Provokasyona gelmeyelim, bu acı hepimizin

Kaçakçılık yaparken terörist zannedilerek vurulan 35 vatandaşın acısı Türkiye'nin yüreğini dağladı.

Provokasyona gelmeyelim, bu acı hepimizin

Ancak bir anda farklı şehirlerde bazı gruplar etrafı yakıp yıkmaya başladı. Doğu bölgelerinde üst üste istenmeyen olaylar yaşandı. Uludere Kaymakamı Naif Yavuz'un taziye çadırında saldırıya uğraması da provokasyon endişelerini güçlendirdi. Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderleri, vatandaşları sağduyuya çağırdı. 'Provokasyona karşı dikkatli olunmalı' uyarısında bulunan Kürt aydınlar, devletten de sorumluları bir an önce bulmasını istedi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Remzi Can, vatandaşın oyunlara gelmemesi gerektiğini vurgularken, kanaat önderlerinden Süleyman Çelik, "Birileri yine nifak tohumları atıp bizi birbirimize düşürmek istiyor" dedi. Kürt yazar Cafer Solgun, başta BDP olmak üzere herkesin soğukkanlı olması gerektiğini belirtti. Eski SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün ise kaymakama saldırıyı 'birilerinin savaşı devam ettirme isteği' olarak değerlendirdi: "Her fırsatı kullanıyorlar." "Millet provokasyona gelmesin, devlet de olayın faillerini bulsun" Irak sınırında sigara ve mazot kaçakçılığı yapan 35 kişinin terörist zannedilerek hava harekâtıyla öldürülmesinin ardından Güneydoğu'da üst üste istenmeyen olaylar yaşanmaya başlandı. Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderleri, vatandaşları sağduyuya çağırdı. STK temsilcilerinin görüşleri şöyle: Eski SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün: Kaymakam olumlu bir şey yapıyor ve ölenlerin anısına saygı gösteriyor. Ama birileri savaşı devam ettirmek istediğini gösteriyor. Savaşanlar savaşın bitmesini istemiyor. BDP Hakkâri Milletvekili Esat Canan: Kaymakam Bey'in şahsına yönelik bir tepki olduğunu sanmıyorum. Olaya bölge halkının çok ciddi tepkisi var. Ailelere karşı bir haksız yapılmış. Devletin üst makamları olayla ilgilenmedi. Halkın tepkisinin bir sebebi de budur. Kürt ve Alevi araştırmacı-yazar Cafer Solgun: Bölgede etkili olan siyasi partilerin BDP başta olmak üzere herkesin biraz daha soğukkanlı davranmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Hükümet olayın sorumlularını ortaya koymak için samimi bir çaba ortaya koyarsa yeni kanlı senaryolar üretmek isteyenler de umduklarını bulamayacaktır. Kürt yazar Muhsin Kızılkaya: Taziyeye giden insanlara saldırılmaz. Kan davasında bile insanlar taziye çadırına gittiğinde olay orda kalır ve saldırı biter. Ancak burada maalesef hükümetin inisiyatif boşluğu söz konusu. Keşke bölgeye bir kaymakam yerine Başbakan gitseydi. Kürt yazar Halit Yalçın: Üzeri örtülmemeli. Başbakan'ın ciddi mesajlar vererek sağduyuya çağırmalı halkı. Devlet orada ilk andan itibaren olamadığı için, refleks gösteremediği için sıkıntı yaşandı. Halk sağduyulu davranmalı. Kürt aydın Ümit Fırat: Bombalama olayında net olarak birtakım insanların bilerek ve alenen suçu var. Bu olayın failleri zaman geçirilmeksizin yakalanıp yargının önüne getirilmeli. Balyoz planı gibi bir plandır bu da. İki toplum da sağduyulu olmalı ama topluma sabırla olayın gidişatı, akıbeti aktarılmalı. Bugün hükümetin büyük inisiyatif sahibi olduğunu düşünürsek hükümet bunu ortaya çıkarabilir. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Remzi Can: Bu ülkede yaşayan herkes barış ve huzur ortamı için üzerine düşeni yapmalı. Tepkiler medyanın olayı geç görmesinden kaynaklanıyor olabilir ama bu kaymakamın dövülmesine gerekçe olamaz. Oradaki vatandaşların da aklı selimle davranması ve oyunlara gelmemesi gerekir. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği Başkanı Alaaddin Korkutata: 35 kişinin ölümü katliamdır. Suçlular hakkında hakkında yasal işlem yapılmalı. Bu süreçte Türk-Kürt kutuplaşmasına neden olabilecek her türlü eylemden uzak durmamız gerekiyor. Kaymakamın darp edilmesi de barışı ve huzuru baltalamaktan başka bir şey değil. Mardin İşadamları Derneği Başkanı M. Ali Babaoğlu: Bu olayda hatası olanların ortaya çıkartılıp yargılanmasını istiyoruz. Bu olayı suistimal edip bölgede karışıklık oluşturmaya çalışan provokatörlere de prim verilmemeli. Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Kanaat önderi Süleyman Çelik: Binlerce yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşadık. Birileri yine nifak tohumları atıp bizi yine birbirimize düşürmek istiyor. Gün, kardeşlik günüdür. Ölen insanlar bizim kardeşlerimizdir. Bu olayda ihmal varsa devlet bunun hesabını sormalıdır. Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Başkanı Nezir Güneş: Anayasa değişikliği konuşulduğu zaman ortam birileri tarafından gerildi. Devletin bu olayın üzerine gitmesini istiyorum. Ortada ihmal varsa failleri yargılansın. Kepenk kapatmak, halkı sokağa dökmek hiç kimseye fayda getirmez. "Kürt halkı sağduyuyu elden bırakmamalı" Kuzey Irak sınırında 35 sivilin hayatını kaybettiği operasyonla ilgili olarak Cihan Haber Ajansı'na konuşan Kürt aydın ve siyasetçi Kemal Burkay, sağduyu çağrısı yaptı. Olayın şüpheli yanlarının ağır bastığına dikkat çeken Burkay, hükümetin konuyu hassasiyetle araştırarak sorumluları cezalandırması gerektiğini söyledi. Kürt halkını soğukkanlı olmaya davet eden Burkay şunları kaydetti: "Kürt halkı, yaşanan söz konusu kıyıma ve acıya rağmen soğukkanlı olmalı. Çünkü ortamı germek isteyip bu tür provokasyonlardan medet umanlar her iki kesimde de var. Onlar çok daha fazla kan dökülsün istiyorlar ve bu konuda her iki tarafta da hem elinde silah tutan gençlere (ister asker ister gerilla olsun) hem de sivil masum insanlara acımıyorlar. Onlar için bu gençlerin ve sivillerin kurban edilmesi, kazanın kaynaması için gereklidir." Kemal Burkay, taziyeye giden Uludere Kaymakamı Naif Yavuz'a yönelik linç girişimi hakkında da, "Elbette kültürümüzde, ne Kürtler ne de Türkler bakımından, taziyeye gidene el kalkmaz ve saygı gösterilir. Devletin ve hükümetin bu olaydaki sorumluluğu elbet tartışılır ve bence de vardır. Ama bundan kişi olarak Uludere Kaymakamı sorumlu tutulamaz. Kürt halkına sağduyu ve soğukkanlılık tavsiye ediyorum" yorumunu yaptı. ZAMAN
<< Önceki Haber Provokasyona gelmeyelim, bu acı hepimizin Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER