Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği, 3’ü kadın 8 kişiyi ise adli kontrolle serbest bıraktı. Mahkeme ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik’ gerekçesini ileri sürürken kopya çekildiğine dair somut delil ortaya koyamadı.
Öğrenci Yerleştirme Sınavı’nda (ÖYS) Türkiye 116.sı olan doktoralı bir akademisyen de tutuklananlar arasında yer aldı. Soruşturma kapsamında tutuklu sayısı ise 89’a yükseldi.
KPSS soruşturmasını yürüten Ankara Savcısı Yücel Erkman, önceki gözaltılarda olduğu gibi eğitimcilerin ifadesini almadan tutuklama istedi. Bazı avukatlar, müvekkillerinin eşlerinin sağlık durumlarını gerekçe göstererek serbest bırakılma talebinde bulundu. Ancak Erkman, elindeki bilirkişi raporlarını gösterdi. ‘Kuvvetli kanaat, çok kuvvetli kanaat ve zayıf kanaat’ olduğunu belirterek serbest bırakılma kararını mahkemenin vermesi gerektiğini ifade etti. Erkman, daha önceki operasyonlarda eleştiriler olunca bazı gözaltına alınanların hamilelik, hastalık ve ailevi durumlarından haberdar olmadığını ileri sürmüştü. Ancak Emniyet’in gözaltı listesinde yer alanların durumuyla ilgili savcılığı bilgilendirdiği ileri sürüldü. Savcının, gözaltına alınan 9 aylık hamile kadından ve Kocaeli’nde bir öğretmenin eşinin komada yatmasından habersiz olamayacağı belirtildi. Bu olaylarla ilgili olarak avukatların polise, polisin de savcıya sürekli bilgi aktardığı kaydedildi.
Tutuklananlardan birinin de 1999 yılında kaldırılan ÖYS sınavında Türkiye 116.sı olan iki masterlı ve doktoralı bir akademisyen olduğu öğrenildi. Akademisyenin, mahkeme sorgusunda hakime, “ÖYS sınavında Türkiye’de derece yaptım. Ülkenin en önemli üniversitelerinden birinde okudum. Yurtiçinde ve yurtdışında master ve doktora yaptım. Bu şartlar altında benim sınavda iyi bir derece elde etmem ve matematik sorularını sorunsuz çözmem normal karşılanmalı. Bazı sorularda kalem kullanmamam nasıl kopya çektiğim anlamına gelir?” dediği öğrenildi. Mahkeme hakiminin tek bir soru sormadan tutuklama kararı verdiği ileri sürüldü.
Soruşturma tek bir bilirkişi raporuna dayanıyor. Raporda, 100 ve üzeri yapanlar yer alırken altındakilerle ilgili çalışma bulunmuyor. 100 ve üzeri yapanlar, Saray ve hükümette hakim olan ‘Hizmet Hareketi ile bağı var mı?’ paranoyasıyla araştırılıyor. Herhangi bir kurumunda görev almış ve ardından da KPSS sınavıyla devlete geçiş yapmış kişiler, soruşturmaya dahil ediliyor. Ancak, ‘bunların bağlantısı yok’ kanaati oluşanlar ise dosyaya dahil edilmiyor. Bilirkişi raporunda soruların suçlanan kişiler tarafından alındığı ve servis edildiğine dair de hiçbir somut veri bulunmuyor.
Zaman
