz Ergen hakkında herhangi bir soruşturma ve araştırma yapılıp yapılmadığının tespiti ile varsa bu konudaki soruşturma ve araştırma tutanak ve belgelerin gönderilmesinin istendiği belirtildi. Ayrıca bu şahısların şikayeti üzerine Fatma Cengiz hakkında açılmış bir soruşturma veya inceleme olup olmadığının tespit edilerek bildirilmesinin talep edildiği ifade edilen yazıda, yapılan incelemede isimleri geçen asker şahıslar ile Fatma Cengiz hakkında konuya ilişkin herhangi bir soruşturma ve inceleme yapılmadığı bildirildi. Yazının devamında Ocak 2009'da İbrahim Şahin'in basında yer alan ifadeleri üzerine o tarihte 7. Kolordu Komutanı olan Korgeneral Bekir Kalyoncu ile Genelkurmay İletişim Daire Başkanı olan Tuğgeneral Metin Gürak'ın bilgisine de başvurulduğu anlatıldı. Yazıda, bu doğrultuda Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi internet sitesinden 12 Ocak 2009 ile 12 Şubat 2009 tarihlerinde konuya ilişkin açıklama yapıldığı ifade edilirken, mahkemeye bu açıklamaların gönderildiği anlaşıldı.