Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, akademisyenlerin tutuklanması için "Bu olay demokrasiye vurulan en derin darbelerden birisidir." dedi.

Parti Meclisi (PM) üyeleri, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu başkanlığında saat 11.00'de genel merkezde bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, çok sorunlu bir zamanda PM'nin toplandığını, iki aylık bir süre geçmeden her toplantılarının adeta olumsuz bir olayın üzerine inşa edildiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Türkiye neden Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor? Neden Türkiye iyi yönetilmiyor, neden savruluyor, bunun sorumlusu kim? Eğer bir düşmansa bunları yapan o düşmanın adı ne, kim bunlar?" sorularını yöneltti.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bugün vaat edilenlerin dışında farklı bir atmosferin içinde olduğunu belirterek, 78 milyon yurttaşla 'Türkiye nereye gidiyor' kaygısını taşıdıklarını anlattı. Ülkedeki aydınların 'düşüncelerini açıkladı' diye tutuklanıp hapse atıldığına değinen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hangi hukuk ve yargının bunu öngördüğünü sordu.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Acı olay Muzaffer Kaya, Esra Munga. Kıvanç Ersoy; üçü de öğretim üyesi, üçünü de 'bildiriye imza atınız' diye gözaltına alıp, tutuklayıp, hapse attılar. Bu olay demokrasiye vurulan en derin darbelerden birisidir. Kendinizi artık dünyaya anlatamazsınız. Hangi gerekçeyle anlatacaksınız? Beğenmeyebilir, eleştirebilirsiniz, yanlış yaptığını söyleyebilirsiniz. Bu 12 Eylül darbe dönemlerinde yaşadığımız sürecin tekrar yaşadığımız anlamına gelir. O zaman DGM'ler vardı, adını değiştirdiler Sulh Ceza Hakimlikleri oldu. Demokrasi bizim ülkemizde artık yok. Bunu her yerde söyleyebilirsiniz."

Kılıçdaroğlu, insanların elbette istediklerini söyleyemeyeceklerini, bunun da standartları olduğuna dikkat çekerek, "Eğer terörü, teröristi açıkça överseniz yasaktır. Irkçılık yaparsanız ayrımcılık ve nefret söylemlerinde bulunursanız yasaktır. Üç yasağın dışında düşüncelerinizi açıklarsınız. Hitler faşizminden kaçan öğretim üyelerini kucaklayandan, kendi ülkesinde öğretim üyelerini tutuklayan bir noktaya geldik. Hangi demokrasinin mücadelesini verdik?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, TBMM'nin yürekli insanların koltuğu olduğunu belirterek, "O koltuk sıradan bir koltuk değildir. O koltuğun hakkını vermek zorundasınız." dedi.

Türkiye'nin kurucu ayarlarına dönmek zorunda olduğundan söz eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bütün komşuları ve dünya ile barışık politika izlemesi ve dış politikasını 180 derece değiştirmesi gerektiğinden söz etti.

Kılıçdaroğlu, "Terörle yaşamayı öğretmeye çalışıyorlar. Bizim böyle bir dileğimiz, talebimiz yok. Biz kendi ülkemizde huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. Hepimize görev düşüyor. Sorun bir Türkiye sorunudur. Bu sorunu aşacaksak hep beraber hareket etmek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu. CİHAN