Bedelli askerlik için son sözü söyledi

Başbakan Erdoğan, kırsalda yürütülen operasyonlarda terör örgütünün ağır kayıplar verdiğini söyledi.

Bedelli askerlik için son sözü söyledi

Son harekâtın başarılı olmasını değerlendirirken 'Anlayış değişti.' diyen Erdoğan, bu değişikliği ise şöyle açıkladı: "Genelkurmay işin üzerine daha kararlı gidiyor. Şu an polis ve asker, istihbarat paylaşımı dahil şehirde, kırsalda iyi bir dayanışma sergiliyor." Başbakan Tayyip Erdoğan, Hakkâri Çukurca'da 24 askerin şehit edilmesinin ardından başlatılan operasyonu bugüne kadar yapılan en caydırıcı harekât olarak nitelendirdi. Elde edilen başarıyı ise terörle mücadeledeki 'anlayış değişikliği' olarak açıkladı. Almanya ve Fransa'ya gerçekleştirdiği dört günlük gezinin ardından dönüş yolunda beraberindeki gazetecilere konuşan Erdoğan, "Daha önce de 150 bin, 200 bin kişi oraya giderdi, kırsaldaki PKK'lıların üzerine üzerine. Bir iyi taraf da, şu an polis asker iyi bir dayanışma sergiliyor. İstihbarat paylaşımı dahil, arazi, şehir merkezi, kırsal güzel bir dayanışmaları var." dedi. 'Asker siyasetten çekildi. Kendi işini yaptığı için başarılı oluyor diyebilir miyiz?' sorusuna "Burası da önemli." şeklinde cevap verdi. Başbakan, bedelliden sağlanacak gelirin kullanılacağı yer konusunda ise gönlünde bir yer olduğunu ancak sonra açıklayacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, Fransa'dan dönüş yolunda kendisini takip eden gazetecilere şu açıklamalarda bulurdu: Merkel, Medvedev, Obama ile ikili görüşmelerde hangi konular gündeme geldi? ABD ile olan görüşmelerimiz, daha çok teröre yönelik... Predatör, helikopter gibi konuları sanıyorum kısa zamanda halledecekler. Merkel'le yaptığımız görüşme de yine ağırlıklı olarak terör konusunda oldu. Kendisine bazı belgeleri tekrar verdik. (Başbakan, Merkel'e verdiği dosyayı ayrıntılı olarak anlattı. Alman Anayasası'nın PKK bağlantılı yapılanmaları kapatmak için herhangi bir şiddet eylemine karışmaları şartı aramadığını, Alman istihbaratının elinde bu ülkedeki PKK örgütlenmesine ilişkin çok ayrıntılı bir rapor olduğunu söyledi, bu rapordan bölümler okudu.) Bunları Merkel'e de okudum. Onlara göre Almanya'da 10 bin küsur PKK yanlısı var. Bunların takipçisiyiz dedi. Henüz yasaklanmamış KON-KURD (Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu) altında örgütlenmişler. PKK'nın hakim olduğu geniş kitle kuruluşları, bunların bazılarını biliyorlar, gençlik, kadın, aile, gazeteci, hukukçu, üniversiteli, öğretmen, Cemaat-i İslami Kürdistan, Demokrat Aleviler Federasyonu, Kürdistan Yezidiler Birliği.... Hepsini kurmuşlar, açıkta kimseyi bırakmamışlar. Hepsi onların raporlarında var. Gazeteleri, dergileri... Yasaklanma kriterlerini fazlasıyla yerine getiren bir yapı. Bunları paylaştıktan sonra Merkel'in tepkisi ne oldu? Bunları yakın takibe alma noktasında talimat verdi. İlgili arkadaşlarımızla daha sıkı bir işbirliği içerisinde olacaklar. Barzani ile görüşeceksiniz, peşmergeler son talebimizden sonra Kandil'e yakın bölgelerde sorumluluk üstlenmeye başladılar mı? Sorumluluk hissi geçmiş yıllara göre daha iyi bir noktada şu anda. Müşterek çalışmanın sözünü almak istiyoruz. Bizim için önem arz ediyor. Kazan operasyonunda istihbarat desteği verdiler mi? Orada tamamen kendi istihbaratımızı kullandık. İnsanî istihbarat da orada iyiydi. PKK kaynakları 450-500 arasında kayıptan söz ediyor. Size böyle bir bilgi geldi mi? Kendilerine göre, kimyasal silah türünden bir iftirayla kamuoyu oluşturmak istiyorlar. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Kazan Vadisi'ndeki operasyon, insanî istihbaratla, insansız hava araçlarıyla tespit edilen grupların, mağaraların uçaklarla bombalanmasıdır. Bunun neticesinde orada ölenlerin cesetleri alınmış, Malatya Adli Tıp'a getirilmiştir. DNA testine varıncaya kadar çalışma yapılıyor. Son yılların en etkili hava operasyonu ve bombalaması yapıldı. Afganistan'da Bin Ladin için kullanılan sığınak delen bombalar mı kullanıldı? Hayır, bunlar bizde olanlar. ABD, bu tür bombaları bize vermiş değil. Son harekâtın eylem caydırıcılığı oldu. Bugüne kadar sağlanamayan askerî başarı sağlanmış oldu. Genelkurmay başarılı diyebilir miyiz? Diyebiliriz, çünkü üzerine çok daha sıkı gidiyor. Kararlı gidiyor. Şu anda kırsalda özellikle son harekât, öyle zannediyorum ki son yıllarda hiç yapılmayan harekâttır. Ne değişti? Operasyona katılan asker sayısı mı? Anlayış değişti. Daha önce de 150 bin, 200 bin kişi filan hep oraya giderdi. Kırsaldaki PKK'lıların üzerine üzerine gitme olayı var. Bir iyi taraf da şu an polis asker iyi bir dayanışma sergiliyor. İstihbarat paylaşımı dahil, arazi, şehir merkezi, kırsal güzel bir dayanışmaları var. Asker siyasetten çekildi, olması gerektiği gibi tamamen askerî stratejiye yöneldi. Tamamen kendi işini yaptığı için başarılı diyebilir miyiz? Burası da önemli... Bir de meslek. Eskiden meslekî taassup vardı. Güvenlikte bakıyorsun, birileri polisi tahrik ediyordu, işte biz çalışıyoruz ama asker yok... Asker diyordu ki biz varız, polis yok. Şu anda o meslek taassubu ortadan kalktı. Şimdi taassup ortadan kalkınca dayanışma süreci başladı. Tabii istihbarat paylaşımı da işimizi çok kolaylaştırdı. Geleceğe yönelik de daha iyi neticeler alacağımızın umudunu veriyor. KCK tutuklamalarının da etkisi olabilir mi sizce? Olay sadece İmralı değil, Kandil'den de emir geliyor. Kılıçdaroğlu, bir terör komisyonu kurulsun, biz üye vermeye hazırız diyor. Şimdi komisyonların bir kıymeti harbiyesi var mı? Sen genel başkansın, konuşuyorsun zaten, komisyonlarda konuşacak olanlar daha üst değil. Seni dinliyoruz. Ne söyleyeceğiniz belli. Terörle mücadelede zaten ne yapmakta olduğumuz belli. Bahçeli aradı, tebrik etti sınırötesi operasyonu yaptığımızdan ötürü. Ama Kılıçdaroğlu hâlâ bize saldırıyor. Benimle ilgili gensoru veriyor. O gensorudan ne çıkacak ya? UZLAŞMA KOMİSYONUNDA ANAYASA DIŞI KONULAR KONUŞULMASIN Yeni anayasa süreci nasıl gidecek? Başlangıçta hiçbir parti şart öne sürmedi ama şimdi 12 Eylül referandumunda değişen maddelerin yeniden değişmesi gibi konular konuşulmaya başlandı. Umutlu musunuz? Biz yeni anayasayı gerçekleştirmek için yola çıktık. Meydanlarda söz verdik. Diğerleri de söz verdi. Biz ön kabulle gelmiyoruz, siz de ön kabulle gelmeyin. Buraya geldiğinizde de anayasa dışı konuları konuşmayın. Diğer konular Parlamento'da görüşülebilir. Temennim, hiçbir önyargıya yeni anayasayı kurban etmeden bu çalışma sürdürülür. Ve böylece inşallah 2012 sonuna kadar da netice alırız. 2012'yi olgun bir süre olarak görüyorum. Seçim yok, gündem rahat, o zamana kadar bitirebiliriz. Dünya artık egemen para istemiyor G-20 Zirvesi'nden nasıl bir izlenimle dönüyorsunuz? Avrupa, kendini kurtarabilecek mi? Çin yardım sözü verdi mi? Türkiye ile ilgili düşünceleri nedir? Birinci gün de ikinci gün de gündemde ağırlıklı olarak Yunanistan vardı. 27 Ekim'de yaptıkları toplantıda alınan kararlara uyulmadı diye Avrupalı liderlerde ciddi bir sıkıntı vardı. Çünkü referandum olayı, kendilerine dürüst davranılmadığının bir ifadesiydi. Bundan dolayı da ciddi manada hem sıkıntılıydılar hem de Papandreu'ya kızıyorlardı. Papandreu'yu iyice sıkıştırdılar ve son aldıkları kararlar neticesinde Papandreu da başka çıkış yolu olmadığını gördü ve referandumdan vazgeçti. Yunanistan'da bundan sonraki süreç ne olur, genel kanaat bir milli mutabakat hükümeti kurulması istikametinde. Papandreu, istifa etmeyeceğini zaten açıkladı. Böyle bir şeyin olması halinde çok daha sıkıntılı bir süreç başlar. Parlamentoda sayısal olarak, eğer liderine sahip çıkarsa bir sıkıntısı yok. Onun dışında son gün gündeme İtalya oturdu. Berlusconi 'İtalya'nın borç portföyü benim dönemime ait değil, 18 yılın birikimi... Bu borcu düşüreceğim ama IMF'yle anlaşmam. IMF üç ayda bir hesaplarımızı inceleyebilir' diyor. Borcu düşürmekte kararlı, aralarında bir mutabakat sağladılar... Bir de şu var; dünya artık egemen para istemiyor. Mesela Euro zone çok tartışıldı. Euro zone'un kurucusu ülkeler haklı olarak sahipleniyorlar. İngiltere kendi müstakil parasının rahatlığı içinde. Bu arada herkesin kendi parasıyla karşılıklı olarak ticaret yapabilmesi noktasında, bizim attığımız adım da haklılık kazanıyor. Ruslarla şu an başlattığımız süreç, İran'la başlattığımız süreç... Çin'le görüşmelerimiz sürüyor. Bu, merkez bankalarımızın da devreye girmesiyle olacak bir şey. İklim değişikliği, gıda güvenliği de önemli gündem maddeleriydi. 2015 G-20'sini Türkiye düzenleyecek. Ev sahibi siz mi olacaksınız? İnşallah. Zirveyi illa yıl sonu yapmak zorunda değiliz. Seçim öncesi yapabiliriz. Uluslararası işlemlerden vergi alınması gündeme geldi mi? O değil de, benim bir görüşmeden ötürü katılmadığım bir oturumda, Bill Gates'in şöyle bir açıklaması olmuş; onun bir vakfı var, jet yakıtına düşük de olsa belli bir vergi koyalım; yüzde 1 gibi filan, elde edilecek gelirle yoksullara, engellilere bir fon meydana getirelim. Bana da ikili görüşmemizde 'Sigaraya karşı verdiğiniz mücadeleyi biliyorum' dedi. Onu da meğer konuşmasında söylemiş, sigaraya konulacak bir ek verginin de böyle bir fonda toparlanmasını önermiş. Bill Gates'in vakfının ya da ülkelerin bu yönde atacakları adımların isabetli olacağı konusunda bir görüş birliği oluştu. Bill Gates ile ikili görüşme mi yaptınız? Evet, çok kısa. G-20'lerde gerek bu tür isimler gerekse bazı ülkeler ekstra davet edilir. Mesela Singapur, bunlardan bir tanesidir. Birleşik Arap Emirlikleri bu toplantıya davet edildi. Etiyopya zaten birkaç toplantıdır davet ediliyor. Ya paraları bol olduğu ya da bölgelerinde farklı bir konumları olduğu için davet edildiklerini sanıyorum. Bedelli askerlik belli bir yaşın üstünü kapsayacak Milli Savunma Bakanı'ndan 'Bedelli askerlik bayramdan sonra' diye bir açıklama var. Bir tarih yok da, benim için önemli bir konu, acil bir konu. Bütçe öncesine sıkıştırabilir miyiz bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı ile de çalışmalar belli bir olgunluğa geldi. Bir an önce bitirip beklentileri karşılarız, bir rahatlama sağlarız. Herkese mi yoksa belli bir yaş üstüne mi bedelli askerlik gelecek? Belli bir yaşın üstü. Yoksa çok büyük bir haksızlık, adaletsizlik olur. Para nerede kullanılacak? Gönlümde bir şey var, açıklamayı ben yapacağım.
<< Önceki Haber Bedelli askerlik için son sözü söyledi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER