Vatandaştan habersiz Ankara'da yürütülen gizli proje!

ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?

Vatandaştan habersiz Ankara'da yürütülen gizli proje!

Zaman Yazarı Mümtaz'er Türköne, "ÖYM'ler kaldırılıyor" iddialarına ilişkin "Bir yıl önce yapılan seçimde bugünkü hükümete, ÖYM'lerin kaldırılması için yetki verdiniz mi?" diye sordu... * Parlamento bir kanun çıkartacak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250, 251 ve 252. maddelerinde değişiklik yapacak. Bu yasa değişikliği bir parlamento kararı olmayacak, doğrudan bir hükümet tasarrufu olacak. * Bir değişiklik olacağını biliyoruz; ama neyin ne kadar değişeceği hakkında, hükümette yer alan ilgili bakanların bile bilgisi yok. * Doğrudan vatandaş olarak bizim hakkımızı, hukukumuzu ilgilendiren bir konunun gizli-kapaklı bir plan-proje olarak uygulanmasında bir sakatlık yok mu? * Uzun süre hepimizi canımızdan bezdiren kap-kaç olaylarını hatırlayın. ÖYM'ler duruma el attı. Örgütler çökertildi ve kap-kaç suçları birdenbire buharlaşıp yok oldu. * Yapılacak değişikliklerin bayram-seyran olmadığına göre doğrudan yürütülmekte olan bu davalara etkide bulunacağı ve devlet içinde kurulan yeni iktidar dengesinin eseri olduğu ortada. Yasama organı devam etmekte olan davaların sonuçlarını etkileyecek bir karar verecek. Demokratik bir hukuk devletinde böyle bir yetkisi var mı? Soruyu doğrudan kendinize sorun: Hükümete ÖYM'lerin kaldırılması veya yetkisinin daraltılması için yetki verdiniz mi? ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi? Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması veya yetkisinin daraltılması vatandaş olarak tek tek her birimizin hukukunu ilgilendiren bir konu. Bu konu, herhangi bir alanda politika belirlerken Hükümet'in önündeki yığınla alternatiften birini seçmesine benzemiyor. Memur maaşlarını artırmak yerine toplu konuta ağırlık vermek, üçüncü boğaz köprüsünü yeni kanal projesinin önüne koymak gibi hükümet tercihine bırakılabilecek konulardan biri değil bu. Parlamento bir kanun çıkartacak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250, 251 ve 252. maddelerinde değişiklik yapacak. Bu yasa değişikliği bir parlamento kararı olmayacak, doğrudan bir hükümet tasarrufu olacak. Hatta Başbakan'ın doğrudan verdiği bir talimatla bu değişiklik gerçekleşecek. Her birimizin en başta devlet gücünü kullananlar karşısında canımızı, malımızı ve onurumuzu koruyan bir kanun değiştiriliyor. Ve bu değişiklik önümüzdeki üç gün içinde gerçekleşecek. Bir değişiklik olacağını biliyoruz; ama neyin ne kadar değişeceği hakkında, hükümette yer alan ilgili bakanların bile bilgisi yok. Arınç'ın, Bozdağ'ın ve Atalay'ın bu değişiklikle ilgili söylediklerine bakın. Bir değişiklik olacak, ama ne olacak? Kimse bilmiyor. Bir sır. Peki niye? Doğrudan vatandaş olarak bizim hakkımızı, hukukumuzu ilgilendiren bir konunun gizli-kapaklı bir plan-proje olarak uygulanmasında bir sakatlık yok mu? Hepimiz tedirginiz. Ne geleceğini bilmiyoruz. Sadece söylentilere ve ihtimallere göre tahminlerde ve eleştirilerde bulunuyoruz. Başbakan'ın geçen hafta görüştüğü Genelkurmay başkanı ile bu konuda mutabakata vardığı ve Balyoz davasının bu değişikliklerin asıl gerekçesini oluşturduğu söylentisi bunlardan biri. Balyoz davasından yargılanan generallerin, bu gelişmelerin haberini veren ses kayıtlarının medyaya düşmesi bir başkası. İkincisi, yapılan değişiklik doğrudan yargının yetkilerini sınırlandıracak. Yargı bizim adımıza karar veriyor. Bu yetkileri kullanırken benim hakkımı, hukukumu suç işleyenler karşısında koruyor. Uzun süre hepimizi canımızdan bezdiren kap-kaç olaylarını hatırlayın. Bu suçlar bireysel değil örgütlü olduğu için önlenemiyordu. Yargıç, sadece polisin yakaladığını yargılıyor, bu işleri sistemli bir şekilde yürüten arkadaki örgüte ulaşamıyordu. ÖYM'ler duruma el attı. Örgütler çökertildi ve kap-kaç suçları birdenbire buharlaşıp yok oldu. Bugün yapılacak değişiklikten sonra hangi suçlarda patlamalar yaşanacağını, doğrudan sizin nerede ve nasıl bir saldırıya maruz kalacağınızı kestirebilir misiniz? ÖYM'ler asıl "etkin yargılama" becerilerini, devlet içindeki darbe çetelerine ve dokunulmaz kabul edilen kişilere karşı gösterdiler. Ergenekon, Balyoz, İnternet Andıcı ve Şike davaları bu vasfa sahip. Yapılacak değişikliklerin bayram-seyran olmadığına göre doğrudan yürütülmekte olan bu davalara etkide bulunacağı ve devlet içinde kurulan yeni iktidar dengesinin eseri olduğu ortada. Bu pazarlığın sonucu olarak hükümet askeri kontrol altına almış olacak. Öyle mi? Öyle olduğunu varsayalım. Peki siz, devlet içindeki iktidarı ve devlet yetkilerini kullananların denetimini kime verirdiniz? Kapalı kapılar arkasında pazarlık yapan siyasî otoriteye mi? Yoksa, her şeyi gün ortasında ve hepimizin malumu olan kanunlara göre yapan yargıya mı? Bir yıl önce yapılan seçimde bugünkü hükümete, ÖYM'lerin kaldırılması için yetki verdiniz mi? Ben vermedim. Bu konuyu referanduma götürsek CHP'nin gönüllü, MHP'nin isteksiz desteğine rağmen acaba halk neye karar verir? Yasama organı devam etmekte olan davaların sonuçlarını etkileyecek bir karar verecek. Demokratik bir hukuk devletinde böyle bir yetkisi var mı? Soruyu doğrudan kendinize sorun: Hükümete ÖYM'lerin kaldırılması veya yetkisinin daraltılması için yetki verdiniz mi? Bu mahkemelere etkin ve süratli yargılama yapmak üzere özel yetkileri veren de biz olduğumuza göre? Neyin, nasıl değişeceğini son dakikaya kadar hiçbirimiz bilmediğimize göre, böyle bir yetkiyi vermiş olmamız da imkansız değil mi? Diyelim ki AK Partilisiniz ve Başbakan'a sonuna kadar güveniyorsunuz. Allah aşkına, gizli-kapaklı pazarlıklarla, son dakikaya bırakılmış paketlerle yargı yetkisine müdahalede bulunmanın neresinden tutacaksınız?
<< Önceki Haber Vatandaştan habersiz Ankara'da yürütülen gizli proje! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER