Medya Etik Konseyi: Kararlar, iktidarın tek tip medya arzusunun eseri


Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir, Turksat, Teledunya ve diğer dijital platformların hukuka aykırı bir şekilde medyaya sansür uyguladığını söyledi. Esendir, "1 Kasım'da yapılacak olan seçimlerden önce siyasi iktidarın muhalif basını susturması, tek tip bir medya arzusunun eseridir." ifadelerini kullandı.

Medya Etik Konseyi adına Halit Esendir'in yaptığı açıklama şöyle: "Toplumun haber alma ve bilgiye ulaşma hakkı, yasalar ve anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ancak ülkemizde olağanüstü şartların hakim olduğu ve hukuksuzluğun her kurumda kendini gösterdiği bir zamandan geçiyoruz. Siyasi iktidar hukuku rafa kaldırarak, kamuoyunun farklı fikirlere ulaşmasını engellemek amacıyla her türlü hukuksuzluğa başvurabilmektedir.

Daha önce siyasi iktidarın baskısıyla Tivibu, Turkcell TV ve Digitürk gibi dijital yayıncılık yapan özel şirketler de bu hukuksuzluğa zemin hazırlamıştı. Tivibu dijital yayın platformu, Bugün TV, Samanyolu Haber ve Mehtap TV'yi kanal listesinden çıkarmıştı. Ardından Turkcell Tv ve Digitürk, Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV'yi platformundan çıkarmıştı.

Turksat'a bağlı Teledünya dijital televizyon platformu, Bugün TV, Kanaltürk, S Haber, Samanyolu TV, Mehtap TV, Irmak TV ve çocuk kanalı Yumurcak TV'yi dün platformdan çıkarttı. Kablo TV ise Kanaltürk ve Samanyolu TV yayınına son verdi.

Basın ve düşünce özgürlüğü adeta yok sayılarak, dolaylı yollarla medyaya sansür uygulanmaktadır. Halbuki mahkeme kararı olmadan ve sansür anlamına gelen yayınlara son verme uygulaması başlatmak anayasal suç, kanuna aykırı ve açık bir hukuksuzluktur.

1 Kasım'da yapılacak olan seçimlerden önce siyasi iktidarın muhalif basını susturması, tek tip bir medya arzusunun eseridir. Muhalefetin de kendine yer bulabildiği, görüşlerini rahatça dile getirdiği mecra olan bu yayın kuruluşlarına yapılanlar, aynı zamanda seçimlere girecek olan muhalefetin sesini de kısmak anlamına gelmektedir.

Basını susturmaya yönelik her türlü girişim, ülkemizin uluslararası imajını zedelemektedir. Basına karşı yapılan bu tarz uygulama, kısıtlama ve yasakların Türkiye'nin yönünü değiştirerek demir perde ülkelerine döndüreceği aşikardır. Nitekim uluslarası ilgili kuruluşlardan sert açıklamalar yapılmaktadır. Ülkemizin dünyadaki imajına zarar veren ve basına sansür anlamına gelen bu uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir."
CİHAN
<< Önceki Haber Medya Etik Konseyi: Kararlar, iktidarın tek tip medya arzusunun... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER